Kendisini çapulcu olarak niteleyen blog sitesi yazarı Tekin Özlap'in AK Parti seçmeniyle ilgili yazdıkları çok tartışılacak.
Abone olÇapulcu bir yazarın gözüyle AK Partililer nasıl bir profil çiziyor? AK Parti'nin İstanbul Yenikapı'daki milyonluk mitingine giden Özlap, "Bizim “Onlar 'CV'si olmayan işlerin insanları… Onlar 'uzaktan' gelenler… Onlar İstanbul’da denizi yılda bir kez görenler… Onlar birbiri ile konuşmayanlar… " diye yazdı.
Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir, bugünkü köşesinde çapulcu Tekin Özlap'ın konuşulan o yazısını köşesine taşıdı. Yazıya yer verdikten sonra Özdemir, şu ilginç tespitlerde bulunuyor:
ERDOĞAN BU DURUMU ÇOK İYİ OKUYOR
"Belki şehirlerde görünür duvarlar yok ancak özellikle Ak Parti'nin siyasi söyleminin alt metninde bu seçimde ‘onların’, ‘bunlara’ büyük meydan okuması gizli. 30 Mart seçimlerinin sonuçlarını biraz da ‘onların’ ‘bunlar olma özlemi’ belirleyecek! Hakkını yemeyelim, Başbakan Erdoğan bu durumu çok iyi okuyor."
İşte Yenikapı meydanına gidip AK Partililer arasına karışan Özlap'ın gözlemlerinin yer aldığı o yazı:
ÇOCUĞUMUZUN BAKICISI NERMİN ABLA
"Onlar, görmezden gelinenler. Evet, bugüne kadar gözümüzün önünde olan ama görmezden geldiğimiz insanlar var ya, hani farkına varmadığımız, hani iki kelime konuşmaktan sıkıldığımız. İşte onlar. Çocuğumuzun bakıcısı Nermin Abla… Sitemizin güvenlik görevlisi
Kadir… Tekstil atölyesinde günde 12 saat sigortasız çalışan Hatice… Annesi Meliha… Kardeşi Sanlı… İSKİ’den emekli Necati Amca…
Zabıta, itfaiyeci, otobüs şoförü, taşeron inşaat işçisi…
DENİZİ YILDA BİR KEZ GÖRENLER
Onlar işte! Bizi ayakta tutan, 'kendiliğinden' olduğunu sandığımız birçok işi gerçekte sessiz sedasız, afra tafrasız yapan insanlarımız.
Onlar 'CV'si olmayan işlerin insanları… Onlar 'uzaktan' gelenler… Onlar İstanbul’da denizi yılda bir kez görenler… Onlar birbiri ile konuşmayanlar… Onlar yanlarında bir adet gazete bile getirmeyenler… Evet hiçbirinin kolunun altında bir gazete yok… Bir adet bile…
BESLENEMEDİKLERİ İÇİN BOYU BENDEN KISA OLANLAR
Onlar telefona, internete bakmayanlar… Twitter vimitter filan bilmeyenler… 'Selfie' çekmeyenler…
Onlar nasırlı eller… Yorgun bacaklar… Onlar talimatla bayrak kaldıranlar… İtaat edenler… Onlar beslenemedikleri için boyu benden kısa olanlar… En son Japonya’da metroda böyle hissetmiştim ama onlarınki genetikti, bizimkisi yetersizlik… Hepsi can, hepsi canan! Onlar biziz.
ÇOCUĞU O MAKARNA SAYESİNDE DOYUYOR
Otobüs ile geliyorlar çünkü arabaları yok çoğunun… Olsa da benzine paraları yok… Nerede ise tamamı geldikleri ilçe teşkilatı tarafından sağlanan anlık veya devamlı yardıma muhtaç. Bizim “Makarnaya, bulgura oyunu satıyorlar!” diye kızdığımız, aşağıladığımız insanlar…
Ama o 'Makarna' o kadar değerli ki onlar için… Çocuğu o makarna sayesinde doyuyor. Bunu 1 liraya satılan simide, 50 kuruşa satılan suya yutkunarak bakan onlarcasını görünce anladım.
İşte ben bunu görmek için oradaydım."
Cüneyt Özdemir tüm yazıları