BIST 9.434
DOLAR 34,42
EURO 36,44
ALTIN 2.845,97
HABER /  POLİTİKA

AK Parti ile ordunun flörtü

Ak Parti ile asker arasında bariz bir yakınlaşması söz konusu. Nedeni ve gideceği noktayı uzmanlar şöyle değerlendiriyor;

Abone ol Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Ahmet İnsel, Kuzey Irak’a kara harekatından sonra değişen siyasi dengeyi; CHP ve MHP’nin Genelkurmay’la ilk kez çatışmasına karşın, AK Parti’nin Genelkurmay’la “yakınlaşması”nı şöyle değerlendirdi:

AKP VE GENELKURMAY’IN PASLAŞMASI

AKP’nin tavrı burada Türk Silahlı Kuvvetleri ile göreli ittifakın sürdürülmesi. Bu birkaç aydan beri gördüğümüz bir gidişat aslında. Çünkü AKP’nin hem türban konusunu tek başına ortaya atarken, hem seçimlerde Kuzey Irak’a girmeme kampanyasını sürdürmüşken daha sonra bunu değiştirmesi ve Kuzey Irak’a harekatla ilgili yeşil ışık yakması, en azından yakınlaşmanın ve karşılıklı paslaşmanın bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Bunda da 22 Temmuz seçimlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütün dolaylı çevresini mobilize etmesine rağmen, o çevreler açısından yaşanan büyük seçim hezimetinin etkisi olduğu kanısındayım.

KOMUTANLAR AKP’Yİ KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI

Anladığım kadarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komuta heyeti, orta vadede AKP hükümetiyle iş yapmak zorunda kaldığını kabul etti. Ve bu çerçevede artık bir cephe savaşı sürdürmek yerine orta noktada uzlaşma stratejisini benimsedi. CHP ve MHP’nin bir güçlü alternatif iktidar olabilecek kapasitesi taşımadığını artık kabul etti. AKP ile bir orta noktada uzlaşmayı tercih etti. AKP’nin de bunu kabul etmesini bunu tercih edeceğini kabul edebiliriz. Çünkü AKP de sonuçta muhafazakar bir orta sınıf partisi ve artık sürekli çekişerek kendisini var etmek isteyen bir parti değil doğal olarak.

CHP VE MHP SAVAŞ PARTİSİ OLDULAR

Dolayısıyla AKP burada; CHP ve MHP’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (AKP’ye yönelik gibi görünen) saldırısını hiç üzerine almayarak ve TSK’nın yanıtlamasına imkan bırakarak kendisini çok rahat bir iktidar ortağı pozisyonunda güçlendirdi. Burada düşündürücü olan tabii MHP ve CHP’nin aldığı pozisyondur. Yani kendilerini bütünüyle radikal milliyetçi savaş taraftarı bir hareket olarak izole ettiler. Düşündürücü olan; CHP ve MHP’nin savaş partisi konumuna düştüler. Biraz bunun şaşkınlığı ve öfkesini taşıdıklarını da hissediyoruz, konuşmalarının tonundan.

AKP ELBETTE EN GÜÇLÜ TARAFI SEÇECEKTİ

Seçimler sonrasında ben ve birkaç arkadaşımız; seçimin, Türkiye’de özgür bir Anadolu burjuvazisinin iktidara gelmesinin perçinlendiğini söylemişti. Böyle bir burjuvazi, böyle bir iktidar sınıfı, esnaftan işadamına dönüşmüş bir burjuvazi iktidarı, kendine elbette yeni ittifaklar oluşturacaktı. Ve bu ittifakların en güçlü tarafını Türk Silahlı Kuvvetleri oluşturur.

YUMUŞAK BİÇİMDE HAREKAT ALANI AÇABİLİR

AKP’nin bunu cephe savaşıyla gösterişli biçimde “Silahlı Kuvvetleri ezdik” biçiminde yapmayacağını tahmin edebiliriz. Bunu çok daha yumuşak biçimde ve kendilerinin iktidar olduklarını ve Silahlı Kuvvetler’le, -Kuzey Irak’taki PKK kamplarına saldırı da dahil olmak üzere- her şeyi birlikte yapabileceklerini göstererek, Silahlı Kuvvetleri kendi alanında daha güçlü biçimde var ederek, diğer alanlarda da kendilerine bir hareket alanı açarak yapabilirler.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE GÖRECEĞİZ

Bu çerçevede anayasa değişiklikleri gündeme geldiğinde ne olacağını çok açık bir şekilde göreceğiz. Anayasa değişiklikleri önümüze geldiğinde -örneğin askeri yargının bütünüyle bağımsız olması Prof. Ergun Özbudun’un tasarısında bu var- bunu göreceğiz. Eğer bu maddeler çıkarılmışsa, yani askeri yargının bütünüyle bağımsız olmasına devam edecekse veya YAŞ kararları gibi bunlara dokunulmazsa, o zaman bir karşılıklı denge anlaşması uygulanıyor, demektir.

DAHA İLERİSİ YÜKSEK YARGIYA BAĞLI

Öbür türlüyse belki AKP’nin çok daha tedrici biçimde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türkiye siyasal yaşamındaki özerk ve müdahale varlık alanlarını daraltabileceğini bekleyebiliriz. Ama ben, bu aşamada biraz daha temkinli olunması yanlısıyım. Çünkü AKP’nin ne dereceye kadar reform yapıp yapmayacağını, reform yapma iradesini gösterip göstermeyeceğini, biraz da bu türban mevzuunda Anayasa Mahkemesi’nin, belki Danıştay’ın önümüzdeki dönemde alacağı kararlar belirleyecektir.

AKP REFORM YERİNE, İKTİDARINI PEKİŞTİRİR

Çok büyük istek taşıdıklarını söyleyemem. Eğer Türk Silahlı Kuvvetleri’yle böyle bir iktidar ittifakı dengesi oluştururlarsa, aslında bana öyle geliyor ki, artık AKP reform değil, var olanın pekiştirilmesi, yani kendi iktidarının pekiştirilmesini tercih edecektir. Recep Tayyip Erdoğan’ın sesinin tonundan, kullandığı kelimelerden, olaylara bakışından bir altıncı his gibi ifade edebiliyoruz, ama bunun işaretlerini görüyoruz. Güçlü işaretler olduğunu söylemek için ise erken.

Ntvmsnbc