BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,34
ALTIN 2.921,37
HABER /  GÜNCEL

AK Parti ile BDP'nin Diyarbakır savaşı

Bu hafta gözler Diyarbakır'da olacak. İki gün arayla iki büyük miting yapılacak. AK Parti ve BDP cephesinden ilk yorumlar İnternethaber'de.

Abone ol

Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER


ANKARA-
Türkiye siyasi tarihinde Başbakanların Diyarbakır’da verdiği mesajlar her zaman önemli ve tartışılır oldu. Bugüne kadar söylenmiş, “AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer”, “Kürt realitesini tanıyorum”, “Kürt sorunu benim sorunum” ifadelerini çok konuştuk.

Referanduma sayılı günler kala bir kez daha gözler Diyarbakır’a çevrildi. Başbakan Erdoğan 3 Eylül Diyarbakır halkına seslenecek. Başbakanın ardından iki gün sonra da BDP Diyarbakır’da bir miting düzenleyecek.
Bu önemli iki miting öncesi Diyarbakır’ı mercek altına aldık. BDP Eşbaşkanı Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ve AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt ile Diyarbakır’ın nabzını tutmaya çalıştık.

Boykot kararından geri dönüş olmadığını açıklayan Kışanak hükümete yüklendi. BDP’nin oyları üzerinden yapılan hesaplara tepki gösteren Kışanak, “Kürtlerden oy almak için bizim üzerimizden “Boykottan vazgeçecekler” diye söylem kuruyorlar. Sanane babam. Sen Kürtlerden evet için ne sunduğunu anlat. BDP serbest bıraksa… Biz mileti bağlamış mıyız?” diye çıkıştı.

Başbakan’ın vereceği mesajları beklemeden boykot kararını veren BDP’nin Başbakan'ın Diyarbakır konuşması için de bir uyarısı var: “Gerçekçi, samimi olsun, biraz vicdan, biraz adalet duygusu ile konuşsun. Başbakan Ankara’ya gidince unutmayacağı şeyler konuşmasın.”

Diyarbakır’da AK Parti kanadında da büyük heyecan var. BDP’nin boykot çağrısının Diyarbakır’da tutmadığını ileri süren Diyarbakır milletvekili Abdurrahman Kurt, aktif BDP’liler içinde bile evet kampanyasına destek verenler olduğunu söylüyor. Demokratik özerklik, genel af gibi söylemlerle bu paketin gölgelenmeye çalışıldığını savunan Kurt’a göre toplum ikiye ayrıldı:
“Vesayet sisteminden beslenenler, yani kandan, kardeş kavgasından beslenenler ve bunun mağdurları.”

BİRBİRLERİNİ OLUMSUZA İTİYORLAR

İlk sözü BDP Eşbaşkanı Kışanak’a veriyoruz. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun önerisi ile gündeme gelen, Başbakan Erdoğan’ın sert tepkisine neden olan, MHP liderinin Erdoğan’a “Git orada da karşı olduğunu söyle beni de mahcup et” polemiğine neden olan genel af tartışmasıyla ilgili Kışanak’ın sözleri şöyle:
“Bir deli bir kuyuya taş atıyor. 40 tane akıllı çıkarmak için uğraşıyor, bununla oyalanıyorlar. Bu kadar ciddi bir konuyu böyle polemik haline getirmeyi başarmak Türkiye siyasetine mahsus sanırım. Yalın ve çıplak bir gerçek var. Barışmanın koşulları bellidir. Yok savaşmak istiyorsanız bunu açıkça söyleyin. Bunu da söylemiyorlar. Herkes “bu iş çözülsün” diyor, ama iş “nasıl barışacağız”a gelince herkes savaş, çatışma kin ve öfkeyi tarif ediyor. Kötü olan hepsi birbirlerini olumsuza doğru motive eden bir yaklaşım içinde. Türkiye bundan zarar görüyor. Biri ilkeli dursa hepsi değişecek. Kılıçdaroğlu dese “evet genel af dedim ne olmuş. Biz bu sorunu çözmek istemiyor muyuz? Çözmek istiyorsak yolu belli” dese. O zaman başbakan da MHP de bu noktaya gelmeyecek. Binlerce insan cezaevinde binlerce insan dağda ne olacak nasıl gelecek bu insanlar.”

BOYKOTTAN VAZGEÇİLECEK; SANANE BABAM

Kışanak özellikle "BDP boykottan vazgeçecek" yönündeki propaganda çalışmasından rahatsız. “Siyaset etiğine sığmayan bir çalışma var” diyen Kışanak şunları söylüyor:
“Bir aydır boykot çağrısı yapıyoruz. Bu süreçte iktidar partisinden Kürtlerden oy isteyen bir söylem görmedik. “Sana şunu söylüyorum sen benim kardeşimsin, şunu bunu yapacağım. Bunun için evet de” demiyor. Binmişler bir milliyetçilik trenine ha babam de babam milliyetçiliğe devam ediyorlar. Kürtlerden oy almak için de “Kürtler boykottan vazgeçecek” diye bir söylem kuruyorlar. Sanane babam. Sen ne düşünüyorsun onu söyle. Neden Kürtlerden evet oyu vermesi istediğini anlat. Buna dair bir şey söyleyemedikleri için de bizim üzerimizden oy istiyorlar. BDP serbest bıraksa… Biz milleti bağlamış mıyız. O diyor “evet”, ben çıkıyorum “boykot”. İkisi de propaganda değil mi. İkisi de özgür irade değil mi? Üstelik başbakan çıkmış taraf olmayan bertaraf olmuş diyor. Bu halkı tehdit demek değil mi? Bizim üzerimizden oy kazanmanın hesabını yapıyorlar. Madem öyle diyorsunuz neden BDP ile görüşmediniz?”

ANKARA'DA NE DİYORSAK DİYARBAKIR'DA DA O...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 3 Eylül günü yapacağı Diyarbakır mitingi ile ilgili konuştu.

Erdoğan, “Resmi dilimiz Türkçedir. Bunun dışında hiçbir vaatte bulunmadık. Ankara’da ne söylersem Diyarbakır’da da onu söylerim” dedi.


BURDA SÖYLEYİP ANKARA’DA UNUTMASIN

Referandum noktasında boykot ısrarını sürdüren Kışanak’a Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır’da yapacağı mitingdeki konuşmasıyla ilgili beklentilerini de sorduk. Kışanak’ın Başbakan’a önerileri var:
“Öncelikle Başbakana yapacaklarını söylemesini öneriyorum. Yapamayacağı şeyleri söylemesin. Burada söyleyip Ankara’da unutmasın. Gerçekçi olsun samimi olsun. Biraz vicdan, biraz adalet duygusu ile konuşsun. Herkes siyasetini yapacak ama Türkiye siyaseti sabıkalı. Diyarbakır’a gelip Ankara’da söylediklerini unutmayan bir Başbakan yok. Ben Başbakan’ın Ankara’ya gidince unutmayacağı şeyler konuşmasını diliyorum.”

AK PARTİ KANADINDA NELER OLUYOR?
BDP'DEN DESTEK VERENLER VAR MI?
BOYKOT ÇAĞRISI TUTACAK MI?
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Abdurahman Kurt'un sözleri diğer sayfada

[PAGE]


BOYKOT DİYARBAKIR'DA TUTMAYACAK

Diyarbakır’da en güçlü siyasi partilerden AK Parti kanadında miting öncesi büyük bir heyecan var. Günlerdir Diyarbakır’da sokak sokak çalışan AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt “Evet” oyları konusunda çok umutlu. BDP’nin boykot kararının tutmadığını savunan Kurt BDP içinde aktif çalışmış ama referandumda evet oyu kullanacağını söyleyen yüzlerce BDP’li olduğunu söylüyor. Kurt’a “Sandığa gitme noktasında bir engelleme olabilir mi? diye sorduk. Böyle bir müdahalenin daha büyük bir kırılmayı beraberinde getireceği için söz konusu olmayacağını savunan Kurt son günlerde ortaya çıkan dinleme kayıtlarını gündeme getirdi. Kurt BDP tabanında Ergenekon’la işbirliğinin sorgulanır hale geldiğini ileri sürdü.

GENEL AF TARTIŞMASININ AMACI MANİPÜLASYON

Kurt’a son günlerdeki genel af tartışmasını da hatırlattı. “Diyarbakır’da böyle bir kilitlenme veya beklenti yok” diyen Kurt MHP ve CHP’ye tepki göstererek şunları söyledi:
Referandum sürecini manipule amaçlı siyasi argümanlar bunlar. Referandum konusu değil. Referandum sürecini geçirirsiniz ondan sonra oturur tartışırsınız bu ayrı bir şeydir. Demokratik özerklik veya genel af gibi söylemler bu paketi nasıl gölgelerim çabası. Herkes şunun farkında. MHP, CHP’nin söylemi ülkenin batısında oy kaybettirmek için bir taktik söylem. Ama söylemleri burada tutmaz. Dertleri kendileri için batı oylarını etkilemek. Bölge halkı farkında bunun. Evet’i manipule etmek için her şeyi deniyorlar. Tek Türkiyeli parti AK Parti’dir. Milliyetçilikten anladıkları aslında ayrımcılık. Bu ayrımcılıkla bu ülkenin birliğini nasıl sağlayacaklar bilemiyorum.”

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KÜRTLERE NE GETİRECEK?

BDP bu pakette “Kürtler için hiçbir şey yok” diye propaganda yapıyor. Bu söyleme paketteki bütün unsurlar bu ülkenin insanlarına hizmet edecek diye tepki gösteren Kurt, 12 Eylül, fişleme gibi konulardan en çok Diyarbakır’ın mağduru olduğunu belirterek sonuçlardan çok umutlu olduğunu söyledi.

EVET ŞAPKALARI KAPIŞ KAPIŞ

BDP’nin kalesi olduğu söylenen kimi mahallelerde “Evet” şapkalarının kapış kapış gittiğini, insanların Kürtçe, “Binlerce kez evet” diye kendilerine selamlar verdiğini anlatan Kurt yapılan mevcut Anayasa değişikliğinin yetmeyeceğini, ancak bu adımın demokratik ve sivil bir anayasanın kapısını açacağını söyledi.

Kurt’a göre toplum ikiye ayrılıyor. Vesayet sisteminden beslenenler; yani kandan kardeş kavgasından beslenenler ve bunun mağdurları var.