7 Haziran 2015 seçimleri her türlü ihtimale açık. AK Parti iktidarı kaybedebilir. Bu analiz iktidara yakın gazetenin en etkili köşe yazarı Ali Bayramoğlu'ndan geldi.
Abone ol7 Haziran 2015 seçimlerine 10 gün kala araştırmalar 'düşünen seçmen sayısını' hala çok yüksek veriyor. Bu da 8 Haziran sabahının büyük bir sürprize gebe olduğu tahminlerini güçlendiriyor. Seçimler için son hafta yaklaşırken AK Parti ve HDP'nin durumu hala net değil. AK Parti tek başına iktidarı kaybedebilir de HDP barajı geçemezse iktidarda kalabilir de...
Son kamuoyu araştırmalarına bakıldığında HDP barajın tam ucunda dururken AK Parti seçmeni içinde yüzde 8-9'luk bir kararsız kitler tüm hesapları pamuk ipliğine bağlıyor.
Peki 8 Haziran sabahı Türkiye nasıl bir siyasi tabloya uyanır?
Neler olur?
Yeni Şafak Gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu 'seçimlerin galibi kim olur' sorusunun ne kadar muallak bir yanıtı olduğunu vurguluyor. 8 Haziran sabahı hemen her ihtimal mümkün olabilir. Bunun sebebi de HDP...
HER TÜRLÜ İHTİMAL MÜMKÜN
İşte Bayramoğlu'nun 8 Haziran'a ilişkin tahminleri;
"Her türlü ihtimalin mümkün ve bunların gerçekleşme ihtimallerinin de birbirine çok yakın olması… Örneğin HDP yarım puanla baraj altında kalırken, AK Parti ise yüzde 44-45 civarında bir oyla, hakim parti görüntüsünü koruyup, gücünü tazeleyebilir.
Buna karşın HDP yarım puanla barajı geçebilir, AK Parti, birkaç puan eksikle, yüzde 42-43'de kalabilir ve bu kez bırakın gücünü tazelemeyi tek başına iktidar olma imkanından bile uzaklaşabilir.Bu iki durumu ortaya çıkaracak arasındaki yüzde farkı çok az, ifade ettikleri siyasi fark ise çok büyüktür. Ve biliyoruz ki, her iki durumun da gerçekleşmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
DENGELERİN DEĞİŞEBİLECEĞİ EŞİKTEYİZ
Şöyle de bakılabilir: Yüzde 10'luk baraj faktörünün de etkisiyle büyük oy kaymaları olmadan, yüzde ve seçmen anlamında partiler büyük kayıplar ve büyük kazançlar yaşamadan, iktidar ve muhalefetteki yeni denge arayışlarının öne çıkabileceği, bu çerçevede siyasi dengelerin değişebileceği, en azından yenilebileceği bir eşikteyiz.
SEÇİMİN KADERİNİ BELİRLEYECEK 2 KRİTİK NOKTA
Bu açıdan ilk kritik husus şudur: Belirleyici olan seyyal yüzde 10'luk kesim olacaktır. 1,5 yıllık krizler serisinin ciddi olarak etkilediği seçmen dilimi bu yüzde 10'luk kesim olarak karşımıza çıkıyor. Ancak seçimin son haftasında girdikçe bu kitle üzerinde etkili olacak bir diğer faktörün, istikrar (tek başına iktidar) ile istikrarsızlık (azınlık hükümeti, koalisyon) gibi çağrışım ve ihtimal arasında tercih meselesi olabilir.
SEÇİME AZ KATILIM HDP'YE BARAJI GEÇİRİR
İkinci kritik husus ise katılım oranıdır. Seçimlere katılım arttıkça AK Parti'nin, azaldıkça HDP'nin şansı artacaktır. Katılım oranı son genel seçimlerde yüzde 87'in üzerinde, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise yüzde 73 civarındaydı. HDP'nin barajı geçmek için yüzde 85'lik bir katılımda 4,5 milyon civarında, yüzde 70'lik bir katılımda 3,5 milyon az üzerinde bir oya ihtiyacı var.
TÜRKİYE HESAPLAŞMA DÖNEMİNE GİRİYOR
Aradaki fark ciddidir… Siyasette bir hareketlenme olduğu muhakkak… Ancak bu, ne muhalefetin abarttığı kadar büyük, ne siyasi iktidarın sandığı kadar küçük bir hareketlenmedir. Türkiye seçmen açısından, istikrarı önemsemek kadar, yenilenme istikametinde bir dizi arayış ve hesaplaşma dönemine giriyor. Geldiğimiz siyasi aşamada bundan daha doğal bir şey olamaz… Siyasetçiler için şapkaları öne koyma zamanı…