Hasan Cemal AK Parti'nin tabanının nabzını tutmaya devam ediyor. Cemal'in bugünkü durağı Konya oldu. Konyalılar, kısmen AK Parti'ye destek oldu. Ama kararsızlık hakim.
Abone ol Hasan Cemal, isimli yazı dizisinde "İkinci durak: KONYAoldu. Cemal, "AKP kalesinde bir parça şikâyet" isimli bir yazı ortaya koydu.
YAZI: Hasan CEMAL
KAYNAK:
Bir türbanlı kız, "Erdoğan'ın türban sorununu çözmesini tabii istiyoruz. Ama şimdi yapamaz" diyor. AKP'ye karşı Konya'da herkes bu kadar anlayışlı mı? Bir vatandaşın yanıtı şöyle: "AKP yeni bir umut dedik ama durum iyi değil"
Hasan Cemal AKP tabanının nabzını tutuyor - 2
KONYA - FOTOĞRAFLAR: Yurttaş Tümer
Zafer Meydanı'nda iki türbanlı kız. İkisi de hemşire. Biri devlet, biri vakıf hastanesinde çalışıyormuş. Türbanla mı diye sorunca, "Hayır, başörtümüzü çıkarıyoruz mesai saatlerinde" diyor biri, "Okurken de başımızı açardık."
"Hangi partiye oy verdiniz?"
"Tayyip Erdoğan'a..."
2002 seçimleri sırasında dolaşırken de bu yanıt kulağıma sık çalınmıştı:
AKP'ye değil de Erdoğan'a...
Antalya'dan sonra Konya'da da Erdoğan'ın karizması bazen AKP'nin önünde çıkıyor. Biri, "Konya için AK Parti demek Tayyip Erdoğan demek" diyor.
Türbanlı kızlara soruyorum:
"Erdoğan, seçim meydanlarında söz verdi türban sorununu çözmek için. İki buçuk yıl geçti, sorun ortada... Kızıyor musunuz?"
'Öncekine anlayışsızlık'
Kararlı bir hayır yanıtı çıkıyor birinden:
"Biz AK Parti'ye oyumuzu türban sözü dolayısıyla vermedik. Bu sorunu çözmesini tabii istiyoruz. Ama şimdi bunu yapamaz, bunu da biliyoruz. Zamana ihtiyaç var. Bugünün gündeminde buna yer yok. Yapılacak çok iş var. Ayrıca toplumsal mutabakat gerekiyor türban için..."
Yanı başımızda bizi dinleyen genç çocuklardan biri lafa giriyor:
"Ne güzel! Bundan önceki hükümete bu kadar anlayış göstermemiştiniz. Sürekli eylemler yaptınız türban için. Ama şimdi susuyorsunuz, zamanı değil diyorsunuz."
Müdahale bir an şaşırtıyor kızları.
Genç çocuk, Eğitim Fakültesi'nde öğrenciymiş. Son seçimlerde MHP'ye atmış oyunu. Türbanlı kız şu karşılığı veriyor:
"Unutmayın, bu hükümete çok yüklenildi. Ayrıca şu sıralar Türkiye'nin gündemi çok kabarık. Ekonomiden tutun da, Kürt sorununa, Ermeni sorununa kadar çok şey var uğraşılacak."
Yıpranma başlamış
AKP'ye karşı Konya'da herkes bu kadar anlayışlı mı?
Sanmıyorum.
AKP, iktidar yıpranmasını Konya'da da yaşamaya başlamış iki buçuk yılın sonunda...
Konya, AKP'nin Türkiye'deki en büyük kalesi haline gelmiş durumda. Tayyip Erdoğan, Erbakan Hoca'yı 2002'de ve 2004'te yerle bir etmiş. Genel seçimlerde Türkiye ortalamasının 20 puan üstüne çıkarak Konya'da yüzde 55 oy almış, böylece liderlik bayrağını Hoca'nın burcuna dikmiş...
Yerel seçimlerde bu oyunu (il genel meclisi oyları yüzde 54) korumuş. Büyükşehir Belediyesi'ni ise yüzde 63.6 gibi çok yüksek bir oyla ele geçirmiş...
AKP, oylarının yüzde 45'ini Erbakan Hoca'nın seçmen tabanından, yüzde 55'ini ise daha önce MHP, DYP ve ANAP'a oy vermiş olan tepkili kesimlerden almış...
Bu süreç tersine dönebilir mi?
Biraz dönebilir.
Ama tümüyle güç...
Kunduracılar Sitesi'nde dolaşıyorum.
40 yaşında, Konya'nın yerlisi:
"Yıllar yılı hep Erbakan Hoca'ya verdik. Ama dertler hiç bitmedi. Tayyip Erdoğan yeni bir umut dedik, bu sefer ona verdik. Ama durum iyi değil. Esnaf kan ağlıyor. Para yok piyasada... Bizim için enflasyon var yine, hayat pahalılığı bitmedi ki. Mazota, gaza, benzine devamlı zam geliyor. Daha önce 300 çift ayakkabı yapardım ayda. Şimdi 80 çifte düştü."
"Bugün seçim olsa..."
"Bugün seçim olsa kime mi oy atarım abi? Kararsızım. Çok güvendik Tayyip'e. Bizi mahcup etti. Ne olacağını bilmem."
Bir başka dükkâna uğruyoruz.
180 yıldır kundura, kösele işiyle uğraşan bir aile. Fason imalat yapıyor. İstanbul İktisat Fakültesi'nden mezun. Asaf Savaş Akat'ın öğrencisi olmuş...
'Kaçacak alternatif yok'
Konya siyasetini anlatıyor:
"Erbakan Hoca değişim rüzgârına ayak uyduramadı. Yenileyemedi kendini. Tayyip rüzgârı halen devam ediyor. Ama tabii soru işaretleri de çoğalmaya başladı iki buçuk yılın sonunda. Kârlarda düşme var. Piyasa durgun. Tüketimde canlanma yok. Enflasyon, büyüme rakamları iyi ama tabana inmedi daha... Para kazanamama sıkıntısı... Mal satamama sıkıntısı..."
"AKP'den kaçar mı millet?"
"Kime kaçacak, nerede alternatif? Baykal'ın durumu belli... Erbakan Hoca bitti. Mehmet Ağar devlet gibi... Demirelci bir taban var ama oy patlaması falan yapamaz. MHP'nin kemikleşmiş bir oyu var. Ben zamanında ANAP'a oy vermiştim. Fakat Erkan Mumcu'nun şansı çok zor! Kısacası alternatif yok. Bir dönem daha Ak Parti'ye oy verilmesi yakın ihtimal."
"Türban sıkıntısı var mı?"
"Verilen sözlerden dolayı var. Ama insanlar görüyor, bu konuda elinden gelini yapıyor AKP. Sınırları var bu işin. Çok keskin çıkışlar yapsa çatışacak birtakım kurumlarla... Bu da ekonomiyi zora sokar. AKP bence anlayış görür türban konusunda..."
Ailesi Diyarbakır'dan 1970'lerin sonunda göç etmiş Konya'ya. Burada doğmuş. Kunduracılık yapıyor. Otuz yaşında yok. Oyunu AKP'ye vermiş son seçimde. Neden diye sorunca şöyle yanıtlıyor:
"Hoca'nın yenilenmesi lazımdı. Yapamadı. Tayyip böyle geldi. Ama onun da söyledikleriyle yaptıkları arasında bir birlik yok. Piyasada para sıkıntısı var, şikâyet var."
Esnafta aynı yakınma
Antalya'da öyleydi.
Konya'da da farklı değil.
Piyasada para yok; para dönmüyor; satamıyoruz; para kazanamıyoruz vs...
Esnafta hep aynı yakınma...
Beyaz sakallı, 63 yaşında. Kunduracı esnafı o da. Caminin karşısındaki seyyar satıcının önünde laflıyoruz. AKP'ye neden oy verdiğini anlatıyor:
"Koalisyondan bıktı bu millet. Tek partiyi deneyelim dedik. Erbakan Hoca da yaşlanmıştı. Tayyip gençti. Ama şimdi bu da zamma başladı. Yoksa koltuğa oturdular mı, hepsi aynı mı oluyor? Ama bir dönem daha oy alır AK Parti."
Ama bir dönem daha...
Zaten alternatif de yok!
'Türban sözü tutulmalı'
Antalya gibi Konya'da da AKP'nin seçmen tabanında bu sözler sık sık kulağıma çalınıyor. Zafer Çarşısı'nda bir konfeksiyon dükkânının sahibi şöyle diyor:
"1999'da ANAP'a oy verdim. Sonra AK Parti'ye. Sıkıntılar var, bitmiyor. Ama alternatif çıkmadığı sürece yine veririz. Erkan Mumcu'yu severdim. Şimdi çıktı gitti, AK Parti'yi kötülüyor. Olmadı. Mehmet Ağar biraz devlet gibi...(Gülüyor) Ne olacağı belli olmaz yani..."
'Sakallı genç okuyor'
Piyasadaki durgunluktan, paranın dönmeyişinden yakınıyor. AKP'nin hortumları kestiğini düşünüyor. Bu açıdan Uzan örneğini veriyor.
Ve türban konusunda Erdoğan'ın seçim meydanlarında verdiği sözü tutması gerektiğini vurguluyor:
"Türban yüzünden üniversitede okuyamamak. Bu olmaz. Sakallı genci alıyorsun üniversiteye, türbanlı kızı almıyorsun. Böyle mantık olur mu? Saçmalık! Hani bazen 'Burası Türkiye!' diyoruz ya..."
'Önemli olan ekonomi'
Keyifli bir ihtiyar.
Çeyrek yüzyıldır konfeksiyon işi yapıyor. Ama artık çocuklara bırakmış. "İşte Erbakan Hoca bunu yapamadı" diye söze giriyor:
"Tayyip Erdoğan'la arkadaşları, bırak gençleştirelim dediler. Bırakmadı. Çekil de gelip senden akıl danışsınlar. Bunu da yapmadı Hoca. Tayyip işte böyle geldi. İki buçuk yıl geçti. Ama biz hâlâ ümitliyiz. Bir seçim daha veririz. Vermek lazım. Mevcutların hepsi denendi."
Piyasa sıkıntısı onun da ağzında:
"İş yok. Para kazanmıyoruz. Fiyat aynı, değişmiyor. Enflasyon yok ama para da dönmüyor. Enflasyonsuz hayat da zormuş! Türban sorunundan dolayı verilen oy pek değişmez. şimdi önemli olan ekonomiye dikiş tutturmak..."
'Gayme dönmüyor'
Tellal Pazarı.
Öğle vakti sessizliği.
Hükümetten yakınınca, laf atıyorum ortaya:
"Ama Erdoğan'ı siz getirdiniz."
"He vallahi, orası doğru."
Öbürü lafa karışıyor:
"Tayyip'e değil, holdinglere oy vermişiz."
"Oy vermişiz ama gayme dönmüyor, gayme... Piyasada tık yok!"
Gülüşüyor hepsi birden. Afgan göçmenlerinin yapıp pazara getirdiği aynalı eşyaları, şapkaları satıyor. 69 yaşında. Elimden tutup öyle konuşuyor: "Tayyip'e verdim. Erbakan Hoca'yı da severim. Memnunum Tayyip'e verdiğim için oyumu. Ama tabii bir dolu soru işareti var kafamda. Fakat hatasız kul da olmaz. Tam hükümet de olamadı. Başka kurumlar var, derin devlet var, vesaire."
Gülüyor, derin devlet deyince...
Sen anlarsın gibisinden...
Konya'nın özeti böyle.
Tayyip Erdoğan'ın kalesi olmaya devam ediyor.
Bir dönem daha değişmeyebilir.
İktidar yıpranması tabii başlamış iki buçuk yılın sonunda ama, durum böyle...
Yarınki durak KIRŞEHİR