BIST 9.628
DOLAR 34,58
EURO 36,20
ALTIN 2.966,81
HABER /  SEÇİM

AK Parti Erdoğan'ın bu sorusuna sessiz kalıyor!

Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri için AK Parti teşkilatından edindiği notları paylaşan Hüseyin Yayman, Erdoğan'ın köşk hesaplarını yazdı...

Abone ol

İNTERNEHABER.COM
AK Parti'nin nabzını yakından tutan isimlerden olan Hüseyin Yayman, Vatan sindeki köşesinde çarpıcı kulisler paylaştı. Yayman, Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri için AK Parti teşkilatından edindiği notları yazdı.

Erdoğan'ın AK Parti teşkilatının Köşk seçimleri için ne düşündüğünü öğrenmek amacıyla başlattığı "istişare"den çıkan sonuçları yazan Hüseyin Yayman, Başbakan'ın kafasında henüz net bir karar olmadığını yazdı. Yayman'ın teşkilattan Erdoğan'a gelen notları paylaşırken çarpıcı bazı notlar düştü:

ERDOĞAN GÜLÜMSEYEREK NOT ALIYOR

Başbakan Erdoğan’ın köşke çıkması konusunda net bir kararın ortaya çıktığı ifade ediliyor. Ancak ‘partinin başında kalmalısınız’ diyen birkaç ismin de olduğunu belirtmek lazım. Başbakan Erdoğan’ın bu cevaplar karşısında sustuğu ve tebessüm ederek not aldığı ifade ediliyor.

ÇOĞUNLUK BU SORUYA SESSİZ KALIYOR

‘Tayyip Erdoğan’dan sonra partinin başına kim gelmeli’, sorusunda çoğunluğun sessiz kaldığı belirtilirken birkaç ismin Abdullah Gül adını telaffuz ettiği belirtiliyor. Ancak Erdoğan’ın bu konuda da renk vermediği, sadece dinleyip, yazmaya devam ettiği söyleniyor.

İşte Yayman'ın yazısındaki ilgili bölüm:

ÜÇ DÖNEM KURALININ DEĞİŞMEMESİ NE ANLAMA GELİYOR?

AK Parti’de bir gün aralıkla toplanan MYK ve MKYK’da ilginç kararlar alındı. Cuma günkü uzun toplantıda Başbakan Erdoğan herkese tek tek söz verdi. Toplantının ana gündemini dört soru oluşturdu. Öncelikle Cumhurbaşkanı kim olsun, ikincisi Erdoğan köşke çıkarsa Başbakan kim olsun, üçüncüsü üç dönem kuralı ve son olarak seçim sistemi ne olsun sorularına cevap arandı.

ERDOĞAN'IN NET BİR KARARI YOK

Başbakan Erdoğan’ın köşke çıkması konusunda net bir kararın ortaya çıktığı ifade ediliyor. Ancak ‘partinin başında kalmalısınız’ diyen birkaç ismin de olduğunu belirtmek lazım. Başbakan Erdoğan’ın bu cevaplar karşısında sustuğu ve tebessüm ederek not aldığı ifade ediliyor.

‘Tayyip Erdoğan’dan sonra partinin başına kim gelmeli’, sorusunda çoğunluğun sessiz kaldığı belirtilirken birkaç ismin Abdullah Gül adını telaffuz ettiği belirtiliyor. Ancak Erdoğan’ın bu konuda da renk vermediği, sadece dinleyip, yazmaya devam ettiği söyleniyor.

Erdoğan: Halk kuralın değişmesini istemiyor

Üç dönem kuralıyla ilgili soruda ise salonun çoğunluğunun ‘kuralın değişmemesini’, kurala takılan bazı isimlerin ise söz sırası geldiğinde ‘siyasette tecrübenin önemli olduğunu, memlekete dair söyleyecek sözlerinin bitmediğini’ dile getirdikleri ifade ediliyor. Bu sözler üzerine Başbakan Erdoğan’ın ‘siz böyle diyorsunuz ama halk ve partililer kuralın değişmesini istemiyor’ şeklinde bir karşılık verdiği söyleniyor.

Daha önceden bu tür toplantılara katılan önemli bir isim şunları söyledi: ‘Tayyip Beyin bazı toplantıları, önceden aldığı kararları onaylatmak için yaptığını biliyoruz ancak son toplantılarda samimi biçimde heyetin fikrini alarak kendi kararını vermeye çalıştığını’ ifade etti.

Erdoğan’ın bu düzenlemelerle özneyi ve nesneyi değiştirerek partisinde yeni bir siyaset mühendisliği ve yeni bir kimyagerlik yapmak istediği anlaşılıyor.

Kural değişikliği mi kadro değişikliği mi?

Üç dönem kuralının değişmemesini, önceki MKYK kararlarıyla birlikte ele almak gerekiyor. 15 Nisan’da yapılan MKYK’da boşalan üyeliklere yeni isimler getirildi. Yedek listede bulunan üç milletvekili MKYK üyesi oldu. Ayrıca Nurettin Nebati, Abdülhamit Gül ve Süleyman Soylu genel başkan yardımcılıklarına getirildi. Cuma günü yapılan MKYK ‘da ise üç dönem kuralının devamı kararlaştırıldı.

Peki bu değişiklikler ne anlama geliyor? Büyük resme bakıldığında bu değişimin basit bir isim atamasından ve devam kararından öte anlamı olduğu çok açık. Son iki toplantı partinin yeniden yapılanma sürecine girdiğini ortaya koyuyor. Tayyip Erdoğan, 2009 ve 2012 büyük kongrelerinde tabanın beklediği ve istediği major değişimi şimdi adım adım hayata sokuyor.

Üç dönem kuralı ve yeni atamalar Erdoğan’ın kafasındaki ‘soruların’ önemli ölçüde cevaplandığını gösteriyor. Bu bağlamda Erdoğan 2023’e gidecek dönemin kadrosunu oluşturuyor.

Ak Parti’de yeniden yapılanma mı?

Üç dönem kuralı nedeniyle partide ilan edilmemiş ‘Ak Saçlı-Yeni/Genç’ gerilimi yaşanıyordu. Ak saçlılar kapalı kapılar ardında kuralın değişmesini, yenilerin ise değişmemesini istediği biliniyordu. 17 Aralık süreciyle birlikte partide üç dönem kuralının kalkması gerektiği yönünde bir eğilim oluştu. Kuralının, partinin geleceğiyle ilgili risk yarattığı ve kaldırılması gerektiği yüksek sesle konuşulmaya başlandı.

BAŞDANIŞMAN'IN YAZISINDAKİ MESAJ

Hatta iki gün önce Yalçın Akdoğan Yenişafak’ta kuralın fiilen işlevini yitirdiğini bundan sonra kalksa da kalkmasa da fazla bir önemi olmadığını yazmıştı. Akdoğan ‘milletvekili ve belediye başkanı kadrolarının çoğu değişti, yani üç dönem engeline takılmadan doğal süreçlerle bir seleksiyon yaşandı. Üç dönem kısıtlaması kalksa bile fiili yenilenmenin devam edeceğinden de şüphe yok. Bu açıdan bakıldığında ‘üç dönem engeli kalksın mı, kalsın mı’ tartışması da pratik olarak başlangıçtaki değerini kaybetmiş durumda.’

Partinin kurmay kadrosunda kuralın değişeceği yönünde bir hava oluşmuştu. Ancak MYK ve MKYK’da bu havanın tam tersi bir sonuç çıktı. Burada neler yaşandığını zaman içinde anlayacağız ancak anketlerde ilginç sonuçlar çıktığını belirtmeliyim. Üç dönem kararının MYK ve MKYK kadar Gül-Erdoğan görüşmesinde de konuşulduğu anlaşılıyor.

10 maddede kararın politik okuması

1. Kuralın değişmemesi dolaylı olarak makro düzeyde bir kadro değişimi anlamına geliyor.

2. Erdoğan, partisini ‘gençleştirerek ve yenileyerek’ yeni açılımlar yapacağını işaretini veriyor.

3. İnşaa sürecinin eski kadrolarla değil, yeni ve yorulmamış kadrolarla yürütüleceği anlaşılıyor.

4. Kuralın değişmemesi politik restorasyon yanında, yeni dinamizm ve tazelenme sağlayacaktır

5. Kadrolarını yenileyen parti yeni sürecin ruhuna uygun yapılanmaya gideceği anlaşılıyor.

6. Bu karar partinin merkezdeki konumunu güçlendirecek ve yeniliklere imkan sağlayacaktır.

7. Kadrolardan sonra siyasi ajandaya ve söylemin de yeniden yapılandırılacağı görülüyor.

8. AK Parti’nin içe kapanacağı ve Milli Görüş’e teslim olacağı tezleri anlamını yitiriyor.

9. AK Partinin hakim parti konumuna getiren ve ikinci on yılın kapısını aralayan etki yapacaktır

10. Son tahlilde tüm bu değişikliklerin temelinde Erdoğan’ın partiyi sağlama alma stratejisi var.