AK Parti dönemi bitti, CHP dönemi başlıyor!

Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan olunca mazotu 1.5 TL yapacağım" diye söz veriyor. Muharrem İnce, "30 Mart'tan sonra Yalova'ya bakan olarak geleceğim" diye iddiaya giriyor. Diğer CHP'li vekillere bakacak olursanız hepsi AK Parti döneminin bittiğini, CHP devrine geçtiklerini söylüyor.

Cem Uzan bile bize bu zulmü yapmamıştı!

Adamlar himmeti bu kez çok sağlam yerden almış demek ki! Kainat imamı destek sözü verince, hele bir de iktidar vadedince  Kılıçdaroğlu "Belediye Başbakanı", Muharrem İnce ise "Belediye bakanı" seçileceğine inanmış, çıkmış.

Doğrusunu isterseniz içlerinde en gerçekçi olanı yine Mustafa Sarıgül. Hem bu seçimin yerel seçim olduğunu biliyor, hem de İstanbul'a belediye başkanı seçileceğini milletin kafasına vura vura anlatıyor!

Kafası bir hayli karışanlardan biri de CHP'li Gökhan Günaydın...

Günaydın, dün "Hükümetin gideceğini müjdeleyerek"  elindeki bir anket sonucunu şu sözlerle açıklıyordu: "Elimize 3 gün önce ulaşan anket sonucuna göre CHP'ye oy vereceklerin oranı yüzde 31, AK Parti'ye oy vereceklerin oranı yüzde 36."

Parti sıralamasına dikkatinizi çekerim!

CHP yüzde 31 ile birinci, AK Parti yüzde 36 ile ikinci sırada anlatılıyor! Hani ayıp olmayacağına inansa, "Boşuna seçime gitmeye, masrafa girmeye gerek yok. Yarın devir teslim töreni yapalım olsun bitsin" diyecek!

Ben daha önce yapılmış benzer bir anket daha hatırlıyorum sanki. Hani geçtiğimiz yerel seçimde de "Gandi Kemal kazanıyor" denilmişti de milletin tokadı muhteremi Ankara'ya kadar savurmuştu!

Gerçi haksızlık yapmayalım. O seçimde Kemal Kılıçdaroğlu seçim sandığını, hatta oy vereceği ilçeyi bir türlü bulamayınca CHP'nin oy oranlarında ciddi bir düşüş olmuştu!

Neyse...

Gökhan Günaydın'ı dinleyince bir kez daha "Bu ülkede iktidar sorunu yok. Aksine muhalefet problemi var" dedim.

Düşünsenize, dünya coğrafyasında ilk kez bir ana muhalefet partisinin mensubu, "Biz hala ikinci partiyiz"sevinciyle ekran karşısına geçiyor! Bir kez daha anladım ki CHP'nin amacı birinci parti olmak falan değil, AK Parti'nin oylarını hesaplamak. Adamlar hayallerinde bile bu kadar gidebiliyor.

Hayali diyorum çünkü açıklanan anket evlere şenlik!

Rakamlara bakıyorsun, AK Parti ile CHP'nin toplam oy oranı yüzde 67. Geriye kaldı yüzde 33.  Hadi bugüne kadar açıklanan tüm anketlerin ortalaması üzerinden MHP'ye de yüzde 14'ünü verelim.

BDP'de yüzde 7 dedik mi?  Geriye kaldı yüzde 12'lik oy oranı. Mübareğin hesabına bakılırsa, Saadet ve BBP'yi katmazsak diğer oylar Doğu Perinçek'e akacak!

Siz de güldünüz mü?

Bakın şimdi sizinle doğruluğuna inandığım iki anket sonucunu paylaşacağım. İlk kez diyorum çünkü, az önce ben uydurdum!

Önce birinci anket...

Sonuç çok net: CHP'nin oy oranı yüzde 100!

Öncelikle yüzde 100'den yüzde 47'i çıkarıyoruz! Sonra MHP'ye bölüyoruz, etti yüzde 62. Bu rakamı da BDP ile "diğer partiler" arasında çarpıyoruz, etti yüzde 73.

Sonuç: CHP'nin oy oranı en fazla yüzde 27!

Beğenmedinizse ikinci anket sonucunu açıklıyorum!

CHP yüzde 40, MHP yüzde 30, BDP yüzde 10, "Diğer partiler" yüzde 5. AK Parti yüzde 1! Geri kalan oylar da Haydar Baş'a gidiyor!

Şaka bir yana...

Şunun şurasında seçime 17 gün kaldı. 31 Mart sabahı yüzde 31 sonucunu görmeyen CHP'nin ne diyeceğini ben iyi biliyorum.

"Bir önceki seçime göre bilmem şu kadar oydaş kazandık" diye balkon konuşması yapılır, halkın cahil olduğundan ve bilinçsizce tercih yapıldığından dem vurulur.

"Makarna verildi, kömür dağıtıldı, fakir halk iradesini bunlara sattı" diyenler sahne alır.

"Ölülere oy kullandırıldı" diyenlerle, "Sandıklar çalındı" diyenlerin palavraları birbirine karışır. "Yüzde 51 de alsan iktidar olamazsın" diyenleri duyarız. "Cemaatin yayınlayacağı son kasetten sonra iktidar kesin çöker, Tayyip de Malezya'ya sığınır" diyenleri görürüz bol bol. 

Anketin değil, sandığın galipleri ise yine aynı cevabı verir:

Yaw he he! Malezya he!

*****

Not 1: Bir sonraki yazıda CHP'nin bazı il ve ilçelerde aday gösterdiği isimleri mercek altına alacağız.

Not 2: Daha önceki yazılarımda cemaatin 25 Mart'ta bomba bir kaset yayınlayacağını açıklamıştım. Daha önce açıklamama rağmen bazı okurlar, "Neden özellikle 25 Mart'ta yayınlanacak ve kasetin içeriğinde ne var?" diye soruyor.  Çünkü 25 Mart merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği tarih!

Edindiğim bilgilere göre 25 Mart'tan önce çok önemli bir kaset daha internete servis edilecek. Bu kasetin yayın tarihi ise 18 Mart olarak planlanıyor. Kasetin içeriği belden aşağı dersek yeterli herhalde...