BIST 9.420
DOLAR 34,41
EURO 36,28
ALTIN 2.840,63
HABER /  POLİTİKA

AK Parti dokundurtmuyor

Vekil dokunulmazlığına el atmayan AKP, bürokratı da kolluyor. Yargıtay 58 kez soruşturma izni istedi...

Abone ol

Dokunulmazlıkları nedeniyle soruşturulamayan ve yargılanamayan siyasiler, suçlanan bürokratlarına da yargılama izni vermeyince, ülke adeta 'dokunulmazlar cumhuriyeti' haline geldi. Yargıtay Başsavcılığı, bir yılda 58 ayrı dosyada üst düzey bürokratlar için bakanlıklardan soruşturma izni istedi, ancak bugüne kadar hiçbirine olumlu yanıt alamadı. Bakanlar 58 dosyadan 53'üne izin vermedi.

Mahkeme kararıyla izin
İzin için bakanlara gönderilen beş dosya ise kayıp, bu dosyalarla ilgili bakanlık kararları başsavcılığa gönderilmedi. Bürokratlardan çok az bir kısmı ise ancak koruma kararlarının mahkemelerce iptali üzerine soruşturulabilirken, Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok 'bürokrasi dokunulmazlığı' dediği bu duruma isyan etti.

Fezlekeler bekliyor
Adalete hesap verme konusunda ülkeyi yönetenleri yönetilenlere karşı ayrıcalıklı kılan dokunulmazlıklar, giderek kimi çağdaş Anayasa ve yasa değişikliği girişimlerine de engel oluşturmaya başladı. CHP, öncelikle 12 Eylül Anayasası'yla ilgili değişiklik istemlerine ve son olarak hükümetin gündeme getirdiği 'Siyasi Etik Yasası'na 'önce dokunulmazlıklar kalkmalı' diyerek destek vermeyeceğini ilan etti. Bir kısmı ciddi kamu zararının söz konusu olduğu iddialarla ilgili milletvekili ve bakanlar hakkında savcılar yasal işlem yapamıyor. Yasaların ellerini bağladığı savcıların bu kişilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediği onlarca fezleke halen TBMM'de bekliyor.

Bakanlar koruyor
Dokunulmaz bakanların, tüm bürokratlarını da aynı zırhla koruduğu, bu kez en üst düzey kamu görevlileri (müsteşarlar-valiler) hakkında soruşturmaya yetkili olan Yargıtay Başsavcılığı rakamlarıyla ortaya kondu. Başsavcı Nuri Ok, önlerine 2005 yılı içinde üst düzey memurlar için gelen iş sayısını 153 olarak açıkladı. Bu kişilerle ilgili ihbar ve şikâyetlerin 50'sinin işleme konulmadığını belirten Ok, işlem yaptığı dosyaların akıbetiyle ilgili de çarpıcı bilgiler verdi. Buna göre Yargıtay Başsavcılığı, geçen yıl üst düzey bürokratlarla ilgili toplam 58 dosyayı işleme koydu, mevzuat gereği de soruşturma izni için dosyaları ilgili bakanlıklara gönderdi. Bakanlar, bazen birden çok bürokratı kapsayan bu dosyalardan hiçbirine 'Evet izin veriyorum, soruşturun' yanıtı vermedi. Bakanlar, 53 dosya için soruşturma izni vermedi.
Yargıtay Başsavcılığı'nın soruşturma izni istediği diğer beş dosya ise kayıp. Yargıtay Başsavcısı Ok, 2005'te izin istedikleri bu beş dosya sonucunun henüz kendilerine ulaşmadığını söyledi.

Başsavcıdan itiraz
Başsavcılık, soruşturma izni vermeyen bakanlık kararlarından 19'una itiraz etti. İdari yargı, bu itirazlardan 14'ünü kabul etti, böylece bu bürokratlara soruşturma yolu açılabildi. İtirazlardan biri usulden reddedildi, birinde karara gerek görülmezken, üç itirazda henüz karar çıkmadı. Seçimden önce dokunulmazlığı kaldırma sözü veren AKP, hükümet olunca bu sözünü unuttu.
Milletvekillerinin dosyaları 209'a ulaştı
3 Kasım 2002 tarihinde başlayan 22. yasama döneminde milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için TBMM'ye ulaşan fezleke sayısı 209'a ulaşırken, bu sayıya her ay yenileri ekleniyor. Konuyu sürekli gündemde tutan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, dosyaların çoğunun seçim yasaklarına ilişkin olduğunu, ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ilişkin AKP'lilerle ilgili 25 dosya ile sayıları 90-100 arasındaki dosyanın Anayasa'ya göre 'seçilme engeli' teşkil eden suçları içerdiğini söyledi. Kart, bu dosyaların zimmet, nitelikli dolandırıcılık, ihaleye fesat karıştırma gibi milletvekilliği göreviyle bağdaşmayan ve yargıda son derece önemli aşamalara gelen dosyalar olduğuna dikkat çekti. CHP, hükümetin Anayasa değişiklik tekliflerine destek için uzun süredir dokunulmazlıkların kaldırılmasını önşart olarak ileri sürerken, AKP, milletvekili dokunulmazlığının bürokratların dokunulmazlığıyla birlikte ele alınması gerektiğini savunuyor. Kart, bürokratların dokunulmazlığı diye bir şey olmadığını, bürokratlarla ilgili soruşturma izninin yargı denetimine tabi olduğunu ifade ederken, "Kaldı ki soruşturma iznini vermeye yetkili olan da siyasiler ve onların atadığı yöneticiler. Dolayısıyla soruşturma iznini muhafaza etmek siyasi iktidarın işine geliyor. İstediğine soruşturma izni veriyor, istemediğine vermiyor" dedi.