BIST 10.075
DOLAR 35,37
EURO 36,49
ALTIN 3.000,80

"AK Parti Diyarbakır'ı alır!"

"AK Parti Diyarbakır'ı alır!"
TOBB
, çok çok önemli bir tanıtım kampanyasının hazırlığını yapıyor! (Türkiye için önemli bir kampanya, detay şimdilik yok) İşadamları, sendikalar, gazeteciler bu kampanyanın tanıtımı için bir araya geldi dün!
İş dünyasının gündeminde Diyarbakır vardı toplantı öncesinde. İşadamları, Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'da gerçekleştirdiği mitingin önemini anlatıyordu birbirine!
Yazımın başlığı o konuşmadan çıktı...
AK Parti'nin Diyarbakır'ı alacağını söyleyen işadamı Zeynel Abidin Erdem'di .
Erdem'in gerekçesi de var:
-Kutbettin Arzu çok temiz biri...
Zeynel Abidin Erdem gibi keskin bir iddianın sahibi olamam! Zira gidip görmek, halkın nabzını yoklamak lazım. Evet, tüm engellemelere rağmen, Erdoğan'ı dinleyenlerin sayısı oldukça fazlaydı. Seçimlerin sonucunu şimdiden kestirmek zor ama, Başbakan'ın söylediklerini de önemsemek lazım! Bölge için çok önemli projelerin altını çizdi Erdoğan! Birlik ve beraberlikten söz etti! Annelerin artık üzülmemesi gereğine işaret etti!
TRT Şeş'in yayına girmesiyle, devletin yara almadığını hatırlatan Erdoğan, yeni açılımların, yeni yatırımların, mesajını da verdi!  Şu kadarını söyleyeyim; Erdoğan'ın anlattıkları, halka iyi anlatılabilirse, AK Parti sürpriz yapabilir!
Velev ki, olmadı!
İktidar olası bir seçim kaybına aldırmadan, Erdoğan'ın ağzından çıkan sözlerin gereğini her ne olursa olsun yerine getirmeli ki, halkta yarınlar için güven oluştursun!
AK Parti'nin bölge insanı için CHP'den hiçbir farkı kalmaz aksi takdirde..

Erdoğan mitingleri nasıl yapıyor?
Muhalefet, meydanlara inen Erdoğan'dan geri kalınca bu soruyu sormaya başladı...
Diyorlar ki:
-Bu kadar miting için para dayanmaz!
Yine diyorlar ki:
-Erdoğan açılış için gidiyor, devletin parasıyla miting yapıyor!
Peki ne yapsın Erdoğan?
Konuşmasın mı?
Seçim var diye açılış yapmasın mı?
Yaptıklarını anlatmasın mı?
Daha da önemlisi 6 yıllık iktidarının hesabını vermesin mi?
Evinde oturup seçim kazanma gibi bir hayale kapılanlar için,  atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Muhalefeti anlamak lazım; 9-0 geriden başlamak, yarışa girmeden havlu atmaktır! Hal böyle olunca, yapamadıkları mitingler için mundar diyorlar....

34 CCA 46
Taksi... VİP taksi demek daha doğru olur. Arkaya kuruldum, önümde gazeteler... Yorgunsan, biraz kolonya iyi gelir... Engin Demir'in sahibi olduğu taksi de o da var.
I ıh, bitmedi... Çay, kahve, nescafe, su, meyve suyu..
Dahası var...
Şarjın bitmişse, ya da az kalmışsa, Engin'in taksisinde o da var..
Nesin sen kardeşim, bonkör müsün? Bu kadar hitzmet, zarar etmiyor musun?
Hayır, Engin'in yaptığı harcama topu topu 20 lira.. Ama getirisi daha fazla. Telefonla çağırıyorlar, müşterisi hergeçen gün artıyor. Bir tek sıkıntısı var Engin'in; taksici arkadaşları yaptığını kabullenemiyor. Kızıyorlar, müşteri böyle ortama alışır diye...
Ha bu arada, Engin'in Hıncal Ağbi'ye (Uluç) de selamı var..
Diyor ki: "İçimizdeki çürükleri yazmaya devam Hıncal Abi."

İnternethaber'e ödül!
9 yıllık emeğin karşılığı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin ödülü
ile karşılık buldu nihayet.. Yılın en iyi sitesi seçildi İnternethaber. Sizin huzurunuzda, emek veren tüm arkadaşlarımı kutluyorum.
Ancak, sevgili arkadaşım Hilmi Bengi'nin başında bulunduğu Anadolu Ajansı'na bir çift sözüm var. Kocaman bir ödül haberinin dibinde, İNTERNET DALI'nı koymak niye bu kadar ağır geldi size? Unuttunuz mu, yoksa İnternet sizin için "zurnanın son deliği" mi?
Haberin tepesinde İnternet Dalı'nın jürisinde yeralan isimleri verirken, aşağıda ödül kazanan siteyi vermek niye bu kadar ağır geldi arkadaşlar? Gazetelerde haberiniz eksik yayımlanınca hiç rahatsızlık duymadınız mı? Sevincimizi kursağımızda bırakmaya hakkınız var mıydı?