Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, 1 Kasım seçimleri sonrası AK Parti'de bölünme yaşanacağı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını yazmaz.
Abone olGeçen cuma günü 'AKP bölünmez hayal görmeyin' başlıklı bir yazı kaleme alan Hürriyet gazetesi yazır Mehmet Y. Yılmaz, bugün ikinci kez aynı tezini savunan bir yazı kaleme aldı.
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın AK Parti'de "Birilerine olan sevgisini kaybettiği" yönündeki açıklamalarının fikrini değiştirmediğinin altını çizen Mehmet Y. Yılmaz, "Bülent Annç, Abdullah Gül, Hüseyin Çelik gibi isimlerin küskünlüklerinden ya da kırgınlıklarından yeni bir parti çıkmayacağı kanaatimi muhafaza ediyorum" diye yazdı.
Yılmaz "AK Parti bölünmez" tezine işe şunları gerekçe gösterdi:
"Bülent Annç'ın, "Birilerine olan sevgisini kaybettiğini" söylediği televizyon konuşmasını dinleyen bir arkadaşım, bu konuşmadan bir gün önce, cuma günü yayınlanan "AKP bölünmez hayal görmeyin" başlıklı yazım nedeniyle "ofsayta" düştüğümü söyledi. O yazıda, AKP içinde bir kenara çekilmeye zorlanmış isimlerin yeni bir parti kurmak için harekete geçmeyeceklerini söylüyordum. Arınç'ın konuşmasını canlı olarak dinleyemedim ama söylediklerini dikkatle okudum.
Tekrarlayayım, düşüncelerimde bir değişiklik olmadı.
Bülent Annç, Abdullah Gül, Hüseyin Çelik gibi isimlerin küskünlüklerinden ya da kırgınlıklarından yeni bir parti çıkmayacağı kanaatimi muhafaza ediyorum.
Tezim şu: Bu kişiler, herhangi bir siyasetçi değiller. Son derece güçlü bir siyasi davanın içinde yer aldılar, o hareket boyunca da siyasi olgunlukları arttı.
Defalarca partisi kapatılan bir siyasi davanın temsilcileri olarak kurdukları partiyi iktidara da taşımayı bildiler. Şimdi bu partiyi, sırf bir kırgınlık ya da küskünlük içindeler diye terk edecek değillerdir.
Elbette siyasetin içinde yer almaya devam edeceklerdir ama şu anda Recep Tavyip Erdoğan gibi güçlü bir siyasi kişilikle kavga ederek bunu yapmalarını beklememek gerek. Bu politikacıların, güçlü bir siyasi çıkış yapmaları, ancak güttükleri davanın ciddi olarak tehlikeye düştüğünü, kurucusu oldukları partinin siyasi geleceğinin kararmakta olduğunu görmeleri ile mümkün olabilir. Şu an için de böyle bir durum yok.
AKP hâlâ Türkiye'nin en güçlü partisi. Bu seçimlerde de tek başına iktidara gelme olanağı bulamasa bile onsuz bir koalisyonun kurulabilmesi de mümkün görünmüyor. Bu nedenle partiyi içeriden bölme anlamına gelecek bir hareketin, parti tabanında kuvvetli bir destek bulmasını da beklememek gerek.
Öte yandan AKP içinde Erdoğan'a başkaldırmak anlamına gelebilecek bir hareketin, sesini parti üyelerine duyurabilme olanakları da son derece sınırlı.