Tüm dünyada hızla artan tüketim çılgınlığı, bir tutkuya dönüşen alış veriş, uzmanlara göre, bir hastalık. 'Bu hastaların çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyor.
Abone olUzmanlar, hastalığın belirtilerini ise, 'Sürekli bir şeyler alma fikri, asla kullanılmayacak şeyleri satın almak, gereksiz alışveriş yüzünden borçlanmak ve beraberinde aile içi sorunlar' olarak sıralıyor. TV'lerde öğlen saatlerinde sıkça yayınlanan alış veriş programları, özellikle ev kadınlarını hedef alıyor. Televizyonda özellikleri anlatılan bir ürünü almak için evden çıkmanıza bile gerek kalmıyor. Telefonla sipariş veriyorsunuz ve ürün kapınıza kadar geliyor. Bir çok kadın, evde otururken bu programlara göz atıyor ve ardından birkaç siparişle başlayan alış verişlerin ardı arkası kesilmiyor. Bu yüzden eşleriyle de "gereksiz harcamalar" sebebiyle tartışmalar yaşanıyor. Ancak bu tartışmalar da daha çok alış verişe sarılmalarına yol açıyor. Sonuç ise bankaya yüklü miktarda kredi kartı borcu olarak ortaya çıkıyor. Uzmanlar, bunun bir hastalık olduğuna işaret ederek, "Satın almak için karşı konulmaz bir istek duymak, en belirgin özellik. Hastalar, istedikleri ürünü alamayınca dünyanın yıkılacağını düşünüyor. Kişisel kontrolü kaybediyorlar. Bu hastalar için alış veriş, can sıkıntısını gidermek için bir aracı değil, daha çok bir bağımlılık" diyor. Alış veriş hastalığına genelde depresyonun sebep olduğunu anlatan uzmanlar, kişinin, 'Ben önemliyim, kendimi ödüllendiriyorum' dürtüsüyle davrandığını, marketlerde müşteri olarak önemsenmenin de onları tatmin ettiğini kaydediyor. Uzmanlar, alış veriş hastalarına teşhis koymanın zorluğuna da dikkat çekiyor: "Çünkü hasta, bunun bir hastalık olduğunun bilincine varmıyor".