BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Ailesini yok eden cani cinayeti anlattı

Selahattin Yıldırım, uyuşturucunun etkisinden kurtulunca, korkunç cinayetleri bir bir anlatmaya başladı.

Abone ol

Ailesini iple boğarak öldürdükten sonra üzerlerine tiner dökerek, ateşe verdiğini anlatan Selahattin Yıldırım, korkunç cinayetleri, eşinin kendilerini zehirlemeye çalıştığından kuşkulandığı için işlediğini iddia etti. Yıldırım, önce eşini, ardından da cinayeti gören oğlu ile odasında uyuyan kızını boğarak öldürdüğünü söyledi. Daha sonra anne ve babasını boğduğunu ileri süren Yıldırım, intihar etmek istediğini, başaramadığını söyledi. Ailesini tek tek boğmuş Annesini , babasını, eşi ve iki çocuğunu iple boğarak öldürdükten sonra evi ateşe verdiğini söyleyen Yıldırım, korkunç cinayetleri anlattı sorgusunda suçunu itiraf eden Yıldırım, cinayetleri eşinin anne ve babasını zehirlemeye çalıştığından kuşkulandığı için işlediğini iddia etti. Küçükçekmece'de beş kişilik ailesini öldürdükten sonra üzerlerine gaz dökerek ateşe verdiği iddia edilen Selahattin Yıldırım, uyuşturucunun etkisinden kurtulunca, korkunç cinayetleri bir bir anlatmaya başladı. Korkunç cinayetleri, eşinin kendilerini zehirlemeye çalıştığından kuşkulandığı için işlediğini iddia eden Yıldırım, şunları anlattı: "Karım annemin kardeşinin kızıydı. 1999 yılına kadar mutluyduk. O yıl çocuğum hastalandı. Bu hastalıktan sonra karımla annem kavga etmeye başladılar. Aile huzuru kalmamıştı. Olay günü Akşam sevgilimle buluşacaktım. Çıkmadan bir kahve içmek istedim. Karımın getirdiği portakal suyunu içmedim. Kahve yapmaya gitti. Bu arada annem ve babam salonda birbirlerine yaslanmış şekilde uyuyorlardı. Oğlum da yalpalarayak odadan çıktı. Önce buna bir anlam veremedim. Daha sonra babamın ve annemin uykularının normal olmadığını anladım. Elimle dokunmama rağmen uyanmadılar. Karımın bizi portakal suyu ile zehirlediğini düşündüm. Babamın bastonunu aldım. O sırada salona gelerek kahve getiren karımın üzerine yürüyerek kafasına birkaç defa vurdum. Yere düşünce de Fadime'nin boğazını sıkmaya başladım. Bu arada gözüme oradaki ip ilişti. Onu alarak karımın boğazına doladım. Sıkarak öldürdüm." SERCAN CİNAYETİ GÖRMÜŞTÜ Eşini boğduğu sırada, oğlu Sercan'ın odaya girdiğini ve cinayeti gördüğünü ileri süren Yıldırım, şu iddialarda bulundu: Oğlum Sercan odaya yalpalayarak girdi. Annesini boğduğumu görmüştü. 'Anneme ne yaptın' diye sordu. Ben de önemli değil, başka anne buluruz diye yanıtladım. Karımı boğduğumu gördüğü için onu da elimdeki iple boğdum. Geride bir tek kızım kalmıştı. Ona kim bakacak diye düşündüm. Odasına girerek, kızımı da boğdum. Annemin zehirlenmemiş olma ihtimaline karşı onun da boğazını elimdeki iple sıkmaya başladım. Öldüğünden emin olduktan sonra bıraktım. Bu esnada felçli babam uyandı. yapıyorsun oğlum' diyerek yalvarır gözlerle bana baktı. Başına gelecekleri anlamıştı. Onu öldürmek istemedim. Ama bir kere öldürmeye başlamıştım. Elimdeki ipi onun boynuna doladım. Hiç direnmedi. Onu da iple boğduktan sonra ben de ölmek istedim. Karım Fadime'nin bize getirdiği portakal suyundan içtim. Bunun beni öldüreceğini düşünüyordum. Bu arada elime geçirdiğim tiner kutusunu rastgele odada boşalttım. Sonra kibritle yaktım. Ancak tiner parlaması oldu. Ellerim yandı. Salon alevlere boğulunca oradan çıktım. Salonda bulunan cesetler yanmaya başladı." Selahattin Yıldırım, ifadesinde olaydan sonra intihar etmek istediğini ancak başaramadığını ileri sürdü. Sanığın itiraflarını çelişkili bulan İstanbul Asayiş Şubesi Cinayet Masası dedektifleri, Selahattin Yıldırım'ı boynundaki tırnak yaraları ile sol elinin dış tarafındaki yanıkların nedenlerinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu'na gönderdi. 'O YAPMIŞ OLAMAZ' Selahattin Yıldırım'ın tüm ailesini tek tek boğduğunu iddia ettiği mont ipi ise aracının içinde bulundu. Polisteki ifadesinde uyuşturucu kullanmadığını ileri süren Yıldırım uyuşturucu taramasından geçirildi. Yıldırım'ın 15 yıldır yanında çalışan işçisi Mehmet Dikicioğlu ise "Bu işin içinde bir iş var. Ben kendimden şüphelenirim ondan şüphelenmem" diye konuştu. 2 yıldır Selahattin Yıldırım'ı tanıdığını ifade eden bakkal Osman Gül ise şöyle konuştu: "Bir esnaf olarak iki yıldır kendisini tanıyordum. Çok temiz, çok iyi insanlardı. Onun yapmış olabileceğine ihtimal vermiyorum. Bu işi başkaları yapıp onun üzerine atmış olabilir." Kaynak: Sabah