BIST 9.858
DOLAR 35,26
EURO 36,70
ALTIN 2.967,70
HABER /  GÜNCEL

Aile içi şiddet emniyeti felç etti

Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden kadına şiddet haberleri artarak gelmeye devam ediyor. İşte o haber...

Abone ol

Sadece il emniyet müdürlükleri ve savcılıkların resmi kayıtlarına yansıyan: 2011'nin ilk 6 ayında 27 bin kadına yönelik şiddet olayı yaşandı. Cinayet, yaralama, saldırı, tehdit olaylarında 26 bin kadın mağdur oldu

Türkiye'de her geçen gün artan aile için şiddet olaylarında mağdur olan kadınlara yönelik başlatılan "dayak yiyen kadına polis koruması" uygulaması emniyeti kilitledi. Koruma Hizmetleri Yasası'nda yapılan değişiklikle şiddet gören kadınlara yönelik koruma polisi verilmesi uygulamasının başlatılmasının ardından valiliklerde talep patlaması yaşandı. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, uygulamanın detaylarını henüz belirleyememesi de sorun yarattı.

KORUMA TALEBİNDE PATLAMA

Ankara'da Ayşe Paşalı adlı kadının eşi tarafından önce dövülmesi ardından da öldürülmesiyle başlayan süreçte ülke gündemine gelen ve üzerinde en çok konuşulan konular arasında yer alan aile içi şiddet ve şiddet gören kadın mağdurlara polis koruması verilmesi uygulamasında talep patlaması yaşandı. İçişleri Bakanlığı'nın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'yla ortak yürüttüğü çalışma sonrasında daha önce sadece devlet büyüklerinin korunmasını sağlayan Koruma Hizmetleri Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle aile için şiddet mağduru olan kadınların da tıpkı devlet büyükleri gibi korunması sağlanmaya başlandı.

BİR YILDIR ARTIŞ VAR

Milliyet'in haberine göre Yurt genelinde özellikle son bir yıl içinde büyük artış görülen aile şiddet olaylarında şiddet mağduru kadınların korunmasında büyük kolaylık sağlayacak uygulamanın yürürlüğe girmesiyle birlikte koruma talebi patlaması yaşanmaya başlandı.
Yerel mahkemelerin dayak yiyen kadınların can güvenliğinin sağlanması amacıyla verdiği koruma kararlarının valilikler aracılığıyla EGM'ye bildirilmesine başlanmasına rağmen, korumanın nasıl yapılacağı henüz kesinleşemedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı uzmanlarının yanı sıra EGM bünyesinde devlet büyüklerinin korunmasını yöneten Koruma Dairesi Başkanlığı ile adli olayları takip eden Asayiş Dairesi Başkanlığı yetkililerinin yaptığı toplantılar emniyetin korumayı hangi şartlarda ne şekilde yapacağının net biçimde tespit edilmesini sağlamadı.

Valiliklerin, 2010'da yürürlüğe giren ve tehdit edilen kişilerin korunmasını sağlayan gizli bakanlık genelgesine göre koruma tahsis etmeye başlaması, yerel birimlerde aksamalara neden olmaya başladı. Şiddet mağduru kadınların yeniden aynı şiddet görmesini önlemek amacıyla il emniyet müdürlükleri resmi ekipler görevlendirmeye başladı.
Geçici olarak başlatılan bu uygulamada resmi ekipler, koruma kararı verilen kadınların evlerinin önünde ekip aracıyla beklerken, söz konusu uygulamanın genelleşmesi halinde emniyet elindeki resmi kuvvetlerin büyük bölümünü şiddet mağduru kadınların korunmasında kullanmak zorunda kalacak.

Ramazan Bayramı'ndan hemen sonraki dönemde yapılacak toplantılarla koruma uygulamasının nasıl yapılacağı da netleşecek. Böylece, valiliklerin talepleri daha kolay değerlendirmeye alınacak.

SADECE KAYITLARA GİRENLER
Ülke genelinde bir süredir devam eden kadına yönelik şiddet olaylarının bilançosu da her geçen gün ağırlaşmaya başladı. İl emniyet müdürlükleri ve savcılıkların resmi kayıtlarına göre, yurt genelinde 2011'nin ilk 6 aylık bölümünde yaklaşık 27 bin kadına yönelik şiddet olayı yaşandı. Cinayet, yaralama, saldırı, tehdit eylemlerinden oluşan bu olaylarda 26 bin dolayında kadının mağdur olduğu kayıtlara girdi.

Gelincik Hattı'na 4 ayda 4 bin telefon

Ankara Barosu'nun mağdur kadınlara ücretsiz olarak hukuki destek amacıyla başlattığı "gelincik" projesine rekor düzeyde başvuru oldu. Türkiye'de ilk hukuki destek projesi "gelincik"i hayata geçiren Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, 4 ayda 4 binin üzerinde telefon aldıklarını söyledi. Feyzioğlu, başvuranlar arasında tiyatro sanatçısının bile olduğunu ifade etti. Şiddet mağdurlarının sadece yüzde 8'inin resmi kurumları aradığını, telefon sayısını artık tutamaz hale geldiklerini vurgulayan Feyzioğlu, dört ayda merkeze bizzat yapılan bavuru sayısının da 400'ü bulduğunu, 350'sine avukat tahsis edildiğini söyledi. Feyzioğlu, "Yatağa bağlanıp elektrik verilen, üzerinde sigara söndürülen kadınlar geldi. Tiyatro sanatçısından iş kadınına kadar bize ulaşanlar oldu. Ama çok ilginç bir şey oldu, Ramazan ayında telefonlar durdu. Herhalde o eşler, nişanlılar, erkek arkadaşlar 'Oruç tutarken kadın dövmeyelim' diyorlar. Oruç bozulmasın diye kadın dövmemek gibi bir sonuç çıkıyor. Ama şükürler olsun kadınlar bir ay dayak yemiyor diyoruz" dedi. Kadınların 444 43 06 no'lu numaradan kendilerine ulaştıklarını belirten Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Müracaat yapılır yapılmaz resmi araçlarımızla gidiliyor ve kadın alınıp geliniyor. Önce komuta merkezi dediğimiz merkezde uzman avukatımız kadını dinliyor. Hukuki yardım yol haritasını orada çıkarıyor. Yapılacaklar anlatılıyor ve rızası alınıyor. Sonra komuta merkezindeki avukat arkadaşımız cephede savaşacak olan gönüllü bir başka avukatı çağırıyor. Orada da toplam 300 avukatımız destek veriyor."