Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve yargı başkanları, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Adalet Şûrası’na katıldı. Şuraya katılan yazar Alev Alatlı, protokolün yerini almasından sonra oturduğu yerden kalkarak sahneye çıktı ve aile fotoğrafına girdi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve yargı başkanları, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Adalet Şûrası’na katıldı.
Konuşmalardan sonra toplu aile fotoğrafı için TBMM Başkanı Kahraman, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Yıldırım, bakanlar ve yargı başkanları sahneye davet edildi.
ALEV ALATLI FOTOĞRAFA GİRDİ: Şuraya katılan yazar Alev Alatlı, protokolün yerini almasından sonra oturduğu yerden kalkarak sahneye çıktı ve aile fotoğrafına girdi.
ERDOĞAN’A BAKAN GÜL’DEN SULTAN SÜLEYMAN MİNYATÜRÜ
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Şura toplantısına katılarak konuşma yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Divan-ı Hümayun toplantısı sırasında elinde yay tutan Sultan Süleyman’ın adalet küresinden Kayseri kadısı hakkındaki şikâyeti dinlemesi konulu bir minyatür tabloyu hediye etti.
''HAKAN ATTİLA'NIN YARGILANDIĞI DAVAYI GÖRDÜKÇE ÜRPERDİM''
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen Adalet Şurası’nın “Medeniyetimizde Adalet Anlayışı” başlıklı ilk oturumunda konuşan yazar Alev Alatlı şunları söyledi:
“‘Geçmişte yargıya güven yüzde 70’ti, şimdi yüzde 30’lara düştü’ şeklindeki iddialar mesnetsiz. Araştırmaların hiçbirinde böyle bir bulgu yok. Hukuk eğitiminin belirlenecek alanlarda lisans derecesi almış öğrencilerin girebilecekleri yüksek lisans ve doktora programları seviyesine yükseltilmesi gerekiyor. Hiç değilse hukuk eğitimine girişin serbest ama çıkışta sıkı kontrolün, imtihanın, meslek imtihanının yapılması gerekir. Baro, mutlaka elini taşın altına koymak zorundadır ve çağdaş bir iş tanımı geliştirmeye yardımcı olmalıdır. ‘Adalet sistemi kötü’ diye çemkirmekle bu iş olmuyor. Roma hukukunun gözleri bağlı tanrıçası bize göre değil. Bizim gözlerimiz fal taşı gibi açık olmalıdır. Türkiye’de ve yurt dışında, bizim gözleri fal taşı gibi açık, koruyan, kollayan, ne olduğunu anlamaya çalışan hakimlere ihtiyacımız var. Bunun önemini ABD’deki davaya bakarak anlayabiliriz. Hakan Atilla’nın yargılandığı davayı gördükçe ürperdim.”