AİHM'in kararı ve Türkiye'yi bekleyen tehlike!
AİHM, Türkiye'de iç hukuk yollarının henüz tükenmediğini belirterek başvuruda bulunanları "OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu"na yönlendirdi.
Hatırlayacağınız üzere 15 Temmuz hain darbe girişimi
sonrası KHK ile mesleklerinden ihraç edilen akademisyenler
AİHM'e itiraz başvurusunda bulunulmuştu.
Amaçları, mesleğe geri dönmek ve Türkiye'ye yüklü tazminat cezası
ödetmekti.
Ancak beklenen olmadı.
AİHM, Türkiye'de iç hukuk yollarının henüz tükenmediğini belirterek
başvuruda bulunanları "OHAL İşlemlerini İnceleme
Komisyonu"na yönlendirdi.
Birileri "Bu emsal karardır" diye seviniyor ama
değil. Verilen karar şu anlama geliyor:
"Türkiye'de tüm iç hukuk yolları tükendikten sonra bize
gelirseniz, dosyanızı o zaman usülden değil, esastan ele
alabiliriz!"
Bu noktada Türkiye'yi bekleyen ciddi bir tehlike var.
OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu'nun mağdurla suçlu arasındaki
ayrımı iyi yapaması, bununla da yetinmeyip Fetö ile PKK'ya
destek veren kişilerin suçlarını sağlam bir
şekilde delillendirmesi gerekiyor.
Aksi takdirde bu durum Türkiye açısından ciddi sıkıntılar
oluşturacak. Konuştuğum pek çok hukukçu bir tehlikeye dikkat
çekiyor.
O tehlike şu:
"Bank Asa'ya para yatırdığı, çocuklarını Fetö'nün okuluna
gönderdiği ve bunların sendikasına üye olduğu için ihraç edilen
memurlar simdi suçlu ilan edilebilir. Ancak bu kişiler
ileride mağdur konumuna düşecek.
Çünkü bahsi edilen kurumlar, devletin hizmet için izin verdiği
resmi kurumlar olarak kayda düşecek. Devletin açılmasına izin
verdiği bir bankaya para yatırmak suç olamaz. Devletin izniyle
kurulan dershaneye öğrenci göndermek, derneğe üye olmak suç
sayılamaz. Bu nedenlerle ihraç edilenler, ileride ciddi tazminatlar
kazanabilir ve hatta görevlerine dönebilir"
Bir başka tehlike de şu:
Darbe girişimine katılan Fetö'cüler boşuna, "Benim Fetö
ile, darbe ile alakam yok" demiyor. Dünya kamuoyuna,
"Bu darbe bizim işimiz değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi
kendine darbe yaptırdı" mesajı vermeleri de boşuna
değil.
Tek amaçları var.
İleride AİHM'in vereceği kararla görevlerine geri dönmek ve
Türkiye'yi yüklü tazminat cezalarına mahkum ettirmek.
AİHM'in bu noktada Türkiye'den yana tavır koyacağına inanan
varsa bilemem ama ben böyle bir şeye inanmıyorum. Onbinlerce
kişinin 300-500 bin arası tazminat kazanması, Türkiye'nin kıyameti
olur.
Ha!
AİHM'in "Her ülke sadakatinden emin olmadığı kişiyi
görevinden uzaklaştırabilir" şeklinde bir kararı var,
doğru. Ama bu durum da beraberinde korkunç bir tehlikeyi de
getiriyor.
Mesela şöyle bir tehlike...
Günün birinde işbaşına gelen başka bir hükümet, "Tüm
sakallılar ve başörtülüler ülke için tehdit
oluşturuyor" diyerek bu kişileri ihraç
edebilir.
Tüm bu nedenlerden dolayı, OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonu'nun
görevine bir an önce başlayıp, kılı kırk yararak adil ve
hakkaniyetli kararlar vermesi gerekiyor.
Yoksa durum Türkiye için hiç de sevimli olmayan bir hal alacak!
SOSYAL MEDYADA TAKİP İÇİN: