Uzmanlar bütün dünyanın başına bela olan asrın hastalığı AİDS virüsünden 100 kat daha fazla tehlikeli olan Hepatit B virüsüne dikkat çektiler.
Abone olHepatit B hastalığı aynı adı taşıyan virüsün karaciğere yerleşip orada çoğalarak karaciğeri tahrip etmesi ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır. Hepatit B ayrıca aşı ile korunulabilir hepatitler içerisinde tek kronikleşen hepatit tipidir. Hepatit B'de risk birçok bulaşıcı hastalıktan çok farklıdır, çünkü kronik hepatitlilerin %25'i primer karaciğer kanseri ve siroz nedeniyle ölmektedir, çünkü Hepatit B tüm dünyadaki primer karaciğer kanserlerinin %60-80'inden sorumludur. Ve primer karaciğer kanserleri kanser ölümleri içinde ilk üç sırada yer almaktadır. Hepatit B virüsü sigaradan sonra bilinen en yaygın kanser nedenidir. Nasıl Bulaşır? AIDS'te olduğu gibi kan yoluyla ve çok sıklıkla da yakın temas ile olur. Ancak Hepatit B virüsü AIDS'ten 50 - 100 kat daha bulaşıcıdır. Hepatit B virüsünün bulaşmasında ev içi bulaşmada önemlidir. Derideki bir çatlak ya da açık yara ile temas eden bir damla kan ya da tükrük bile hastalığın bulaşması için yeterli olabilmektedir. Anneden bebeğe bulaşmalarda bebeklerde kronikleşme şansı %90 gibi çok yüksek bir değerdir. Hepatit B'nin bir diğer bulaşma yolu cinsel ilişki ile olmaktadır. Kan ve kan ürünlerinin kullanımı, kirli enjektörler, cerrahi müdahale, kuaför ve berberlerdeki iyi sterilize edilmemiş manikür-pedikür setleri, traş bıçakları, makaslar ve diş fırçaları Hepatit B virüsünün bulaşmasına aracılık edebilmektedir. Steril olmayan aletlerle yapılan sünnet ve kulak delme gibi işlemler de Hepatit B'nin bulaşması için önemli bir risk oluşturmaktadır. Bu virüs ile temas eden her 10 bebekten 9'u ve her 10 erişkinden 1'i belirli bir süre sonunda (yaklaşık 6 ay) mikrobu vücudundan atmayı başaramaz. Bu durumda kişi virüsü yaşam boyu vücudunda "taşıyacak" ve etrafa yayacaktır. Ancak taşıyıcılarda hastalık durumu farklılık gösterir. Bazı kişilerin karaciğerlerinde önemli değişiklikler meydana gelmezken, bazılarının karaciğer hücrelerinde ağır hasarın ortaya çıktığı tablolar oluşabilir. Bu gruptaki bireylerde, yıllar sonra siroz ve karaciğer kanseri görülebilir. Hepatit B'de risk birçok bulaşıcı hastalıktan çok farklıdır, çünkü kronik hepatitlilerin %25'i primer karaciğer kanseri ve siroz nedeniyle ölmektedir, çünkü Hepatit B tüm dünyadaki primer karaciğer kanserlerinin %60-80'inden sorumludur. Ve primer karaciğer kanserleri kanser ölümleri içinde ilk üç sırada yer almaktadır. Hepatit B virüsü sigaradan sonra bilinen en yaygın kanser nedenidir. Toplumda yüksek oranda görülmekle birlikte bazı gruplarda risk daha da artmaktadır.Hepatit B'li anneden doğan bebekler, ev içinde Hepatit B hastası yada taşıyıcısı olanlar,birden fazla kişi ile cinsel ilişkisi olanlar,kan ve kan ürünleri kullananlar, damar içi ilaç bağımlıları,hemodiyaliz uygulanan kişiler, sağlık personeli,toplu halde bulunulan yerlerde ( okullar, kreşler, kışlalar, yurtlar, huzurevleri, v.b. ) yaşayanlar,Hepatit B'nin ülkemiz gibi yüksek oranlarda görüldüğü ülkelerde yaşayanlar bu riskli grupta yer almaktadır. Tedavisi çok zor olan hastalığa karşı en etkili korunma yolu aşılanmadır. Aşı birer ay ara ile 2 doz ve ilk dozdan 6 ay sonra üçüncü doz olarak uygulanır. Risk oluşan durumlarda ise daha hızlı bağışıklamanın sağlanması amacıyla birer ay ara ile üç doz ve ilk dozdan bir yıl sonra dördüncü doz olarak uygulanır..Aşılamanın ülkemizde ve dünyada milyonlarca doz uygulaması ile etkinliği ve güvenirliği birçok klinik araştırma ile kanıtlanmıştır. İnterferon tedavisinde klasik olarak haftada üç gün ve ay ay, 9 veya 10 milyon ünite dozunda ve deri altı enjeksiyon şeklinde uygulanıyor. Ciddi yan etkileri olabileceği belirtiliyor. Genellikle karaciğer sirozu henüz gelişmemiş ve aktif çoğalan kronik hepatit B hastalarında kullanılıyor. Başarı oranı yüzde 30-40 olarak ifade ediliyor. Bir diğer tedavi şekli ise Lamivudine. Ağız yoluyla alınan, ciddi yan etkisi olmayan kuvvetli ilaç tedavisi. Bu tedavide bir-beş yıl ilaç kullanımı söz konusu. Başarı oranı tedavinin süresi ve hastanın özelliklerine bağlı olarak yüzde 20-70 arasında değişiyor. Klasik kronik hepatit B hastalarının yanı sıra sirozlu ve karaciğer nakli yapılan hastalarda kullanılıyor. (Mynet)