Öldürücü nitelikte olan aıds hastalığı hakında ne kadar bilgiliyiz ve hastalıktan korunmanın yollarını biliyormuyuz?
Abone olİzmir AIDS Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Altınay Bilgiç, öldürücü nitelikteki bu hastalığın tedavisi bulununcaya kadar en etkin korunma yöntemi olan eğitimi, yurt çapında yaygınlaştırmayı hedeflediklerini bildirdi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı bünyesinde faaliyet gösteren İzmir AIDS Savaşım Derneği, AIDS'in Türkiye'deki yaygınlığı konusundaki araştırmaları desteklemeyi en önemli amaçlardan birisi olarak belirledi. Dernek Başkanı Prof. Dr. Bilgiç, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: ''AIDS bulaşıcı bir hastalıktır. Mikrobu HIV adı verilen virüstür. HIV, vücuda girdikten sonra hastalıklarla savaşma gücünü veren bağışıklık sistemini bozar. Sonuçta vücutta, HIV'in kendi etkisinin yanı sıra, çeşitli mikropların neden olduğu deri, solunum, sindirim ve sinir sistemlerini etkileyen hastalıklar ortaya çıkar. Ayrıca bazı kanserler gelişebilir. Hastalık belirtileri, HIV'in vücuda girmesinden 2-10 yıl sonra ortaya çıkabilir. Bu süre içinde kişinin mikrobu taşıdığını gösterecek hiçbir belirti olmayabilir ve bu dönemdeki kişiye taşıyıcı denir.'' HIV'in, korunmadan girilen cinsel ilişki, kan nakli ya da anneden gebelik, doğum veya emzirme ile bulaşabildiğini kaydeden Prof. Dr. Bilgiç, cinsel ilişkide partner sayısının artmasının, virüs ile karşılaşma olasılığını yükselttiğini vurguladı. Prof. Dr. Bilgiç, şu önerilerde bulundu: ''Cinsel ilişkide kondom kullanılmalıdır. Kan ve kan ürünleri naklinde, kontrolsüz kan asla kullanılmalıdır. Kesici-delici aletler ortak kullanılmamalıdır. Ortak kullanılan şırınga, tıraş bıçağı, manikür aletleri, diş fırçası risk taşır. Anne adaylarının, bebeğe zarar verebilecek HIV ve diğer bulaşıcı hastalıklar açısından testler yaptırması, herhangi bir sorun saptandığında alınabilecek önemler konusunda bir uzmana danışmaları önerilir.''