AhmetAltanizm : Yeni bir muhalefet ideolojisi
Taraf Gazetesinden ayrılan Ahmet Altan, Avrupa Birliği yolunda, sivil siyaset ve demokrasinin geliştirilmesi gibi konularda AK Parti’ye destek veren belirli kesimlerin ondan uzaklaşmasının sembolü haline geldi son zamanlarda.
Altan, Taraf Gazetesinden ayrılmasıyla sadece AK Parti’ye karşı yaşanan bu “fikir ve duygu değişimi” tartışmasının değil, aynı zamanda “AK Parti’yle geçen on yılın” muhasebesinin de yapılmasının önemli bir “enstrümanı” oldu.
Yani böylelikle yazılı ve görsel medya, Ahmet Altan üzerinden dönüşen “AK Parti iktidarı ve Türkiye’yi” tartışıp konuşmaya başladı.
Ahmet Altan hakkında,
Gerçek bir demokrasi savunucusu ve özgürlük savaşçısıydı,
ABD – AK Parti işbirliğiyle, Ortadoğu’daki “yeni düzene” adapte olacak bir Türkiye’nin oluşmasının taşeronuydu,
Gülen cemaatinin adamıydı,
Mendil gibi kullanılıp atıldı…
gibi çok farklı politik kesimler tarafından övgüler ve suçlamalarda bulunuldu.
Elbette ki bu tartışmaların her bir başlığı ayrı ayrı çok mühim. Mutlaka da konuşulmalı.
Fakat burada benim dikkati çekmek istediğim nokta ise daha farklı olacak.
O da şu;
Özellikle ayrılma kararıyla beraber Altan, kendini AK Parti karşısında konumlandıran ya da AK Parti politikaları nedeniyle onu desteklemekten vazgeçip karşı bloğa kaçan herkesin muhalefet adına “ortak tutunduğu dal” ya da “taşladığı duvar” haline geldi.
Mesela;
Balyoz davasına mı kızgınsın,
Ergenekon davasının adilane yürümediğini mi düşünüyorsun,
Kürt sorununda AK Parti’nin hataları nedeniyle bir yol kat edilemediğinden mi şikayetçisin, “seni gidi iktidarın şakşakçısı! Sen sebep oldun” diyerek Ahmet Altan üzerinden vurabilirsin AK Parti’ye.
Ya da tam tersi, bir methiye olarak,
AB sürecinin unutulduğunu mu hissediyorsun,
Uludere katliamının sorumlularının hala ortaya çıkmamasına mı veryansın ediyorsun,
Demokratik değerlerinden kopmaya başlayan baskıcı bir liderle karşı karşıya kalmaktan mı endişeleniyorsun,
Bu sefer de “adam haklı beyler!” diyerek , “Ahmet Altan’ın köşesinde kullandığı benzer söylemleri” AK Parti’ye karşı kullanarak bir muhalif tutum sergileyebilirsin.
Yani işin aslı, “tartıştıkları sorunun merkezine Ahmet Altan’ı koyup” AK Parti’yi eleştiren bir muhalefetin oluştuğunu gözlemleyebilirsiniz son zamanlarda.
Bundan ötürü, kimsenin bir araya getiremediği farklı muhalif kesimler, “Ahmet Altan övgüsü ve yergisi” aracılığıyla, AK Partiye karşı yeni bir siyaset dili geliştirdiler.
Ortak bir muhalefet etme aracı doğmuş oldu.
İşte ben bu konu üzerinden yapılan tüm tartışmalara ve bu yeni siyaset bilgisi üretimine “AhmetAltanizm” diyorum.