Eski günleri hatırladıkça içi burkuluyor. Baykal'ın sözlerine içerlediği her halinden belli. Özellikle de bu günlerde..
Abone ol“Söz Diyarbakır cezaevine geldi. Ben anlattım, o dinledi. İkimiz de duygusallaştık, ağlama noktasına geldik yani. 12 Eylül’de yaşadıklarım anlatsam, siz de ağlarsınız. Her koğuş, her hücre ayrı bir dünya, her insanın yaşadığı bir romandı. Her gün yalvarıyordum ‘Allah’ım al canımı, kurtulayım’ diye. Deniz bey dinledi ve dedi ki, “Bir daha siyasete, Meclis’e girersek, bunların hesabını soracağım.”
BAYKAL: "BUNLARIN HESABINI SORACAĞIM"
Bu sözler DTP lideri Ahmet Türk'e ait. 1983'te cezaevinden çıkan Türk, kendisini ziyarete gelen Baykal ile Mardin'de Kasrı Kanco'nun üst katındaki rakı sohbetini böyle anlatıyor Radikal yazarı Murat Yetkin'e...
Türk, eski günleri özlemle anıyor. Baykal'ın açılıma karşı sert çıkışı eski dost Türk'ü çok üzmüş.. Yetkin'e konuşan Türk, bakın Baykal'a nasıl sitem ediyor?
"RAKI İÇİP KONUŞABİLSEK"
“Ben o duyguları paylaştığımız, acıların, işkencelerin ne demek olduğunu anlayan, sorgulayan o Baykal’ı görmek istiyorum. Yeniden karşılıklı oturup, rakı içip konuşabilsek keşke. Biz eski dostuz. Şunu söylemem lazım; 1983’deki Ahmet Türk neyse, bugünkü de odur.
1989 KÜRT RAPORU
Eski dostuz. 1973’de parlamentoya beraber girdik. Aynı siyasi partide, CHP’de birlikte mücadele ettik. 1980’e kadar birlikteydik. 1983’ten sonra bir süre de SHP’de birlikte olduk. Baykal’ın çabasıyla 1989’da yayımlanan Kürt raporunu çıkaran bir siyasi partinin bugün söyledikleri üzüntü verici. O raporu yazanlardan Algan Hacaloğlu arkadaşımızın bugün söyledikleri çok farklı.
CHP Kürt sorununa çözüme en çok katkı sağlayabilecek bir partidir. Yalnız başında çok şeyleri paylaştığımız, sosyal demokrat kökenden gelen Baykal olduğu için değil. Yalnız ana muhalefet partisi olduğu için değil. CHP, Türkiye’nin tarihi misyon taşıyan partisi olduğu için böyledir. CHP’den bizim de, toplumun da Türkiye’nin de dünyanın da beklentisi büyük. Ona düşen, bu sürecin önderliğini yapmaktır