Operasyonlar arttığı için çatışmasızlık sürecinin olumsuz etkilendiğini söyleyen Türk, PKK'ya da bir çağrı yaptı...
Abone olMayınların temizlenmesinin tartışıldığı, 30 yıllık acıda barış sürecine somut adımlarla bu kadar yaklaşıldığı günlerden geçiyorduk ki dün yine yüreklerimize acı düştü... İlk tepki ''Mayın terörün en kalleş yöntemidir. Herkesin bu terörü şiddetle kınaması gerekir'' diyen Cumhurbaşkanı Gül'den gelmişti. DTP Lideri Ahmet Türk de bu sözlerin hemen ardından açıklama yaptı... ''Ülkemizin yaşadığı acılara bir yenisinin eklenmesi hepimizi üzüntüye boğmuştur'' dedi, fakat yine Türk Ordusu ile terör örgütünü neredeyse aynı kefeye koyarak sözlerini şöyle sürdürdü: ''Her kim ki demokratik bir çözümden yana ise her kim ki silahsız bir çözüm arzuluyorsa mutlaka ama mutlaka elini tetikten çekmelidir.''
İşte bu açıklamanın ardından Ahmet Türk, dün akşam Kanal D ekranlarında 32. Gün programının konuğu oldu. Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar'ın sorularını yanıtlayan Ahmet Türk, barış süreci için gerekirse Kandil'e bile gidebileceğini söyledi ''Barış için gerekeni yapmaya hazırım. Bazı noktaları tartışmaya hazırım. Yeter ki bu kanı durduralım'' dedi...
OPERASYONLAR SÜRDÜĞÜ İÇİN ATEŞKESİLMEDİ!
''PKK çatışmasızlık kararına neden uymadı'' sorusuna Ahmet Türk ''Operasyonların durmaması bu sonuca götürdü. Bu etki-tepki olayı'' dedi ve ekledi:. ''Eğer Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi bu süreç hassassa tek yönlü hassasiyet olmaz. Herkese sorumluluk düşüyor. Görünen o ki asker operasyon yapıyor, PKK da bunu yapıyor... Barışçıl çözüm arandığı bugünlerde operasyonların bu boyutta yapılmaması gerek. Fakat operasyonlar artıyor, genişliyor. Birbirini tetikleyen bir durum var.''
ÇÖZÜMÜ DEVLET BULACAK
''Devlet hepimizin devletiyse çözümü o bulacak, öncülüğünü o yapacak ki vatandaşını kazanacak. Devlet, hükümet bunu yaparsa o zaman biz konuşuruz. Hükümet bunun altyapısını hazırlamasa bizim elimizden gelen bir şey olmaz.''
15 BİN FAİLİ MEÇHULU SORGULAMAMIZ LAZIM
Ahmet Türk, ''Murat Karayılan'ın Hasan Cemal'e söylediği '9 askerin şehit edilmesiyle ilgili olay münferittir' sözleri üzerine de ''O zaman Mehmet Sincarlar, Musa Anterler, 15 bin faili meçhul devletin merkezinin kararıyla mı oldu, o zaman bunu da sorgulamamız lazım'' dedi. Türk sözlerini şöyle sürdürdü:
PKK'YA ÇATIŞMASIZLIK SÜRSÜN ÇAĞRISI
''İki devlet varsa iki PKK'nın olması da muhtemel. PKK içinde de derin PKK olabilir. Barışçıl süreci istemeyenler olabilir. Ancak PKK'nın çatışmasızlık kararına tam olarak uyması gerek. Çatışmasızlık sürecinin mutlaka uzatılması gerek. Barış için umutların olduğu bir süreci sonuna kadar sabırla kullanmak lazım. Bu sürece zaman tanınması lazım. Benim inancım bu. Türkiye halkının çözümü istemeyenin kim olduğunu görmesi lazım.''
BAŞBAKANIN ELİNİ TUTMA MERAKIMIZ YOK
''Sayın Başbakan randevu verdi mi size..'' sorusu üzerine de Ahmet Türk, şunları söyledi: ''Bizim Başbakanın elini tutma merakımız yok. Hepimize vicdani sorumlukluk düşüyor. İcranın başında olan arkadaşın 'DTP'den beklentimiz bu, bu çalışmaları yapsın' demesi gerek. Soruna çözümü olmadıktan sonra tokalaşmanın bir anlamı yok. Sayın cumhurbaşkanının sabırla bu işi götürme mantığına sahip olduğunu gördüm. Hatta Baykal'ın yaklaşımında da öyle..''
DAĞA ÇIKMAYI HİÇ DÜŞÜNMEDİM
Rıdvan Akar'ın programda Ahmet Türk'e "Diyarbakır Cezaevi'nde kaldınız ve oradaki işkencelerden nasibinizi aldınız, hiç isyan edip, 'ben de bir gün dağa mı çıksam' diye düşündüğünüz oldu mu?" sorusuna, Türk "İnanın ki böyle bir düşünceye sahip olmadım ama tabii ki bizi zorlayan bir süreçti. Yani çoğu zaman kalkıp 'Yarabbi, bizim canımızı al, bizi bu işkenceden kurtar' diyorduk, bunu bütün samimiyetimle söylüyorum" cevabını verdi.