Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ün, Leyla Zana'ya tepkisi dinmek bilmiyor
Abone olMardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana'nın, “BDP'nin çözümün önünde engelmiş” gibi bir görüntü sergilediğini belirterek, “Bence çözümsüzlüğün nedeni, Sayın Başbakan'ın üslubudur, projeye sahip olmamasıdır” dedi.
Türk, Parlamento'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Bu dönem çözüm, diyalog dönemi, toplumsal uzlaşı dönemi” diyen Türk, bu konuda katkı sunmaya hazır olduklarını her zaman söylediklerini belirtti.
Türk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın “nelerin yapılması gerektiği” konusunda bir projesinin olmadığını iddia ederek, şöyle konuştu:
“Kürtler bir halktır ve hukuku vardır. Bu hukukun yerine getirilmesi durumunda, çözümsüzlüklerin ve şiddet politikalarının ortadan kaldırılacağına inanıyorum. Biz o zaman barışa, demokratik ortamın sağlanmasına daha fazla katkı sunacağız ama Sayın Başbakan bazen küfrederek, bazen grup arasında çelişki varmış gibi söylemlerle süreci götürmeye çalışıyor. Biz başından beri söyledik, silahlarla çözüm olmaz. Bugün Kürt'ü ile Türk'ü ile herkes toplumsal barışa ve uzlaşıya hazır.
Selahattin beyin (Demirtaş)söyledikleri önemli. Yani 'PKK, Hükümet.' Biz bunu bırakmamalıyız. Kürt'ü ile Türk'ü ile iki kesimi de diyaloğa, barışa götürecek, silahların susması konusunda demokratik bir refleksi göstermemiz gereken bir dönemdir. Selahattin bey, 'biz toplum olarak yanlışa, silaha ya da olumsuzluklara karşı sesimizi yükseltmeliyiz' diyor. Tabiki bir tartışma dönemidir, şiddetin yaşandığı, acıların olduğu bir dönemdir. Bugün artık toplum da yavaş yavaş bu şiddet sarmalından kurtulmanın formüllerini geliştirmeye çalışıyor. Bence önemli bir adımdır. Eğer bir şey tartışmaya gelmişse, her yönüyle tartışılıyorsa, bence bu toplum mutlaka bir formül bulur. Ama her şeyden önce.... Hükümetin, Başbakanın dili, üslubu barışa katkı sunmayacak bir dil ve üsluptur. Sonuçta bu sorunu çözecek olan Hükümet'tir ama Başbakanın bu tavrı biz Kürtlere umut vermiyor. Grubumuz içinde, baktığınızda geçmişte ne söylüyorsak, düşünüyorsak; bugün de aynı şeyleri söylüyoruz. Bu süreçte barışın sağlanması konusunda katkı sunmak için her türlü çabanın, çalışmanın içinde de varız.”
ZANA BDP'Yİ ENGEL GİBİ GÖSTERDİ
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana'nın “Çözerse Başbakan çözer” dediğinin anımsatılması üzerine Türk, “Zana, 'grubumuz çözümün önünde engelmiş' gibi bir görüntü sergiledi. Tamamen öyle değil. Bence çözümsüzlüğün nedeni Sayın Başbakan'ın üslubudur, projeye sahip olmamasıdır” dedi.
Türk, Hükümetin barışı sağlayacak rolünün olması gerektiğini ifade ederek, “Barış ancak kararlılıkla çözülür. Gelişmelerden, olaylardan etkilenirsek... Tabiki bu olayların yaşanması... Yüreğimde acı duyuyorum ama bunun yaşanmaması için bir çabanın ortaya konulması lazım” diye konuştu.
Bir gazetecinin, “Barzani ile yakın temastan söz ediliyor. Başbakan, 'Barzani ile ilişkiler devam ettikçe, BDP ve terör örgütü bundan rahatsız oluyor' diyor” sözleri üzerine Ahmet Türk, şunları kaydetti:
“Barışa katkı sunmak isteyecek herkese biz sadece teşekkür ederiz. Ama 30 yıldır bu topraklarda yaşayan yaşayan bir halk var, talebi var, siyaseti, öncüleri var, demokratik siyasetin içinde olan bir parti var. Bu Meclis'te de bulunan ve bu ülkenin sorunlarıyla yakından ilgili olan bir siyasi parti var. Bugün Kürtler'de de akil insanlardan, kanaat önderlerinden tutun, farklı kesimlerin bu ülkedeki barış konusunda etkinlikleri ortadadır. Türkiye'deki Kürtler'i yok sayarak sadece çözümü dışarıda ararsanız başarılı olamazsınız. Sayın Barzani'nin ve Talabi'nin bu konudaki girişimlerden rahatsız değiliz. Bizi, halkı dışlayarak nasıl çözeceksiniz? PKK'yi dışlayarak çözemezsiniz. Çünkü bu bir gerçektir. Elinde silah olan ve bu çatışmaları sürdüren bir harekettir. Bütün mesele buradaki herkesin ikna edilmesi gerekiyor. PKK'yı da ikna etmeniz gerekiyor. Silahların susmasını hepimiz istiyoruz ama silahları bıraktırma becerisini göstermek önemli. İşte, bu yok. Burada bir pazarlık değil... Artık Kürtler bir halktır. Kürtler Türk halkı ile birlikte yaşamak istiyor.”