Bağımsız Mardin Milletvekili Ahmet Türk, Erdoğan'ın dokunulmazlıklarla ilgili çıkışına cevap verdi.
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili çıkışına Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk'ten jet cevap geldi. "Erdoğan bizi tehdit etmesin, sayısal çoğunlukları var dokunulmazlıkları kaldırsın" diye konuşan Türk, PKK ile Hamas'ı karşılaştırdı, hükümetin tavrını eleştirdi. Kürtler'in bu yüzyılın en önemli aktörü olacağını da savunan Türk, Türkiye'nin Kürtler'i sürekli potansiyel tehlike olarak algıladığını iddia etti.
Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, Habertürk'te Zafer Arapkirli'nin sorularını cevapladı. Erdoğan'ın BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili sözlerini değerlendiren Türk, tehdit edildiklerini iddia ederek, Çiller dönemini hatırlattı ve cezaevine girdiklerini söyledi. Türk şöyle konuştu:
Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, Habertürk'te Zafer Arapkirli'nin sorularını cevapladı. Erdoğan'ın BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla ilgili sözlerini değerlendiren Türk, tehdit edildiklerini iddia ederek, Çiller dönemini hatırlattı ve cezaevine girdiklerini söyledi. Türk şöyle konuştu:
"Biz hak ve özgürlük mücadelesini verirken önümüzde birçok engellerin, darboğazların, cezaevinden tutun da dokunulmazlıkların kaldırılmasına kadar birçok şeyle karşı karşıya kalacağımızın bilinciyle hak ve hukuk mücadelesini savunuyoruz. Bizi ikide bir bu şekilde tehdit etmesine gerek yok. Güçleri var, sayısal çoğunlukları var dokunulmazlıkları kaldırabilirler. Tansu Çiller döneminde de milletvekilliğimiz sona erdirildi ve cezaevine girdik.
Dokunulmazlıklarımızı kaldırırlarsa kaldırsınlar, ne yapalım yani! Bunun Kürtler'e karşı yapılan bir hareket olduğunu söylüyoruz. Bugün Meclis'te sadece bizim dosyalarımız yok. Hırsızlıktan, rüşvetten birçok dosya var. Ama her ne sebeple olursa bizi susturmaya ve tehdite yeltenmişlerdir. Biz geçmişte zindanlarda da yaktık, parlamentodan elimiz kolumuz kelepçelenerek götürüldük. Ama sonuçta bir gerçek vardır, onun peşinde koşuyoruz. Ama ölümsüz, şiddetsiz bir dönemin kapının açılması için çaba gösteriyoruz. Şuna inanıyoruz ki, Kürt sorununun çözümü Türkiye'nin daha saygın ve güçlü bir ülke olmasını da beraberinde getirecektir."
Dokunulmazlıklarımızı kaldırırlarsa kaldırsınlar, ne yapalım yani! Bunun Kürtler'e karşı yapılan bir hareket olduğunu söylüyoruz. Bugün Meclis'te sadece bizim dosyalarımız yok. Hırsızlıktan, rüşvetten birçok dosya var. Ama her ne sebeple olursa bizi susturmaya ve tehdite yeltenmişlerdir. Biz geçmişte zindanlarda da yaktık, parlamentodan elimiz kolumuz kelepçelenerek götürüldük. Ama sonuçta bir gerçek vardır, onun peşinde koşuyoruz. Ama ölümsüz, şiddetsiz bir dönemin kapının açılması için çaba gösteriyoruz. Şuna inanıyoruz ki, Kürt sorununun çözümü Türkiye'nin daha saygın ve güçlü bir ülke olmasını da beraberinde getirecektir."
"KÜRTLER POTANSİYEL TEHLİKE OLARAK GÖRÜLÜYOR"
Kürtler'in çoğrafyanın en önemli halklarından biri olduğunu ve sorunların inkar politikalarıyla çözülemeyeceğini kaydeden Türk, Türkiye'nin Ortadoğu'da güçlü bir devlet olabilmesi için Kürtler'i kucaklayıcı bir politika uygulaması gerektiğini savundu. Kürtler'in Irak ve Suriye'de yaşayabileceklerini ancak kendilerini bu topramların parçaları gördüğünü söyleyen Türk, BDP'lilerin halkın hakkı ve hukukunu savunduğunu kaydetti. Türk, Hamas ile PKK'ya karşılaştırırken Erdoğan'ı şu sözlerle eleştirdi:
"Bugün PKK Kürtler'in hak ve hukuku için mücadele ediyorsa Kürtler iyi bir gözle bakar. Dün Filistin'de İsrail uçakları Filistin halkını bombalarken orada Hamas 6 insanı kurşuna dizdi. Birinin cesedini motorsikletin altına bağlayarak yerlerde sürükledi. Başbakan Erdoğan'a baktığınızda 'Hamas bir özgürlük hareketidir' diyor. Bunların yargılanması gerekmez miydi? Gerçekten hukuk devletinde olabilecek bir şey mi bu? Ama Kürtler olunca farklı, Hamas'tan gelince farklı bir tepki ortaya çıkıyor. Filistin halkının gözünde Hamas kendi özgürlüğü içinde mücadele eden bir örgüt olarak görülüyorsa Kürtler de o şekilde düşünebilir, bakabilir."
"Bugün PKK Kürtler'in hak ve hukuku için mücadele ediyorsa Kürtler iyi bir gözle bakar. Dün Filistin'de İsrail uçakları Filistin halkını bombalarken orada Hamas 6 insanı kurşuna dizdi. Birinin cesedini motorsikletin altına bağlayarak yerlerde sürükledi. Başbakan Erdoğan'a baktığınızda 'Hamas bir özgürlük hareketidir' diyor. Bunların yargılanması gerekmez miydi? Gerçekten hukuk devletinde olabilecek bir şey mi bu? Ama Kürtler olunca farklı, Hamas'tan gelince farklı bir tepki ortaya çıkıyor. Filistin halkının gözünde Hamas kendi özgürlüğü içinde mücadele eden bir örgüt olarak görülüyorsa Kürtler de o şekilde düşünebilir, bakabilir."
Açlık grevlerinin bitirilmesinde lider olarak görülen bir ismin mesajının önemli olduğunu ve bunun karşılık bulduğunu anlatan Türk, PKK'ya "silah bırakın" desek bile bunun karşılığı yok" diye konuştu. Halkın sorunun çözülmesini istediğini de savunan Türk, Türkiye'de Kürtler'in potansiyel tehlike olarak görüldüğünü söyledi. Kürtler'in Ortadoğu'da hem istikrarın hem de istikrarsızlığın nedeni olduğunu da ifade eden Türk şöyle konuştu:
"Geçmişte rahmetli Özal 'Ben şöyle düşünüyorum' diyordu. Bugün böyle bir proje yok. Kürtler'in bir hak talebi olmasa bu tartışmalar olur muydu? Bunu bir projeye, yol haritasına bağlanması lazım. Artık meseleleri milliyetçi duygularla, milliyetçi kesimlere mesaj vererek yapmamak lazım. Türkiye bölünmez ve parçalanmaz. Kürtler'i kazanan bir Türkiye Ortadoğu'nun en büyük gücü ve gerçek sahibi olur. Suriye'de Kürtler'in yüzü buraya dönük. Irak'ta da keza öyle.
"KÜRTLER YÜZYILIN EN ÖNEMLİ AKTÖRÜ OLACAK"
"Geçmişte rahmetli Özal 'Ben şöyle düşünüyorum' diyordu. Bugün böyle bir proje yok. Kürtler'in bir hak talebi olmasa bu tartışmalar olur muydu? Bunu bir projeye, yol haritasına bağlanması lazım. Artık meseleleri milliyetçi duygularla, milliyetçi kesimlere mesaj vererek yapmamak lazım. Türkiye bölünmez ve parçalanmaz. Kürtler'i kazanan bir Türkiye Ortadoğu'nun en büyük gücü ve gerçek sahibi olur. Suriye'de Kürtler'in yüzü buraya dönük. Irak'ta da keza öyle.
"KÜRTLER YÜZYILIN EN ÖNEMLİ AKTÖRÜ OLACAK"
Konuşmasında Kürtler'in hiçbir dönem bağımsızlık istemediğini de söyleyen Türk, alt yapısı güçlendirilmeyen bir başkanlık sisteminin diktatörlüğe gidebileceği uyarısında bulundu. Parçalı bir Ortadoğu'da Kürtler'in kimliksiz kalamayacağını söyleyen Türk, Kürtler'in bu yüzyılın en güçlü aktörü olacağını iddia etti. Türk şöyle konuştu:
"Hem Kürtler için hem de Ortadoğu için kritik bir süreç. Kürtler bu yüzyılın Ortadoğu'daki aktörlerinden birisi hatta en önemlisi. Çünkü hak arayışı var. Ortadoğu'da Esad bir diktatör. Bugünkü muhalefetle Esad arasındaki tartışma Suriye'nin geleceğiyle ilgili değil. Bu mezhepsel bir intikam kavgasına dönüşmüş. Türkiye burada dengeleri çok iyi hesaplayamadı. Oradaki sünniler üzerinden siyaset yaptı. Oysa Ermeni, Dürzi, Alevi, Kürt nüfus var orada. Bunlar başından beri Müslüman Kardeşler'e karşı. Esad'ın gitmesini istiyor ama gelecekten kuşkuları var.
Türkiye Esad gidiyor diye yanlış bir politika izledi. Arap-Türk ilişkilerinin Osmanlı'dan bugüne kadar çok sağlıklı gitmediğini bilmemiz lazımdı. Ortadoğu'da Türkler'in tek müttefiki ve dostu Kürtler'dir. Ama burada Kürtler bir statüye kavuşmasın diye yanlışlar yapıldı. Suriye Kürtleri, Türkiye'yi yanlarında görmek istedi.Kerkük'te bütün unsurlar birbiriyle bilek güreşi yapılıyor. Umarım ki, orada korkulan olmaz."