TRT'nin Kürtçe açılımı ile tarihi bir dönemeç yaşayan Türkiye, 12 Eylül'ün izlerini temizlemeye hazırlanıyor.
Abone ol "12 Eylül'ün Türkiye'ye örttüğü şalın kalkması gerekiyor" diyen Bakan Günay: Hukuki düzenleme yapılacak. Kollarımız, yurtdışına gitmek zorunda kalan sanatçılara açık. İadei itibar vereceğiz..Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, sanat ve sanatçıyla büyük barışa hazırlandıklarını belirterek, "12 Eylül'ün üzerimize örttüğü şal kalkacak. Sanatın üzerindeki bütün yasaklar son bulacak. Kollarımız, Şivan Perver de dahil yurtdışına gitmek zorunda kalan sanatçılara açık. İadei itibar yapacağız" dedi. Günay, şu mesajları verdi:
AĞIR BEDELLER ÖDENDİ: TRT, özgürlük ve demokrasi adına önemli bir adım attı. Geçmişte Türkiye'yi bunu yok etmek isteyen anlayışlar yönetti. Bu anlayışyarın acı sonuçlarını hep beraber gördük. Hakkın iadesi, bir doğrunun teslimi noktasındayız. Çok tartışıldı. Bazı insanlar sadece Kürtçenin anadili olduğundan ya da Kürtçe şarkı, albüm yapabilmekten söz ettiği için ağır bedeller, acılar yaşadı. Şimdi bunları hüzünle hatırlıyoruz. Kürtçe TV, bu manevi bir ödevi yerine getirmede bir adım.
HAKKIN İADESİ NOKTASINDAYIZ: Bugün, Kürt yazar Mehmed Uzun, sanatçı Ahmet Kaya ve şair Ahmed Arif'i hatırlarken içim acıyor. Bu insanların suçu neydi? Ahmet Kaya Kürtçe şarkı söylemek, albüm yapmak istediğini söyledi. Saldırıya, hakarete uğradı, ülkemizi terk edip gitmek zorunda kaldı. Oysa hiçbirinin ülkemizin birlik ve bütünlüğü konusunda farklı görüşü yoktu. İnsanların analarından doğduğu dili geliştirmek, kullanmak istemesi ayrılıkçılık değildir. Bu insanlar haksızlıklar yaşadı, üzüntüyle anımsıyorum. 'Kürtçe anadilim' diyerek şarkı söyleyenler ağır bedel ödedi. Yapılan haksızlıkları hüzünle anımsıyorum. Artık hakkın iadesi noktasındayız.
12 EYLÜL ŞALI KALKACAK: 12 Eylül'ün Türkiye'ye örttüğü şalın kalkması gerekiyor. Başımızı kuma görmekten vazgeçmeliyiz. Özgürlükçü ve çoğulcu anlayışla hareket etmek zorundayız. Keşke TRT bu adımı yıllar önce atabilseydi. Geç kalmış işler. Bugün Kürtçe birçok ülkede konuşuluyor. Her darbe bir şeyler götürdü. 12 Eylül'de birçok yasağı getirdi, yasakçı zihniyet hakim oldu. Şimdi bu büyük yanlışlar temizleniyor. Diyarbakır'da tutuklu gençlerin kendi dillerini kullanması bile yasaktı. Ayrılıkçı akıma zemin hazırladı.
ŞİVAN PERVER'İ DE DAVET EDERİM: Darbelerle birlikte bir çok sanatçı yurtdışına gitti. Bugün dönmek isteyen herkesi davet ederim. Şivan Perver de dahil buna. Bizim kollarımız herkese açık. Kim kimi ürküttüyse özür dilemeli, sorunu düzeltme sözü vermeli. Milenyum çağında kavramlar değişmeli. Teknoloji karşısında yasaklar olmaz. Geçmişteki yaraları saracağız. Perver de dahil iadei itibar gerekiyorsa onu da veririz.
KARARNAME OLABİLİR: Fikir özgürlüğü üzerindeki yasakları kaldırarak özür dileyebiliriz. Sanat ve sanatçıya yönelik yasakların kalkması için bir hazırlık yaptık. Bu hukuki düzenleme bir kararname de olabilir. Saydığım bütün konuları kapsayacak. 40 yıldır yapılan haksızlıklar ve eksiklikler giderilecek. Sanat dünyasını rahatlatacak bu uygulama ile bugüne kadar yapılan haksızlıklar da giderilecek.
ŞARKILARI BİRLİKTE SÖYLEMELİYİZ: Türkiye'de hepimiz aynı toprağın üzerinde yaşıyoruz. Birliğimizi simgeleyen bir bayrağımız var. Kürt, Türk, Ermeni, Alevi derin farklı özelliklerimiz var. Ayırımları yok etmeye kalkışmak yanlış bir anlayış. Hangi etnik kökenden olursa olsun kucaklamak için girişim içindeyiz. Bunun karşılığında türkü ve şarkılarını söylemek istiyorlarsa katılırız.