Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında 'Kayınbiraderi de 'şerefsizmiş' dedi.
Abone olİNTERNETHABER.COM - Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, 1999'daki Magazin Gazetecileri Derneği ödül töreninde Kürtçe şarkı söyleyeceğini ve bir de klip çekeceğini açıklamasından sonra adeta bir linç kampanyasına maruz kalan Ahmet Kaya için, o dönem Genel Yayın Yönetmeni olduğu Hürriyet gazetesinde "Vay Şerefsiz" manşetini atmıştı.
Ertuğrul Özkök, bugünkü yazısında ise, Yusuf Hayaloğlu, Ahmet Kaya'nın eşinin kardeşi. Meğer o da "Şerefsizin tekiymiş..." Kendi ağzından yazıyorum siz de dinleyin" diye yazdı.
Ertuğrul Özkök'ün 'Kayınbiraderi de 'şerefsizmiş'...' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
ŞEREFSİZ AMMA YAZMIŞ
Yusuf Hayaloğlu, Ahmet Kaya'nın eşinin kardeşi.
Meğer o da "Şerefsizin tekiymiş..."
Kendi ağzından yazıyorum siz de dinleyin:
"Bu Ahmet çok meraklıydı, acayip eli uzundu.
Odama girer masamı, çekmecelerimi karıştırırdı. Herkes gibi ben de gençliğimde üç-
beş satır yazmışım. Kenara attığım o müsvedde şiirleri bulmuş... Oturmuş besteliyor.
'Lan bu ne' dedim, baktım ki yapıyor adam...
Sonra bir gün atölyeden çıktım eve gideceğim, ev de biraz uzak.
Taksici koymuş, o gün çıkmış meğer kaset.
Bir parça bitiyor, bi daha sarıyor, bi daha sarıyor.
Ben arkada heyecandan ölüyorum. Mutluyum böyle nasıl, kendimden geçmiş
vaziyetteyim.
Taksici o zaman uyandı, 'Abi kusura bakma kafanı şişirdim', yok dedim estağfurullah
rahat ol çal'.
'Yav' dedi, 'Şerefsiz amma yazmış...'
Sonra dedi, 'Öyle değil mi ağabey...'
Dedim evet...
Bilmiyor ki o şerefsiz arkada oturuyor."
ÇALAN ŞARKI HANGİSİYDİ?
Evet, Ahmet Kaya'nın kayınbiraderi "şerefsizlik" hikâyesini böyle anlatıyor.
Tabii taksici onu mu kastediyor, yoksa şarkıyı söyleyen Ahmet Kaya'yı mı onu
anlamadım.
Taksicinin çaldığı parçayı merak etmişsinizdir.
"Hani benim gençliğim nerede" çalıyormuş.
Benim liste başım hep "Kum gibi" dir.
Hemen arkasına yazacağım birkaç şarkıdan biri de bu.
VAY ŞEREFSİZ MANŞETİNE BAHANE UYDURMAK İÇİN...
Sakın ola ki, bu yazıyı bir zamanlar attığım "Vay şerefsiz" manşetine bahane
uydurmak için yazdığımı düşünmeyin.
O konuda hissiyatımı bütün samimiyetimle defalarca anlattım.
Bugün olsa o haberi yine verir ama başlığını "Olmadı be iki gözüm" koyardım.
Yukardaki hikâyeyi "Kafa" dergisinin kasım sayısında okudum.
Harika bir Ahmet Kaya portresi...
Samimi, sıcak, damardan...
Çok da harbi bir üslupla yazılmış.
Hepinize tavsiye ederim.