Ahmet Hamdi Tanpınar'ın eserlerindeki mekanlar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor
"Saatleri Ayarlama Enstitüsü", "Beş Şehir" ve "Huzur" kitaplarının da aralarında bulunduğu çok sayıda esere imza atan yazar ve şair Ahmet Hamdi Tanpınar, vefatının 60. yılında yad ediliyor.
Abone olFatih Belediyesince düzenlenen etkinlikte, usta edebiyatçının eserlerinde işlediği mekanlardan, Şehzadebaşı Camisi, Direklerarası, Letafet Apartmanı, Beyazıt Nahiye Merkezi, Beyazıt Meydanı, Küllük, Çınaraltı, Sahaflar Çarşısı ve Sarafim Kıraathanesi gezildi.
Gezinin rehberliğini üstlenen İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Anar, Tanpınar'ın eserlerinde geçen mekanlarla ilgili bilgi verdi, kitaplarına yansıyan yönlerini ele aldı. Ayrıca mekanların edebiyatçılarla ilişkisine değindi.
"Bir milleti ayakta tutan kültür, sanat ve edebiyata yapılan yatırımdır"
Geziye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Anar, Tanpınar'ın Türk edebiyatının çok önemli bir yazarı olduğunu belirterek, kendisini "Şehzadebaşılı" olarak tanıttığını söyledi.
Anar, güzergahta yer alan Sarafim Kıraathanesi'nin, halkın okuma kültürünün umumileşmesine katkı sağladığını altını çizerek, şu bilgileri verdi:
"Zaten adı üzerinde kıraathane. Teknik anlamda şöyle çevirebiliriz; okuma yeri yani kütüphane diyebiliriz. Fakat Sarafim Kıraathanesi'nin güzel tarafı, Sarafim isimli işletmecinin Sultan Abdülaziz devrinden itibaren oraya gelen insanlara kıraathanede topladığı dergi, gazete ve kitapları halkın okuma zevkini oluşturacak şekilde sunmasıdır. Bu, günümüzde kıraathane adı üzerinden ihya edilmeye çalışılan bir geleneğin ilk ve önemli halkalarından bir tanesidir."
İstanbul'un Fatih ilçesinde son yıllarda çok sayıda kütüphanenin gençlerin hizmetine sunulduğuna değinen Anar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir milleti ayakta tutan temel unsurlardan bir tanesi aslında kültür, sanat ve edebiyata yapılan yatırımdır. Eğer böyle yatırımlar artarak devam etmezse bir milleti sadece ekonomi ayakta tutmaz. Genişlik, zenginlik ve yaşama kültürünün insanlara sunduğu o güzellik dediğimiz şeyi bu türden kıraathaneler ve kütüphaneler sayesinde insanlara sunabiliriz, insanlar yaşadıkları hayattan zevk almaya başlarlar. Zevk aldıkları andan itibaren bir zincir gibi o zevk halkası, o estetik ve güzellik, başka insanlara ulaşacak ve oradan yepyeni bir kültürel zenginlik çiçeklenecektir."
"Kültürel mirasımıza 100 yıl kazandırdık"
Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan da restorasyonlar sayesinde kültürel mirası oluşturan eserlere 100 yıl kazandırıldığını dile getirdi.
Türkiye'deki somut kültürel mirasın yüzde 10'unun Fatih'te bulunduğunu ve bu eserlerin inşa ve ihya edilmesinin önemli olduğunu söyleyen Turan, "Bu eserleri inşa ettik ama ihya edinmesi yani yeniden hayat bulması için daha fazlası lazım. Kültür-sanat faaliyetleri, yaşamla alakalı meselelerin geliştirilmesi gerekir ki bunlar tekrar ihya olsunlar." dedi.
Restorasyonun ardından Zeyrek Camisi'nin çevresindeki eserlerle birlikte ihya edilmeye çalışıldığını kaydeden Turan, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin istifadesine sunulan Zeyrek Akademi ile semtin yeninden hayat bulduğunu aktardı.
Ergün Turan, yeniden inşa edilen Davutpaşa Medresesi'nin de yaklaşık bir yıldır yüksek lisans ve doktor öğrencilerine açılarak ihya edildiğinin altını çizerek, "Bir yapı hayat buluyorsa ihya ediliyor demektir. Yaptığınız iş amacına ulaşmıyorsa sadece inşa etmiş oluruz." ifadesini kullandı.
Son yıllarda Fatih'te açılan kütüphanelerden de çok sayıda kişinin istifade ettiğine değinen Turan, "Kütüphanelerimiz sadece aralık ayında, 133 binden fazla ziyaretçi ağırladı. Kütüphanemizi kullanan 55 bin öğrencimiz var şu anda." diye konuştu.
Kültür sanat editörleri ve gazetecilerin de yer aldığı etkinliğin sonunda katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.