İslami ve laik kesimin eleştirilerine hedef olan Ahmet Hakan Hürriyet'in 'o' haberi üzerine bir yazı yazdı.
Abone olHürriyet yazarı Ahmet Hakan 'tarafsız bölgede' Ancak onun tarafsızlığı bazı kesimlerin taraftarlarını daha çok kızdırıyor. Üslübundaki iğneleme laik ve İslami kesimde bazılarının tepkisini çekiyor. Hürriyet'in çarpıttığı "üniversitede 31 Mart vakası" haberi üzerine yazar yazısıyla laik kesimin olaya bakış açısını mizahi bir dille ele aldı.
Yazı: Ahmet Hakan
Kaynak:
-BUNCA zamandır İslami camianın içinde debelenip durmuş biri olarak...
Ta "Milli Selamet" döneminden beri her 29 Mayısta "Fetih Günü" kutlaması yapıldığını bilirim.
Şubatın ilk haftasında "Kudüs Günü" kutlaması yapıldığını bilirim.
"Şehit Metin Yükseli Anma Günü"nü bilirim, "Seyit Kutupa Bin Selam" törenlerini bilirim...
"Vahdet Haftası"nı bilirim, "Şehitler Günü"nü bilirim. Ve fakat...
"Popüler dava kültürü" bilgisi hayli iddialı biri olarak...
Bu zamana kadar "31 Mart Vakası" ile ilgili ne bir anma, ne bir kutlama, ne de bir yazıklanma toplantısı düzenlendiğini duydum. İstanbul Üniversitesinde bir grubun "31 Mart Vakasını anacağız" diye Kuran okutturup kızların başını örttürdüğünü duyduğumda kelimenin tam anlamıyla dumura uğradım.
Bu neyin nesidir bilmiyorum.
Mahir Kaynak değilim ki, "Düğmeye basıldı. Çankaya savaşları başladı" filan diyerek çiçek gibi komplo teorileri attırayım.
Kendimi gençlik meselelerine adamış bir adam değilim ki, "Kampuslar çıldırmış olmalı" başlığı altında "Gençler! Aklınızı başına alın" tarzında sıkıcı raconlar keseyim.
İslami hareketin içinden kopalı yıllar olmadı ki, "Vay be! Ben koptuktan sonra camia amma da değişmiş" diyebileyim.
İslamcı basının içinde değilim ki, "Yalan haber" haberi yapayım ya da "Bu bir provokasyondur" başlığını atayım.
Belki de en iyisi "Bunu yapan manyağın tekidir" demek.
"Kedidir kedi" desem uyar mı?
Peki bunu yapan gerçekten de "yanlış bir dinsel büyü"nün etkisi altında kalmış manyağın tekiyse...
Kendisine şöyle seslenmek caiz değil midir? Ey manyak!
Madem "Ah benim sevgili 31 Martım. Ne de güzel ayaklanmıştık" diye yazıklanmanın bugün için anlamlı kaçacağını sanıyorsun. Madem "Selam sana avcı taburları" diye haykıracak bir ruh hali içinde olabiliyorsun...
Madem "Hareket Ordusu" denilince hırs ve öfkeye kapılabilecek denli tozutmuşsun. O halde ne duruyorsun?
Patrona Halil İsyanına da sahip çıksana...
Bak, İstanbul lalelerle donatılıyor. "Lale Devri" en sevilen şarkı oldu. "Sana sarı laleler aldım / Çiçek Pazarından" ise ikinci en sevilen şarkı...
Yani gerekçen hazır ki hem de nasıl. Değil mi ki Beyazıt Hamamı tellaklarından Patrona Halil, Nedim şiirleriyle selamlanan Lale Devrine gıcık kapmış ve "Din elden gidiyor" diye ayaklanma başlatmıştı...
Sen de harekete geç.
Farz et ki Kadir Topbaş, Damat İbrahim Paşadır.
İmparatorluk başkentinin her tarafından zehirli variller fışkırırken, Topbaş Paşa, "ölü yüzü pudralar gibi", kentin her tarafını laleyle donatmaya azimlidir.
Hadi git, Cağaloğlu Hamamını bas, çıplak turistleri giydir, "Tarihi çevir" marşını çal ve Tokatlı tellakları örgütleyip isyanı başlat.
İnan ki daha anlamlı bir iş yapmış olursun.
***
Hadi devam edelim.
Madem ki manyaksın, malzemen boldur.
Mesela "Rehberimiz Kabakçı Mustafa / Patlatacağız bin kafa" sloganıyla Kabakçı Mustafa İsyanına sahip çık.
Biraz naif bir manyaksan, git Cem Sultanın etrafında kenetlen. "Cem Sultan, Fatihe tur bindirirdi" diye bildiri oku.
Yeniçeri Ocağının kaldırılışının "vakayı hayriye", yani "hayırlı olay" olarak anılmasına isyan et... Sultanahmet Postanesinden İkinci Mahmuda telgraf çek.
Hiçbir şey yapamıyorsan, git Alamut Kalesine yerleş, Hasan Sabbahın tarikatını dirilt, haşhaş çek, suikast düzenle.
Kısacası ey manyak...
Yeni dönemde senden buna benzer eylemler bekliyoruz.