Vakit ile Ahmet Hakan arasındaki savaş büyüyor. Vakit, Hakan'a "kahpe" dedi, Hakan ise ağzına geleni söyledi.
Abone olVakit ile Ahmet Hakan arasındaki savaş giderek büyüyor. İlk olarak Vakit cephesindeyiz! Vakit, uzun zamandır peşinde olduğu mahkeme kararını Ahmet Hakan'a yayınlatmanın mutluluğunu yaşıyor. "Vakit dürst gazetedir" başlıklı tekzip yazısının yayınlayan Ahmet Hakan ise sinirden zehir küpü gibi!
Vakit ile Ahmet Hakan arasındaki kavga giderek büyüyor. Vakit, Ahmet Hakan'a mahkeme kararıyla bugün bir tekzip yayınlattı ve okuyucularına bu haberi "Kahpeyi, mahkeme çarptı" duyurdu. Haberin detayında ise yine Ahmet Hakan'a yönelik ağır suçlamalar yer aldı. İşte Vakit'in Ahmet Hakan'a yönelttiği o ağır sözler;
Ahmet Hakan pisikotik epizod!: Daha önce Vakit gazetesinin defalarca gönderdiği cevap hakkını yayınlamayan Ahmet Hakan Coşkun, bugünkü köşesinde, TC Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin aldığı kararı yayınlamak zorunda kaldı.
Askere gitmemek için midesini kestiren birkaç ay sonra da trafik kazası nedeniyle dalağı kesilen Coşkun'un, Vakit'in tekzip yazısını yayınlamadan önce de, hakaret ve küfürlerine devam etti ve tıpta düşünce bozukluğu ve karakter değişimini ifade eden ‘psikotik epizod' bir hal sergilediği gözlerden kaçmadı.
Ahmet Hakan'dan aynı gün cevap!
Vakit'ten gönderilen mahkeme kararını bugünkü köşesinde yayınlayan Ahmet Hakan, boş durmadı ve "Vakit dürüst gazetedir" başlıklı tekzip yazısından önce Vakit'e, çok ağır sözler söyledi.
İşte Ahmet Hakan'ın o sözleri;
İstediğiniz kadar "tekzip" edin... İstediğiniz kadar "yalanlama" gönderin... İstediğiniz kadar mahkeme kararı getirin... İstediğiniz kadar üst mahkeme kararlarıyla olayı cilalayın...
Hiç fark etmez...
Sizin ahlaksızlıklarınızla mücadele edeceğim...
Hiç üşenmeden... Hiç yılmadan... Hiç çekinmeden... Hiç korkmadan...
Etkilediğiniz ya da etkiyebileceğiniz meczuplardan korkmuyorum...
Her gün manşetlerinizden atacağınız çamurlardan da çekinmiyorum...
Değil mi ki siz, İslam davasını savunmak adına, "çocuk tacizcisi"ni savunma pozisyonundasınız...
Elbette durmayacağım, yola devam edeceğim...
* * *
Dün bana gönderdiğiniz soruları da gördüm...
"Biz Vakit Gazetesi’nde, Vakit’i eleştiren yazıyı yayınladık... Hadi sen de sıkıysa şunu yaz, bunu yaz" diyorsunuz...
Size hiçbir şeyimi emanet etmeyeceğim gibi, cevaplarımı da emanet edemem... Çünkü siz, emanete hıyanet edenlerdensiniz...
Bu nedenle cevabımı işte buradan veriyorum:
Eğer Hürriyet Gazetesi’nde yazıp çizen biri, küçük bir kız çocuğunu taciz etse... Bu kişi daha sonra da tartışmalı bir raporla hapisten çıksa... En sonunda da ekranlara çıkıp Müslümanlık adına yaptığı onca çirkefliği aşağılık bir dille savunmaya kalksa...
Ve Hürriyet Gazetesi de "Bu tacizci bizim abimizdir" diye tavır koysa...
Ben böyle bir Hürriyet gazetesinde bir saniye bile durmam...
Tamam mı?
Hiç köylü kurnazlığı yapmaya kalkmayın...
Mütekabiliyet kurulacaksa, böyle kurulur...