Ahmet Hakan'a yapılan saldırı sonrası, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ünlü gazeteciyi evinde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ziyaret sonrası basın mensuplarına da kısa bir açıklama yaptı.
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, evinin önünde saldırıya uğrayan Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ı, geçirdiği burun ameliyatı sonrası, evinde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu ziyaret sonrası basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı; ''Keşke Hürriyet’e ilk saldırı yapıldığında o vekili de ihraç etselerdi, ölümle tehdit eden iktidar kanadından keşke daha sert eleştiriler olsaydı ama olmadı. Bir şey daha var beklediğimiz, hepimizin beklediği… Bir gazete, önemli bir gazeteci saldırıya uğruyor ve Cumhurbaşkanı makamında oturan kişi sessizliğini koruyorsa bu ülkede bir sorun var demektir'' diye konuştu.
Ahmet hakan’ın Nişantaşı’nda bulunan evine saat 10.15 sıralarında gelen Kemal Kılıçdaroğlu’na, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Enis Berberoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın ve Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar eşlik etti. Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrası yaptığı açıklamada "Sağlık durumu gayet iyi, morali gayet iyi, güzel bir sohbetimiz oldu. Kendisine sadece benim değil, yüzbinlerce okurunun yazılarını beklediğimizi söyledim. Güzel bir sohbet oldu" dedi.
"ADIM ADIM ŞİDDET BİR ANLAMDA BESLENDİ"
Kılıçdaroğlu, Hakan'a saldıran ve AK Parti üyesi oldukları tespit edilen saldırganların partiden ihraç edilmesi için, "Partiden ihraç edilmeleri gayet güzel, keşke Hürriyet’e ilk saldırı yapıldığında o milletvekilini de partiden ihraç etselerdi. Keşke ölümle tehdit edildiğinde ölümle tehdit edenler hükümet kanadından daha sert eleştiriye muhatap olsalardı. Ama bunlar olmadı. Adım adım şiddet bir anlamda beslendi" dedi.
ERDOĞAN'A SESLENDİ: CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞUNDA OTURAN KİŞİ SESSİZLİĞİNİ KORUYORSA...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, "Hepimizin beklediği birşey daha var. Bir ülkede önemli bir gazeteci saldırıya uğruyor ve o ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişisi sessizliğini koruyorsa, bu ülkede demokrasi açısından bir sorun var demektir. Kendisine açık ne bir çağrı yapıyoruz. Demokrasiyi savunuyorsan medyanın özgürlüğünü savunuyorsan tepkini açık ve net gecikmeksizin ortaya koyacaksın. Bu saate kadar tepki vermemesi pek çok kafada ciddi soru işaretleri yarattı. Kendisine diktatör tanımı kullanılıyordu, o tanımı besleyen bir tutum içinde. Ondan kaçınması tavsiye ediyorum" diye konuştu.