BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Ahmet Hakan'a küfür yağıyor

Ahmet Hakan 'Erbakan Tüyoları' adlı yazıyı kaleme alınca küfürlerin odağı haline geldi. Peki Ahmet Hakan ne yazdı da, bazı Erbakan yanlıların küfür tahtası haline geldi?

Abone ol

Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan, 26 Mayıs Perşembe günü "Erbakan Tüyoları" başlıklı yazıyı kaleme alınca başına gelmeyen kalmadı. Bazı fanatik Erbakan yanlıların küfür tahtası haline geldiğinden yakınan Ahmet Hakan, "Erbakancı küfürbazlar" yazısında bu ilginç seremoniden örnekler verdi:

Yazı: Ahmet Hakan
Kaynak:
www.hurriyetim.com.tr

30 yıllık ‘Milli Görüş’ hareketinin ilk sloganı neydi biliyor musunuz?

‘Önce ahlak ve maneviyat.’

Erbakan, özellikle 70’lerde Anadolu’nun dört bir yanında ‘Maarifin millileştirilmesi’ konulu konferanslar verdi.

Hedefi şuydu: Gençleri ahlaksızlık batağından çekip çıkarmak.

Aradan 30 yılı aşkın bir süre geçti.

Ve bugün ‘Erbakan Tüyoları’ başlıklı yazıma gelen tepkilerden şunu anladım:

Adına ‘Milli Görüş’ denilen hareket sadece ‘siyasal organizasyon’ olma yeteneğini kaybetmemiş, aynı zamanda ahlakını da yitirmiş.

Yani ‘Hocamız’, tam 30 yıl boyunca ‘ahlaklı gençler yetiştirmek’ için boşuna nefes tüketmiş.

***

Nereden mi çıkardım bu dramatik sonucu?

Çünkü Erbakan’ın etrafında sadakat çemberi oluşturan yüzde 3’lük kitlenin içinde ‘Türkiye’nin en iyi küfür etmeyi beceren’ şahsiyetlerinin barındığını öğrenmiş bulunmaktayım.

Adamlar sadece ‘iyi küfür’ konusunda yetenekli değiller.

Aynı zamanda ‘Edilen küfür ne kadar okkalı olursa davaya hizmetin sevabı o kadar büyük olur’ anlayışıyla hareket ediyorlar.

Motivasyonu sağlayan örnek cümleler şunlardır:

‘Ne! Ahmet Hakan adlı dönek, Erbakan hocamızı eleştirme cüretinde mi bulunmuş! Tamam, adama ne kadar okkalı küfür edersek İslam davasına o kadar hizmet ederiz, Allah sevabımızı artırır ve cennete gideriz.’

Asla yadırgamıyorum.

Çünkü Erbakan’ın ‘masum imam’ olduğu anlayışından hareket eden bir zihniyet dünyasının gelip dayanacağı yer burasıdır.

Bu noktada ‘bir eleştiri yazısını saygıyla karşılamak’ ya da ‘eleştiriden yararlanarak gelişmek’ten bahis açmak faydasız bir uğraştır.

***

O zaman ‘Nerede batıldıysa oradan çıkılır’ anlayışından hareketle Erbakan Hocamıza bir çağrıda bulunalım.

Saygıdeğer Hocam...

Eğer şu küfür meselesini en az ‘yeni bir dünya kurmak’ kadar ciddiye alıyorsanız, sadık bağlılarınızdan bana gelen mesajları size gönderebilirim.

Nezaketiniz ve kibarlığınız o ayıp cümleleri okumanıza engel olacaktır, biliyorum.

Ama lütfen kendinize ‘bıçkın bir danışman’ tayin edin.

Sizin adınıza mesajlara o baksın.

Belki bu etütten sonra ‘Fetih Günü’ kutlamalarına son verip, derhal Anadolu’da ‘Peygamber ahlakıyla ahlaklanmak’ ya da ‘Peygamberimiz hiç kötü söz söylemedi’ başlıklı konferanslar dizisine başlayabilirsiniz.

***

NOT: ‘Cemaat’ten gelen mesajlar içinde ‘en kibarı’ olmayı hak edeninde şöyle bir çıkış var: ‘Baban yaşındaki adamı eleştirmekten utanmıyor musun?’ Bu eleştiriyi yazan ‘Milli Görüşçü’ kardeşime sadece şunu hatırlatmak isterim:

Sevgili kardeşim... Zamanında dedeniz yaşındaki Ecevit’e söylenmedik söz bırakmadığınızı ne çabuk unuttunuz.

Şunu bilin ki ‘eleştiri hakkı’ yaşta değil akıldadır.