Bu başlığı Ahmet Hakan'ın yazısından aldık. Nedeni ise "küfürbaz" kavgasında gizli.
Abone ol Doğan grubunun tepe yöneticisi, kendi yazarını "küfürbaz" ilan etti. O yazar da dün kalkıp, Özkök'ü "Sosyolojik karın ağrısı" olarak tanımladı.Herkes bugün Ertuğrul Özkök'den Perihan Mağden'e şöyle "okkalı" bir yanıt bekliyordu. Özkök "tınmamış" pozunu takınmayı tercih etti. Onun yerine Ahmet Hakan ortaya çıktı. "?" demeyin, vardır bir ince noktası...
Perihan Mağden-Güldal Mumcu-Ece Temelkuran arasındaki "derin" kavgayı yazan Ahmet Hakan, yazısının sonuna da bir not yerleştirdi. İşte "What alaka?" dedirten bu not... Çünkü bu notun Ertuğrul Özkök'ün yazısının altında olması gerekliydi. Öyle ya Perihan Mağden'in "sosyolojik karın ağrısı" dediği Ertuğrul Özkök'tü, Ahmet Hakan değil...
Buyrun işte O NOT;
NOT: Dün Perihan Ablamız, kendisini eleştiren Ertuğrul Özkök’e "zehir zemberek" bir cevap verdi... Cevaptaki hakaret ve sertlik dozajının yoğunluğuna bakınca... Perihan Ablamızın, "Hesapsız kitapsız bir yazar, kendi grubunun tepesindeki bir isme bile haddini bildiriyor" şeklinde bir hava vermek istediğini fark ediyorsunuz... Peki gerçekten böyle mi? Gerçekten de müdanasız, kontrolsüz, taktiksiz bir yazar, "Kimseye etmem eyvallah" mı demek istiyor? Hiç sanmıyorum... Zira ablamız, birçok marifetinin yanı sıra müthiş bir strateji uzmanıdır...
Ve bu olaydaki stratejisi şudur: Ertuğrul Özkök’e karşı yazdığı ağır yazıdan dolayı başına bir "iş" gelse, "Grubun tepesindeki isimlerden birine en ağır yazıyı yazdığı için başına iş gelmiş kahraman yazar" unvanını alacak... Peki herhangi bir tatsızlık olmazsa? O zaman da "Helal olsun Perihan’a! Yönetici falan dinlemedi, nasıl da haddini bildirdi" diye taltif edilecek... Yani her iki durumda da kazançlı çıkacak...