Ahmet Hakan, bildiri yayınlayan akademisyenlere yönelik açılan soruşturmalar, yapılan gözaltılar nedeniyle artık akademisyenlerin tarafında olduğunu belirtti.
Abone olHürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşe yazısında Güneydoğu'daki çatışmalara karşı bildiri yayınlayan akademisyenler hakkında yazdı. Hakan, polis baskınları nedeniyle artık akademisyenlerden yana olduğunu belirtti.
Ahmet Hakan, 3 gün önce "Bildiri dediğin böyle olur" başlıklı yazısında Güneydoğu'daki sokağa çıkma yasaklarının bir an önce son bulmasını talep eden 1128 akademisyenin “Bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla yayımladığı bildiriye ilişkin olarak, "Bildirinin metni, olaylara yaklaşım biçimi, dili, üslubu çok sorunlu. Ben akademisyen olsam böyle bir bildiriye imza atmam" demişti.
İşte Ahmet Hakan'ın "Polis baskını var, artık bildiricilerden yanayım" başlıklı yazısındaki o bölüm:
AKADEMİSYENLERİN bildirisi, kesinlikle sorunlu bir bildiriydi.
-Kesinlikle eleştirilmeliydi.
-Kesinlikle itiraz edilmeliydi.
-Kesinlikle karşı çıkılmalıydı.
*
Ama ne zaman ki...
Polis, sabahın köründe akademisyenlerin kapısına dayandı.
İşte o andan itibaren işin rengi değişti.
*
Polisin sabahın köründe akademisyen evlerini basmaya başlamasıyla birlikte...
Bildiriye yönelik...
-Eleştiri hakkımız elimizden alınmıştır.
-İtiraz hakkımız elimizden alınmıştır.
-Karşı çıkma hakkımız elimizden alınmıştır.
*
Artık eleştiri, itiraz, karşı çıkma gündem dışıdır.
Artık gündemde sadece ve sadece şu cümleler vardır:
*
-Ne oluyor? Nereye gidiyorsunuz?
-Yüzlerce akademisyeni içeri mi tıkacaksınız?
-Ne yapıyorsunuz? Cezaevlerinde akademisyen koğuşları mı oluşturacaksınız?
-Sabahın köründe akademisyen evini basmak da neyin nesi?
-E hani “şoke edici fikirler” bile serbestçe söylenecekti?
-Kenan Evren’in bile yapmaktan imtina ettiğini yaptığınızın farkında mısınız?
-Bunun bir adım sonrası toplu linç mi olacak?
-Akademisyen odalarına atılan çarpıları ve ölüm fermanlarını görmüyor musunuz?
-Bu yaptıklarınızla haksız olanları haklı duruma düşürdüğünüzü görmüyor musunuz?
*
Artık bildirinin içeriği, üslubu, sorun tarafları tartışma dışı.
Artık tek konu var: Yapılan hoyratlık.
İşin bu şekle bürünmesini en büyük hasmınız bile sağlayamazdı.
Aferin size.
Oturun, sıfır!
Yazının devamını okumak için