Dünkü yazısında ODTÜ'lü öğrencileri başörtüsüne yönelik pankart açktıkları gerekçesiyle eleştiren Ahmet Hakan bugünkü yazısında özür diledi.
Abone olİNTERNET HABER - Dünkü yazısında ODTÜ'lü öğrencileri başörtüsüne yönelik pankart açktıkları gerekçesiyle eleştiren bugünkü yazısında özür diledi.
Yazısının başında, tepkilerin türbana karşı olmadığını yeni anladığını belirten Hakan, yazısına şöyle başladı:
"ODTÜ’de başı açık bir genç kız, başörtülü bir kıza “buradan gidin, sizi burada istemiyoruz” diyordu. Görüntülerde bu vardı.
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar... Hepsi bu tepkinin “başörtüsü”ne yönelik olduğunu sandı.
Bir dakika! Ben de öyle sandım. Dünkü yazımda olayı böyle yorumladım.
Oysa olayın başörtüsüyle bir ilgisi yoktu. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ne yapar bilemiyorum ama ben bu nedenle hem ilgililerden, hem de okurlarımdan kocaman bir özür diliyorum. Bağışlayın lütfen.
Olayın aslına gelince... Başörtülüye tepki gösteren başı açık kız öğrenci, şunu diyordu: “Burada stant açıp ODTÜ’ye kayıt yaptıran öğrencileri cemaat yurtlarını seçmeleri için ikna etmeye çalışıyorsunuz. Bunu yapamazsınız. Sizi istemiyoruz”. Yani mesele “başörtüsü” değil, “cemaat yurtlarına kayıt yaptırma çabası” idi."
Yazısının devamında ise, asıl meselenin cemaat yurtları olmasının yapılan hareketi masumlaştırmayacağını söyleyen Ahmet Hakan yazısına şöyle devam etti:
Şimdi soralım: Olay böyle olunca durum kurtuluyor mu?
ODTÜ’ye kayıt yaptırmaya gelen öğrencileri, cemaat yurtlarını seçmeleri için ikna etmeye çalışmak suç mudur? İsteyen bunu yapamaz mı? Buna müdahale etmek meşru mudur?
“ODTÜ cemaatin av sahası olmayacak, ODTÜ’lü öğrencileri kandırmanıza izin vermeyeceğiz” diyen o şahıslara sesleniyorum: ODTÜ’yü kazanacak kadar zekâ ve birikime sahip olan bir öğrenci, avanak bir av mıdır? Hangi propagandaya maruz kalırsa kalsın kendi seçimini yapamaz mı?
Hem “cemaat yurtlarına kayıt yaptırmaya çalışamazsınız, burada sizi istemiyoruz” demek de ne oluyor? Bu küstahlığın cüreti nereden geliyor? Orası senin babanın malı mı?
Diyeceksiniz ki “İyi de kardeşim protesto hak değil mi? Cemaat yurtlarına kayıt yaptırmaya çalışanlar protesto edilemez mi?” Tabii ki protesto haktır... Tabii ki onlar da protesto edilebilir...
Ama bunu “taciz” boyutuna taşımadan yap. Git, sen de aç on metre ötede bir stant... Oradan yap protestonu... “Git buradan... Seni istemiyoruz” bencilliği, dayatması ve küstahlığına bulaşmak da ne oluyor? Elindeki pankartı karşındakinin gözünün içine sokmaya kalkışmak da ne oluyor? Sen kimsin?
Peki bu küstahlık nedeniyle “İşte ODTÜ bu” falan denebilir mi? Birkaç kişinin yanlış tutumu, bütün üniversiteye mal edilebilir mi? Ortaya çıkan bu nahoş tutumu, koca bir üniversiteyi karalama malzemesi olarak değerlendirmeye çalışmak hakkaniyete sığar mı? Konu ODTÜ olunca, genelleme yapmak serbest mi? Buna da başta Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar olmak üzere tüm ilgililer cevap vermeli.
Gerçek şu: ODTÜ’de başörtülü öğrencilere yönelik herhangi bir taciz söz konusu değildir. Başörtülü öğrenciler, ODTÜ’de hiçbir tacize maruz kalmadan özgürce öğrenimlerine devam etmektedirler. Bir yasak, bir sınırlama yoktur. Bu yıllardır böyledir.
(...)
Kim ne derse desin: Dünyanın en saygın eğitim kuruluşlarının açıkladığı “Dünyanın En İyi İlk Yüz Üniversitesi” sıralamasına Türkiye’den sadece ODTÜ girebilmektedir. ODTÜ, Türkiye’nin yüz akıdır.