Türban krizini dün Meclis'e gömen adım, medyada manşetlere çıktı. Ahmet Hakan o görüntü için 'Helal olsun!' dedi.
Abone olİNTERNET HABER - Meclis dün tarihi günlerinden birini yaşadı ve başörtüsüne genel kurul engeli kalktı. Merve Kavakçı krizinde yaşananların hiçbiri bu kez yaşanmadı.
Ne, Kavakçı olayında tanık olduğumuz gibi 'dışarı!.. dışarı!..." diye tempo tutan vardı, ne de başı kapalı gelen AK parti vekillerine yönelik en küçük bir rencide eden tutum.
CHP'den herkes kuşkuluydu... CHP de şaşırttı. Bugün Ahmet Hakan'ın köşesine yansıyan da Meclis'teki bu türban olgunluğu oldu.
Hürriyet si yazarı Ahmet Hakan, tabuyu yıkan tarihi gün için şunları yazdı;
"İşte budur"
YILMAZ ÖZDİL'DEN BİR ACAYİP TÜRBAN YAZISI Hürriyet'in bir diğer önemli ismi Yılmaz Özdil'in türban uzlaşması konusunda yazacağı yazı merak konusuydu. Yılmaz Özdil türbana kelime oyunuyla dahil oldu. Yazısından bir bölüm sunmadan önce bir not düşelim. Yazım hatası yok bu Özdil'in yazısının esprisi... Okuyun, anlayacaksınız; "Yoğun istek üzerine...Türban Büyük Millet Meclisi" Bir İgnliiz üvinersitesinde ypalın arşaıtramya gröe, klemileirn hrflareinin hnagi srıdaa yzaldıklarıı ömneli dğeliimş asılnda... Öenmli oaln, briinci ve sonncuu herflarin yrenide olamsımyış... Çnküü, kleimleri hraf hraf dğeil, btüün oalark oykuormuşsz... Ardakai hraflrein sırsaı kıraşık da osla düüzgn ouknuyormuş. İinglç di mi? Trüban bduur. Tartıışlan mselee ne oulrsa olusn, bşınaa ve sounna “trüban” koyğduunda, aarda ypılaan yaınlşları görmeszin... Yaınlşları düüzgn gbii oukmyaa, düüzgn gbii anlmaaya bşlarsaın. (...) Saadce kfaayı örtmez çnküü. |
MECLİSİMİZ dün gerçekten de “büyük” olduğunu kanıtladı. İktidarıyla, muhalefetiyle Meclisimiz, “başörtüsü tartışması” adı verilen tartışmayı tarihin çöp sepetine fırlatıp attı.
“Elleriniz dert görmesin” diyorum.
“Helal olsun” diyorum.
Meclis’in tüm üyelerine istisnasız teşekkürler...
Ama isim vererek teşekkür etmek istediklerim de var:
*
Teşekkürler
Muharrem İnce...
“İstismara kapı aralamamak” gerekçesiyle de olsa başörtüsü özgürlüğüne destek verdiğiniz için... “Başörtülü de benim bacım, başı açık da benim bacım” cümlesini gürül gürül haykırdığınız için... “Biz başörtüsüne değil istismarına karşıyız” mesajının altını çizdiğiniz için...
*
Teşekkürler
Pervin Buldan...
Yaptığınız o şahane konuşma için... Başörtüsü özgürlüğüne yönelik içtenlikli sevinciniz için... “Kadınların ne giyeceğine, kadınların ne takacağına, kadınların nasıl hareket edeceğine erkekler karışmasın” dediğiniz için... Yapıcılığınız için... Kucaklayıcılığınız için...
*
Teşekkürler
Şafak Pavey...
Başörtüsü özgürlüğüne hiçbir açık kapı bırakmadan verdiğiniz vurgulu destek için... Bunu yaparken başka özgürlükler konusunda sergilenen olağanüstü eksikliklere dikkat çektiğiniz için... Özgürlüklerin sadece bir kesim için değil, her kesim için sağlanması gerektiğini ifade ettiğiniz için... Kendi özel durumunuzdan bir cümleyle söz ederek o konuyu abartılı bir istismarın konusu yapmaya tenezzül etmediğiniz için.
*
Teşekkürler
Bülent Arınç...
Meclis’te ortaya çıkan büyük mutabakattan duyduğunuz memnuniyeti ifade ettiğiniz için... Meclis’te sergilenen olgunluğa dikkat çektiğiniz için... Başı açıklar ve başı örtülüler ayrımına karşı sergilediğiniz birleştirici yaklaşım için... İktidarınıza yöneltilen eleştirilere gayet seviyeli bir üslupla verdiğiniz cevaplar için... Meclis’in hakkını teslim ettiğiniz için...
*
Kısacası...
Türkiye için hepimize yeniden büyük umutlar kazandırdığı için...
Hepinize sonsuz teşekkürler.
Ve şunu unutmayın:
Tarih bugünü “başörtüsüne özgürlük sağlanan gün” olarak yazmayacak, “başörtüsü özgürlüğü için büyük mutabakat günü” olarak yazacak.