Ahmet Hakan bir süredir her yazdığıyla bir polemik yaratmayı başarıyor. Ancak bundan sonra Gülben Ergen hakkında yazı yazmamaya yemin ediyor. Niye mi?
Abone olAhmet Hakan bir süredir sürekli polemik yaratan haberler yazıyordu. Hele Gülben-Hülya karşılaştırması çok rağbet görmüştü. Ama olan oldu, Hakan diyerek öyle bir yemin etti ki...
Yazı: Ahmet Hakan
Kaynak:
-RAHMETLİ dedem bilge bir adam değildi.
Ama bazen Şeyh Edebali tribine girer ve bana şöyle seslenirdi:
"Ey oğul! Nadan ile etme sohbet."
Dedemin bu nasihatini kulak arkası ettim.
Tuttum, bilip bilmeden "Gülben Bacı / Hülya Hemşire" mevzusuna daldım. Ve Gülben’in hakkımda bir şeyler söylemesine imkan verecek şeyler karaladım.
Böylece onun, benden uzak olduğunda bile dayanamadığım ağır yapaylığına maruz kaldım.
Mesela şöyle şeyler oldu:
Akşam olmuş, DVD’den Belmando’nun "Serseri Aşıkları"na dalıp mest olmuşum.
Keyif kaçıran bir telefon sesi geliyor.
Telefonu açıyorum, karşımdaki heyecanlı bir şekilde "Abi hemen Pazar Keyfi’ne bak! Gülben Ergen sana laf sokuyor" diyor.
İşin yoksa filmi durdur, "Pazar Keyfi"ni aç.
Ve karşına herkesi kendisinin ne kadar tatlı olduğuna ikna etmeye çalışan yapaylık üstadı çıksın.
Yılmaz Erdoğan tarzı espriyi geçtik, Selami Şahin tarzı feci esprilerden birini yapsa bile fit olacağız.
Ama ne gezer.
Düşünüp taşındıktan sonra bulduğu en ağır laf şu:
"Ahmet Hakan kuş gribidir."
Bir de klişenin şahı sayılabilecek şöyle bir yaklaşım:
"Gündeme gelmek için benden söz ediyor."
Hay bin kunduz!
Mademki kendim ettim kendim buldum.
O halde ağlamaya, yakınmaya, öfkelenmeye hiç hakkım yok.
Bu saatten sonra yapılması gereken tek şeyi yapıyorum:
İstifa ediyorum!
Ve buradan çok resmi bir yemin ediyorum:
Ey ahali! Gülben tesettüre girip hacca gitse ya da ne bileyim Ortodoks olup Atina’ya yerleşse bile hiçbir yorum yazmayacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim.