BIST 9.660
DOLAR 34,61
EURO 36,34
ALTIN 2.921,37
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Ahmet Davutoğlu'ndan Erdoğan sorusuna net yanıt

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la arasında çatışma olduğu iddialarına ilişkin net konuştu.

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la aralarında yetki çatışması olduğu iddiasına noktayı koydu:

"Cumhurbaşkanı’mızla benim aramda bir yetki ve sorumluluk çatışması yoktur. Böyle bir değerlendirme hem art niyetlidir hem siyasi sürece zarar verir. Bundan bizim olumsuz etkileneceğimizi kimse düşünmesin."

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Habertürk'ten Muhsin Kızılkaya'ya yaptığı açıklamalar şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin olarak bugüne kadar değerlendirme yapmadınız. Ne diyeceksiniz?

Bunun olumsuz bir sonucu hiçbir şekilde olmaz. Cumhurbaşkanı’mızla konuştuk, iyi bir istişare oldu. Kendisinin tecrübelerinden istifade ettik. İkinci ise bugünkü hukuki zemin içinde hesap verme Bakanlar Kurulu’na ve Başbakan olarak bana aittir. Yanlış giden şeyler olursa Cumhurbaşkanı’mız ilzam edilemez. Hesap verecek olan hükümettir. Burada bir sorumluluk ve yetki çatışması bekleyenler art niyetli bir tutum içindeler. Cumhurbaşkanı’mız hükümetimize kanaatleriyle, fikirleriyle destek verir. Üçüncüsü ise Türkiye’de özgürlükçü bir Anayasa reformuna ihtiyaç vardır. Anayasa reformu için de siyasal sistemin ne olması gerektiğine ortak akılla yeniden bakarız. Ama seçimlere giderken hesabı verecek olan hükümettir. Cumhurbaşkanı’mızla benim aramda bir yetki ve sorumluluk çatışması yoktur. Böyle bir değerlendirme hem art niyetlidir hem siyasi sürece zarar verir. Bundan bizim olumsuz etkileneceğimizi kimse düşünmesin.

Yüce Divan oylamasında AK Partiden 50’ye yakın fire var. Parlamentodan çıkan kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Değerlendirmeleri takip ettim. Parlamentoda bulunmayışım herhangi bir kasta mebni değil (kasta dayanmıyor). Cameron Türkiye’ye geldiğinde o tarihi tespit ettik. Ben orada tam 9 toplantıda konuştum. Ocak ayını Avrupa ayı olarak ilan ettim. Volkan Bozkır’a da talimat verdim. ‘Ocak ayında Almanya, İngiltere, Brüksel’e gitmek istiyorum’ dedim. Türkiye’de bazen olan olaylara olduğundan fazla anlam yükleme alışkanlığı var. 5 Ocak’ta bunun erteleneceğini bile bilmiyorduk. AK Parti’nin bütün milletvekilleri aynı yönde oy verselerdi bu sefer de ‘Grup kararı alındı, milletvekillerinin iradelerine baskı yapıldı’ diyeceklerdi. Ben ta başında söyledim; “Komisyona en ufak bir müdahalem olmaz”. Zaten Anayasa’ya aykırı. Grupta AK Parti’nin birliği ve beraberliği önemli. “Bu bir darbe teşebbüsü” dedim. AK Parti ve parlamentonun genel aklı, 17 Aralık’ın bir darbe teşebbüsü olduğu kanaatini teyit etmiştir. AK Parti Grubu ve Meclis, bir ortak akıl etrafında oy kullanmıştır. Bu arada farklı kanaate sahip arkadaşlar da o kanaatleriyle oy kullanmışlardır. Bu AK Parti’nin farklı bir kanaati olduğu anlamına gelmemiştir. Ha AK Parti’nin grup kararı aldığı bir konu olsaydı o zaman AK Parti’nin birlik ve beraberliği test edilmiş olurdu. Örneğin iç güvenlik reformunda AK Parti grup kararı almıştır. Orada farklı kanaat olmaz. Ama yasa “Herkes tek başına karar verir” dediği konuda, bu sonucu fire ve AK Parti içinde çatlak olarak değerlendirmem. Arkadaşlarımızın değişik kanaatleri olmuşsa herkes ona saygı duymak zorundadır.

Kürtçeyi nasıl öğreneceksiniz?

Aslında yavaş yavaş öğreniyorum. Dikkat ederseniz bir ilerleme var. Eve çok güçlü bir Kürt gramer kitabı aldım. Kürt edebiyatı üzerine de epey iyi bir koleksiyonum var. Aslında hiçbir Kürtçe altyapım yok. Yalnız her Türk iyi dinlerse Kürtçeyi anlar. Kürtçede de Türkçede de çok fazla Arapça ve Farsça kelime var.

Size ilk defa “Serok Ahmet” denildi...

Memnun oldum (Gülerek). “Biji Serok Ahmet...” Güzel bir his. Boşnakça “Başbakan Ahmet” demiş olsalardı bundan rahatsızlık duyar mıydım? Duymazdım. Hatta gurur duyardım. Yurtdışında denilince rahatsız olmazdım da Türkiye’de Kürtçe biri “Serok Ahmet” dediğinde niye rahatsız olayım?