BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  SEÇİM

Ahmet Davutoğlu'ndan bomba başbakanlık açıklaması

Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını öğrenmeye kısa süre kala, Ahmet Davutoğlu, başbakan olacağı yönündeki iddialar hakkında ilk kez konuştu.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM

Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları bu akşam öğrenilecek. Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, seçimi kazanırsa AK Parti'nin yeni lideri ve başbakan kim olacak?

Adı, Erdoğan sonrası dönem için yeni başbakan olarak geçen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bu konuyla ilgili ilk kez Yeni Şafak'tan Abdülkadir Selvi'ye konuştu. Davutoğlu, başbakan olmak için kulis yapmadığını ve son sözü Erdoğan'ın söyleyeceğini dile getirdi.

Gazetelerin Ankara Temsilcileri ile Konya'da bir araya gelen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, 'Başbakanımızın derin siyasi tecrübesi var ancak AK Parti hiç muhalefet tecrübesi yaşamadan iktidara gelmiş olmasına rağmen o kadar ciddi sınavlardan geçti ki, oluşan o teamüller AK Parti'yi korur. Hem Başbakan'ın bizzat kendisinin hassasiyeti korur hem de onunla birlikte oluşan psikoloji, AK Parti'de herhangi bir sarsıntıya meydan vermez' dedi.


İKTİDAR BİRİKİMİ VAR, HİÇBİR SIKINTI OLMAZ

12 yıllık iktidar sürecinde birçok zor dönemlerden geçtiklerini hatırlatan Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: '2007 öncesini düşünün, Nisan ile Temmuz arası şimdikinden daha zor bir dönemdi. Genel seçime gidiliyor, etrafta e-muhtıralar, darbe senaryalorı dolaşıyor. AK Parti'de beklentileri fazla, korkuları derin olanların koptuğu bir süreç yaşandı. Oradan hiçbir sarsıntı yaşamadan geçmiş ve iki seçim daha kazanmış bir parti bunu çok daha rahat atlatır. Büyük bir iktidar birikimi de sağlamış bir partiyiz. O bakımdan hiçbir sıkıntı olacağını düşünmüyorum.'

KULİS YAPSAYDIM, VAZİFEME VE PARTİM İHANET OLURDU

Davutoğlu, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Başbakan'ın kim olacağına ilişkin şu ana kadar istişare zarureti olmadığı müddetçe konuşmadığının altını çizdi. Davutoğlu, içinde bulundukları durumu bir engelli yarışına benzeterek bu yarışta 'bir sonraki engeli acaba geçebilir miyim?' düşüncesinin o koşucuyu düşüreceğini vurguladı. Davutoğlu kendi durumunu ise şöyle özetledi:



'İşte tam bu engelin öncesinde, benim zihnimde, 'Benim adım çok ortalıkta dolaşıyor' diye bir an odağımı kaybetsem, Gazze ile Irak ile Türkmenler ile uğraşmak yerine Ankara'da oturup kulis yapmaya başlasaydım, vazifeme ve partime ihanet etmiş olurdum. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlanıncaya kadar böyle bir şeyin şehvetine kapılmamak lazım. Sonrasında ne olacak sorusu zihinleri dağıtır.'

SON SÖZÜ ERDOĞAN SÖYLEYECEK

Başbakanın kim olacağına ilişkin son sözü Erdoğan'ın söyleceğini ifade eden Davutoğlu şöyle devam etti: 'Biz iktidar partisiyiz. CHP bunu yapabilir çünkü çözeceği bir sorun yok ki. CHP'de adrenalin orada. Parti içi mücadele dışında Türkiye'de iktidar mücadelesi verecekleri kudretleri olmadığı için onlar için adrenalin orada. Şimdi 10 Ağustos'a geldik, bu engeli de aşacağız. Ondan sonra yeni engel AK Parti içinde ve hükümet ile ilgili görev dağılımıdır. O da, o engeli aşmaya öncülük yapan kimse, onun düşüneceği bir şeydir. Başbakanımızın yeni Cumhurbaşkanı olarak kapsamıyla ele alacağı bir konudur.'


KENARA İTİLEMEZ

Cumhurbaşkanı seçimlerinden sonra yeni bir kaos beklentisinde olanların olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı, 'Son bir yıldır, Gezi'den bu yana, 'Acaba Erdoğan'ı şöyle bir kenara koyabilir miyiz?'... Hedef bu. O kenara çekildiğinde, öbür tarafta kavga veya ganimet kavgası olur mu?.. Olmaz. Ne vefa duygusuna sahip AK Parti kadroları Sayın Erdoğan'ın kenara itilmesine izin verir, ne siyasetin doğası buna imkan tanır, ne de daha 2023 ideali gibi bir dava varken tutup da gereksiz bir tartışmanın içine girerler. Engelleri biz birer birer aşarız, sonunda menzile ulaşırız' şeklinde konuştu.

GENEL BAŞKAN VE BAŞBAKAN AYNI İSİMLER OLMALI

Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması sonrası bir çatışma yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin olarak Davutoğlu şu tespitlerde bulundu: 'Burada psikolojik faktör çok önemli, esas teminat kişiler arası iletişim, güven, sadakat, ortak vizyon, ortak bir siyasi mücadele, ortak bir kavgaya girme duygusudur. Genel başkan ile Başbakan ayrı isimler olmamalı. Aksi takdirde güç parçalanması olur, bunu da sistem kaldırmaz.'