Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. İki lider, görüşme sonrası yaptıkları ortak basın açıklamasında erken seçim çağrısını yineledi.
Abone olDöviz kurundaki sert yükselişin ardından Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. CHP Genel Merkezi'ndeki görüşmenin ardından iki lider, ortak basın toplantısı düzenledi.
"Ben böyle bir tabloyu görmedim"
MHP lideri Devlet Bahçeli'ye seslenen Kılıçdaroğlu, "Böyle bir tabloyu görmedim, yaşamadım da. Öyle bir noktadayız ki, döviz kuru elektrik sayacından daha hızlı çalışıyor. Bu kafayla bu ülkenin sorunlarını çözemezler, kapasiteleri yoktur. Fatura vatandaşa çıkıyor. Bu ülke bizim ülkemiz, başka gidecek bir yerimiz yok. Dolayısıyla bir araya gelmeliyiz. Türkiye'yi bu karanlık kuyudan çıkarmalıyız. Cumhuriyet'in bütün deneyimleri var, buradan çıkılabilir. Seçim. Millete niye güvenmiyorsunuz ya? Neden kaçıyorsun? Türkiye en derin krizlerinden birini yaşıyor. Suçu dış güçlere atıyorlar. Türkiye bu kadar zayıf mı ya? Milli diyorlar, yerli diyorlar; bunlar ne yerlidir ne de millidir. Bir insan kendinde olmadığı bir şeyi dillendirir. Halktan tamamen kopmuş olan Bahçeli'ye seslenmek isterim; İçinde bir damla millet sevgisi varsa seçimin yolunu aç." ifadelerini kullandı.
"Kurum fiyat istikrarını sağlayamıyor"
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları ise şöyle:
"11 Ağustos 2018'de bir ekonomik kriz çıkacağını açıklamıştım. Bir şey yapılmadı. Arkasından 18 Mayıs 2020'de ekonomik buhrandan nasıl çıkarız diye 16 maddelik bir açıklama yaptım. Ve geldik bu tablodan sonra kara kış fonu kurun, önlem alın diye çağrıda bulundum. Açık ve net piyasalarda yangın var. Piyasalar durmuş vaziyette, en küçüğünden en büyüğüne herkesin kafasında kocaman bir soru işareti var. Kimse önünü göremiyor. Bugün partide oturup toplantı yaptılar, neden daha önce toplanmadınız? Türkiye Cumhuriyeti bir kişiye devredilebilir mi? Böyle bir devlet geleneği Mete Han'dan beri hiç olmamıştır. Fiyat istikrarından sorumlu kurum fiyat istikrarını sağlayamıyor. Yetkisi elinde alındı, kim aldı? Erdoğan aldı bir kararname ile."
"Sorumlu yönetim biçimidir"
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Yaşadıklarımız herhangi bir ekonomik kriz olarak yansıtılamaz. Herkes dışarıdan bir saldırıdan bahsediyor. Bu tablo, iktidarın yanlış politikaların ürünüdür. Dışarıdan müdahale olsaydı, Erdoğan bilir, 1 Mart tezkeresi reddedildiğini ülkede kriz beklentisi oluştu ama dolar 1.62 çıktı, geri döndü. Türk Lirası'nın değeri onurumuzdur. Bugün yaşanan gelişmelerle elinde fırsatçı şekilde dolar biriktiren bir kitle ile Türk Lirası'nı cebinde taşıyan milyonlar arasında geniş bir uçurum vardır. Bir tarafta dolarla yaşayanlar, bir yandan da Türk Lirası ile yaşayanlar arasında gelir adaletsizliği var.
"Hemen seçim"
Dolar karşısında her gün Türk Lirası'nın değerini düşüreceksiniz, sonrada dış mihraklara kafa tutuyoruz diye bunlar yaşanıyor diyeceksiniz. Bütçe artık geçerliliğini yitirmiştir. Türkiye ödemeler düzeni sarmalına giriyor. Bunun sorumlusu bu yönetim biçimidir. Her açıklama füze gibi Türk ekonomisini vuruyor. Başta TÜİK ve Merkez Bankası olmak üzere büyük bir çözülme yaşanıyor. Kurumsal bir yenilenmeye büyük bir ihtiyaç var. Erken seçim demiyorum hemen seçim diyorum. Kimse ümitsizliğe kapılmasın en zor şartlarda Kurtuluş Savaşı'nı omuz omuza yapmışsak, yeniden yapacak insan birikimine sahibiz."