BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,76
ALTIN 2.969,10
HABER /  POLİTİKA

Ahmet Davutoğlu: Cumhurbaşkanı sokağa çıkılsın istiyor

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz-nas ilişkisine yönelik açıklamaları hakkında "Cumhurbaşkanı sokağa çıkılsın istiyor" dedi.

Abone ol

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir programda Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'faiz sebep enflasyon sonuç' tezini 'cehalet' olarak nitelendiren Davutoğlu, "Sayın Erdoğan, uzun zamandır cumhurbaşkanı şapkasıyla konuşmuyor" ifadelerini kullandı. Gerilim ortamı yaratılmak istendiğine vurgu yapan Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı sokağa çıkılsın istiyor. Sokağa çıkılsın ki kendisi de kendi taraftarlarını sokağa çıkarabilsin" yorumunda bulundu.

Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu'nun açıklamalarından önce çıkanlar şöyle:

“Sayın Cumhurbaşkanı, dünyanın hiçbir yerinde geçerli olmayan yeni bir tez, önce buna ‘Çin Modeli’ dediler, sonra ‘Türkiye Modeli’ gibi ifadeler kullandılar. Ne olursa olsun bu bir cehalet. Bugün takip edilen ekonomi politikasını herhangi bir ekonomi teorisiyle izah etmek mümkün değil. Cumhurbaşkanı şapkasını taktığını hiç gördünüz mü? Cumhurbaşkanı şapkasını taksa tüm Türkiye’yi idare eder.

Sayın Erdoğan, uzun zamandır cumhurbaşkanı şapkasıyla konuşmuyor. Aslında bugün Türkiye’deki makam boşluğu burada. Türkiye’de cumhurbaşkanlığı makamı boştur. Yani, evet seçilmiş bir cumhurbaşkanı var ama cumhurbaşkanı rolünü oynayarak bütün milleti birleştirebilen, ortak bir hedefe yöneltebilen, herkesi kucaklayabilen, herkese hitap eden bir cumhurbaşkanı var mı? Bugün Türkiye’de başbakanlık makamı kalktı. Cumhurbaşkanlığı makamı da fiilen yok. Uzun yıllar beraber mücadele ettiğimiz bir insan olarak, son 5 yıl içinde yapılan baskılar bana hissettirmiyor. Bana hissettirmiyorsa halka da hissettirmiyor.

Bir provokasyon varsa önce devleti yönetenin bu provokasyona dur demesi gerekiyor. Şimdi sayın Cumhurbaşkanı kendisi provokasyon yapıyor neredeyse. Burada Cumhurbaşkanı’nın, özellikle ekonomideki kriz sonrasında Çin Modeli ekonomi ile birlikte bir tercihte bulunduğu kanaatindeyim. Seçime gidene kadar Türkiye’yi gittikçe artan bir gerilim ve kendi tarafını konsolide etmek, oradan kopuşları. Bir suçlu varsa niye sen kovalıyorsun? Anayasal bir suç işlenecekse emniyet, hukuk, yargı gider çözer. Sen bir devlet adamı olarak ‘Ben kovalayacağım’ dediğin anda soru şu; ‘Kim bu kovalananlar’. Cumhurbaşkanı sokağa çıkılsın istiyor. Sokağa çıkılsın ki kendisi de kendi taraftarlarını sokağa çıkarabilsin. Bu gerilimde AK Parti çözülüyor. Haklı olarak AK Parti kitleleri ‘Bunun için mi oy verdik’ diyor. Bir sene önce eleştiriler, ‘Cumhurbaşkanı doğru yapmaya çalışıyor ama etrafı yetersiz’; sonrası, ‘Cumhurbaşkanı yanlış yapıyor galiba’; şimdi ise Cumhurbaşkanı’na sert eleştiriler var.

Elinde delil yoksa ülkeyi suçlamayacaksın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün o gecenin mirasını kendi şahsi iktidarı için kullanmaya çalıştı. Nice şehit hikayeleri dinledik. Ertesi gün de o gece de gazilerle konuştuğumda neler neler gördüm. Şimdi sorsa halk; ‘15 Temmuz’un 251 şehidimizin, binlerce yaralımızın hukukuysa sen 15 Temmuz’un arkasındaki fail olarak Birleşik Arap Emirlikleri’ni işaret etti; sen Birleşik Arap Emirlikleri’ni işaret ettin, şimdi niye en iyi ilişkileri kuruyorsun? Niye kol kola giriyorsun?’ Ha girmeleri bana kalırsa yanlış değil. Ama yanlış olan şu; elinde delil yoksa bir ülkeyi suçlamayacaksın. Eğer delil varsa o ülkeden hesap soracaksın. Türkiye öyle küçük bir ülke değil. Neden 15 Temmuz’un faili olarak gördüğünüz aktörlerle şimdi yan yanasınız?