BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

Ahmet Davutoğlu çılgına döndü! AK Parti ve Erdoğan sözleri kavga çıkaracak

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Şehir Üniversitesi kapatılınca gemileri yaktı. Davutoğlu, yayınladığı açıklamada "Şehir Üniversitesi'ne el koyan, siyasi hırsı ve kini için engel tanımayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır." dedi.

Abone ol

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, kurucusu olduğu Bilim ve Sanat Vakfı tarafından açılan İstanbul Şehir Üniversitesi'nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kapatılması hakkında büyük tartışma başlatacak açıklamalarda bulundu.

"Bir gece yarısı kararıyla, Türkiye’nin en kaliteli eğitim kurumlarından birine darbe yaptılar." diyen Davutoğlu, "Cumhurbaşkanı, AK Parti ve 28 Şubatçı ortaklarının Türkiye’si adaletsizliğin, hukuksuzluğun ve keyfiliğin olduğu bir Türkiye’dir." ifadelerini kullandı. 

AK Parti ve Erdoğan ile olan mazisini silip atan Ahmet Davutoğlu'nun zehir zemberek açıklamaları şöyle:

"Üniversite kapatan siyasetçi"

-Akademik değeri ve kalitesi konusunda her kesimin mutabık olduğu Şehir Üniversitesi’nin dün gece yarısı bir “Cumhurbaşkanı Karar”ı sonucunda kapatılması ile ilgili olarak huzurunuzdayım. Gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararını ve Cumhurbaşkanının şahsi imzasını gördüğümde başta Cumhurbaşkanı olmak üzere kararda payı olanlar adına derin bir hüzün ve hicap duydum. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu attığı imza ile tarihe üniversite kapatan siyasetçi olarak geçmiştir.

"Darbe yaptılar"

-Aynen konuyla ilgili Nisan ayında TBMM’nden geçen yasada olduğu gibi bu kararı da bir gece yarısı yayınladılar. Gece yarısı yayınlayınca kararın vahametini örtebileceklerini zannediyorlar. Halbuki gecelerin de mutlak ve şaşmaz bir şahidi olduğunu unutuyorlar. Bir gece yarısı kararıyla, Türkiye’nin en kaliteli eğitim kurumlarından birine darbe yaptılar. Daha doğrusu Türkiye’nin geleceğine, gençlerin hayallerine ve bir bütün olarak Türkiye’nin eğitimine darbe yaptılar. 

"Kayıtsız şartsız itaat etsin istiyorlar"

-Cumhurbaşkanı attığı bu imza ile nasıl bir Türkiye görmek istediğini de ilan etmiştir. Cumhurbaşkanı, AK Parti ve 28 Şubatçı ortaklarının Türkiye’sinde özgür düşünceye, bilgiye, liyakate ve emeğe yer yoktur. Onların Türkiye’sinde akla, ahlaka ve vicdana yer yoktur. Daha da önemlisi gençlere yer yoktur. 

Cumhurbaşkanı, AK Parti ve 28 Şubatçı ortaklarının Türkiye’si adaletsizliğin, hukuksuzluğun ve keyfiliğin olduğu bir Türkiye’dir. Herkes kendilerine kayıtsız şartsız itaat etsin istiyorlar.

Farklı bir düşünce serdedilmesine, farklı bir siyasi görüş bildirilmesine tahammülleri yok. Farklı bir düşünceniz, görüşünüz, bağımsız bir yapınız varsa tehdit görülürsünüz ve cezalandırılırsınız.

"Erdoğan da gerçek olmadığını son derece iyi biliyor"

-Bu kararın ne yazık ki hiçbir açıklaması yok. Herkes biliyor. Arazi tahsisi tartışmasının da, banka kredisi kandırmacasının da, ödemeler gecikiyor mazeretinin de bir düzmeceden ibaret olduğunu herkes biliyor. Hiç hicap duymadan bu üniversitenin kuruluşuna emek verenleri dolandırıcılıkla suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan da tüm bunların gerçek olmadığını son derece iyi biliyor.

-Bugün benim gibi birçok insanın içi yanıyor. Son seçimlerde AK Parti’ye oy veren milyonlarca insanın da içi yanıyor buna adım gibi eminim. Hiçbiri Erdoğan’ı üniversite kapatsın, binlerce öğrenciyi ortada bıraksın, Türkiye’nin en değerli akademisyenlerinden, beyinlerinden bir kısmını işsiz bıraksın diye seçmedi. AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerimin bu yaşananlar karşısında içlerinin kan ağladığını biliyorum. Binlercesinin çocuklarının okuduğu Şehir Üniversitesi’nin kapatılmasını Cumhurbaşkanı en başta onlara açıklayamaz.

"Cumhurbaşkanı iyi ama çevresi kötü' aldatmacası"

-Elbette bu kararı arsızca savunmaya çalışacak, kararın arkasında durmaya kalkacak, hiçbir ahlaki sınır tanımaksızın bu cürmü savunacak olanlar olacak. Artık Cumhurbaşkanı ve 28 Şubatçı ortakları gururla meydanlarda Şehir Üniversitesi’ni nasıl kapattıklarını anlatabilirler. Bu dönemi özetleyen bu zulmü gururla anlatabilirler. Ama geldiğimiz nokta herkesin başını ellerinin arasına alıp düşünmesini gerektiriyor. Artık “cumhurbaşkanı iyi ama çevresi kötü” aldatmacasının daha fazla savunulacak hali kalmamıştır. 

Bugün üniversiteye el koyan da, eğitim hayatına darbe vuran da, kayyım atayan da, gençlerin hayalleriyle umutlarıyla oynayan da, hocaları işsiz bırakan da,  futbol kulüplerine, inşaatçılara bulduğu parayı üniversitelerden esirgeyen de, siyasi hırsı ve kini için artık hiç bir engel tanımayan da bizatihi bu Cumhurbaşkanı kararına imza atan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.

Cumhurbaşkanı Kararı

-Cumhurbaşkanı Kararı’nı böylesi bir vahametten hicap duymayanlar duvarlarına asabilirler. Cumhurbaşkanı Kararı’nı yaşanan her haksızlığa bahane bulmakta mahir olanlar duvarlarına asabilirler. Cumhurbaşkanı Kararı’nı adil şahitler olacağız diye yola çıkıp her türlü adaletsizliğe karşı gözlerini kapatanlar duvarlarına asabilirler. Cumhurbaşkanı Kararı’nı aman bize bir şey olmasın, kazanımlarımızı kaybetmeyelim diyenler duvarlarına asabilirler. Cumhurbaşkanı Kararı’nı FETÖ’nün 28 Şubat’ta dilsiz şeytana dönüşüp millete yapılanlar karşısında sus pus olduğu gibi bugün de gözleri, kulakları ve kalpleri mühürlenenler duvarlarına asabilirler. Biz de saklayacağız bu kararı, sonraki nesillere bugünlerde neler olduğunu tek seferde anlatabilmek için. Kimin nerede nasıl bir duruş sergilediğini anlatabilmek için saklayacağız. Yarın gençler sorduklarında diyeceğiz ki; 28 Şubat’ta yerlerde sürüklenenlerin, hapislere girenlerin, okullardan atılanların kurdukları bir üniversite Recep Tayyip Erdoğan tarafından kapatıldı.

Bir darbe mantığı ve yöntemi ile dün gece yarısı açıklanan bu karar ile bir kurum ve gelenek cinayetine şahitlik ettik.

"Mesele gerçekten mali bir sıkıntı olsaydı..."

Dün gece yarısı alınan bu karar görünüşte bir siyasi intikam duygusunun eseri olarak görülse de aslında bu üç çevrenin uzlaştığı otoriter, doğmatik ve sığ anlayışın ortaya çıkardığı siyasi ve kültür ortamının ürünüdür. Bu karara giden süreçte etkin olan aktörlerin geçmişlerine bakıldığında ülkeyi bir düşüne karanlığına boğan bu otoriter şeytan üçgeninin izleri görülecektir. Tarih bir gün bu karanlık sürecin görünen ve görünmeyen aktörlerini deşifre ettiğinde meselenin sıradan bir mali sıkıntı ve hukuki ihtilaf konusu olmadığı da açık bir şekilde ortaya çıkacaktır.

SİYASİ İNTİKAM VE İTAAT MESAJI

-Mesele gerçekten mali bir sıkıntı olsaydı, ülke ekonomik kriz içinde iken rantiyecilere aktarılan kaynaklar üniversitenin kanuni hakkı olan yeniden yapılandırma için de kullandırılabilirdi. 

-Mesele üniversite arazisinin statüsü olmuş olsaydı, statü tahsis çevrilip üniversite yaşatılabilirdi. Son karar da göstermişti ki mesele bunlar değildi. 

-Mesele siyasi intikam duygusu ve üniversitenin oluşturduğu özgürlükçü ortamın otoriterleşmeye engel teşkil etmesiydi.

-Mesele Şehir Üniversitesi üzerinden diğer bütün sivil topluma “bana kayıtsız şartsız itaat etmezseniz sonunuz bu olur” mesajını ileterek mutlak otoriterleşmeye geçmekti. 

-Bugün bu kararda payı olanlar bilsinler ki nesiller boyu bu cürümle anılacaklar ve hepsinin bildiğini farz ettiğim vakıf bedduasının muhatapları olacaklardır. Bugün ne kadar muktedir olduklarını göstermiş olarak kibirle dolaşabilirler; ama bu cürmün hesabını hem kamu vicdanında hem de adalet terazisinde vereceklerdir. Molla Kasım Yunus’un şiirlerini birer birer suya atarken hikayenin bittiğini düşünse de o çıplak gerçeğin karşısına çıkması mukadderdir: “Seni sıygaya çeker Bir Molla Kasım gelir"

"Sessiz kalanlar bilsinler ki ateş üzerinde oturuyorlar"

-Bu karar karşısında “kazanımlarımızı kaybetmeyelim” argümanı ile sessiz kalanlar da bilsinler ki, onların kazanımlardan kast ettikleri mevkileri, makamları ve statüleri ise hesap verecekleri bir ateş üzerinde oturuyorlar. 

Kaderde kızımı teselli etmek varmış
-Seksenli yıllarda eşimin başörtüsü için 12 Eylül rejimi ile, doksanlı yıllarda İmam Hatip’te okuyan büyük kızım için 28 Şubat rejiminin baskıları ile, 2000 li yılların ortalarında üniversitede okuyan ortanca kızımın başörtüsü için zamanın vesayetçi YÖK anlayışı ile mücadele etmiştim. 

Kaderde dün gece yarısı siyasi mücadelesine destek için parti kapatma kararı sonrasında siyasete girdiğim ve başarısı için her türlü fedakarlığı göze aldığım Cumhurbaşkanın yayınladığı gece yarısı kararnamesi ile bütün gece derin bir ıstırap çeken en küçük kızımı teselli etmeye çalışmak da varmış.

-Gözlerimin içine bakarak “baba biz onlara ne yaptık ki gelecek ideallerimizi ve hayallerimizi yok ediyorlar. Onlar senin bizim büyüme çağımızda yüzünü dahi görmemize engel olacak şekilde hizmet ettiğin en yakın arkadaşların değil miydi?” diye soran ve sorgulayan kızıma verdiğim cevap bütün gençlere dönük de samimi bir mesajımdır:

-“Hakikatleri söylemek bedel ödettirir. Tarih ise ancak reelpolitiğe boyun eğenlerce değil, idealleri için bedel ödemeyi göze alanlarca yazılır. Allah’ın ve tarihin adaleti er veya geç tecelli eder.”

"Yıkmak kolay, ihya ve inşa etmek zordur"

Mekanları kapatarak ya da tasfiye ederek güç gösterdiklerini zannedenler unutuldu ama o gelenekler yaşadı. Kimsenin şüphesi olmasın Şehir Üniversitesi mutlaka ihya edilecektir. Üniversite kapatarak fikirlerin ortadan kalkmayacağını öğrenemeyenlere karşı hukuk ve adalet mücadelemiz devam edecektir. Yıkmak kolay, ihya ve inşa etmek zordur. Mehmet Akif bunu ne güzel anlatır:

“Gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen
İki kazma kürek iki de ırgat gerek
Hadi gel yapalım şunu geri desen
Bir Sinan, bir de Süleyman gerek”

Şehir Üniversitesinin şansı şudur ki bu geleneğin Sinanları yani Üniversitenin ruhunu ve vicdanını yaşatan yüzerce hocaları, binlerce öğrencileri ve mezunları bugün ayaktalar. Güç ve baskı ile değil hikmet ve adalet ile hükmedecek Süleymanı da mutlaka gelecektir.

Bugün bütün yüreğimle ve varlığımla Rabbime “Şehir Üniversitesini ihya etmeden emanetini alma” niyazında bulunuyorum. Son söz olarak bilinmelidir ki: Hiçbir şey bitmedi, Her şey yeni başlıyor.
BU FOTO GALERİYE BAKIN
Dr. Mehmet Öz'den koronavirüs açıklaması: Şimdiye kadar ölüm oranını azaltan tek ilaç
Foto Galeri Dr. Mehmet Öz'den koronavirüs açıklaması: Şimdiye kadar ölüm oranını azaltan tek ilaç Galeriye Gözat