BIST 9.916
DOLAR 35,02
EURO 36,71
ALTIN 2.968,81
HABER /  MEDYA

Ahmet Davutoğlu canlı yayında merak edilen soruları yanıtladı

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İnternethaber Yayın Grubu Başkanı Hadi Özışık'ın Youtube kanalındaki "Perde Arkası" programında bomba açıklamalar yaptı. Davutoğlu, Erdoğan'a çantanızı taşıyayım diye teklifte bulunmuş.

Abone ol

Gelecek Partisi Genel Başkanı Hadi Özışık'ın Youtube kanalına konuk oldu. Gürkan Hacır ile Hadi Özışık'ın sorularını yanıtlayan Ahmet Davutoğlu, Montrö'den generaller bildirisine, başkanlık sisteminden sarıklı amirale kadar bir çok konuda bomba açıklamalar yaptı. 

Ahmet Davutoğlu, "Montrö'nün korunması gerekiyor lamı cimi yok" diyerek amirallerin bildirisine ise gece yarısı yayınlanması sebebiyle karşı olduğunu söyledi. Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı döneminde Erdoğan'a yaptığı teklif ise hayli konuşulacak. Davutoğlu, siz başbakan olun ben çantanızı taşıyayım demiş. İşte Davutoğlu'nun açıklamaları:

Montrö Sözleşmesi

*Ben Montrö'nün yanındayım. Türkiye'nin iki büyük kazanımıdır. Biri Hatay diğeri Montrö'dür. Ama bir gece yarısı 104 amiral açıklama yapmaya kalkarsa bu esastan çok usülle sorgulanır. Gündüz vakti yapabilirdiniz. 

*O bildiriyi gündüz yayınlasalardı ben çıkar doğru söylüyorlar derlerdim. Çünkü Montrö'nün korunması gerekiyor lamı cimi yok. Bunlar (amiraller)
A Haber'de konuşunca alkışlanırken bir bildiri açıklayınca niye karşı çıkıyorsunuz. Montrö Lozan'da elde edemediğimiz en büyük kazanımdır. Montrö'den Türkiye çekilirse bir önceki statükoya döner durum.

*Kanal İstanbul ateşle oynamaktır. Türkiye'nin çıkarına değil. 

*Meclis Başkanı hele hukukçuysa ifrattan misal vermez. Makuldan misal verilir. Meclis Başkanı'nın görevi meclisin haklarını hukukunu korumaktır. Sayın Şentop Cumhurbaşkanına yaranmak için meclisin görevlerini sınırlamıştır o konuşmasıyla... 

Sarıklı amiral
*O kimlikle devletin içinde örgütlenmesine esastan karşıyım. Bir devletin içinde ikinci bir hiyerarşi oluşmaz. Kişi kendi manevi olarak Sufi gelenek içinde olabilir, ama o kimlikle özel bir yapılanma içine giremez ve bunu simgesel olarak bilinir kılma işine girmez bu doğru değil. Sarıklı amiralin yaptığı yanlıştır bu hassasiyetleri herkesin bilmesi lazım. Bunu birilerinin kaşımasına izin verirseniz iş çığırından çıkar. 

Cumhurbaşkanı ile aramı açtılar
*Benim o zaman savunduğum başkanlık sistemi ile cumhurbaşkanının uyguladığı başkanlık sistemi arasındaki farklara bakın. 2014'te ben Sayın Cumhurbaşkanına baş başa görüşmelerde parlamenter sistem daha uygun dedim. Hatta şunu da teklif ettim kendisine... 'Parlamenter sisteme geçelim' ben kongrede görevi size teslim edeyim, bütün yetkiler sizde olarak başbakanlık yapın. Ben öyle bir konjoktürde başbakanlığı güçlendirecek bir şeyi savunuyor olmaya devam etseydim Cumhurbaşkanına karşı şahsi bir hesap içine girdiğim gibi bir vehim oluşacaktı. Bunu yapmadığım halde bile bu fitneyi çıkaranlar en sonunda Cumhurbaşkanı ile benim de aramı açtılar. 

Siz başbakan olun ben de çanta taşıyayım
*Ben kukla bir başbakan olmam dedim. Gelin Muhalefet ile anlaşıp parlamenter sisteme geçelim, sonra ben size genel başkanlığı tevdi edeyim, seçime gidelim kazanırız. Siz tüm güç elinizde olarak gerçek bir parlamenter sistemin başbakanı olun. Ben de sizin başdanışmanınız olayım. Benim sizinle hiç bir mevki kavgam yok ama bu böyle yürümez dedim. 

*Bunu teklif ettim kendisine. Güçlü bir başbakanlık olsun tüm yetki sizde olsun ben de tekrar çanta taşıyayım. Hiç önemli değil. Benim makam davam yok. 


Ben konuşsam AK Parti iktidar yüzü görmezdi
Bu açıklama üzerine Hadi Özışık 'Bütün bunları neden o dönemde kamuoyu önünde söylemediniz' sorusu üzerine Davutoğlu, Ecevit örneğini verip şunları söyledi:
-Rahmetli Ecevit, Sezer ile yaptığı kavgayı MGK'da sürdürdü, ne oldu ertesi gün Türkiye krize girdi. Rahmetli Ecevit kötü bir insan mıydı. Dayanamadı içerideki kavgayı dışarıya yansıttı ülke bir türbülansa girdi belini doğrultamadı. Rahmetli Ecevit'te bir daha iktidar yüzü görmedi. Ben içerde verdiğim bu kavgayı dışarı yansıtsaydım, o kervan yürüyemezdi. Bun Cumhurbaşkanı ile aramızda çıkan tartışmaları dışarı yansıtsam zaten AK Parti o zaman azınlık hükümetiydi, bir sonraki seçimde AK Parti iktidar yüzü görmezdi. Biz yapmak için varız yıkmak için değil. Şimdi niye söylüyorum. Çünkü şu anda ülkeyi iyi yönetmediler. Ülkeyi iyi yönetselerdi bugün ben köşeme çekilip kitap yazardım. Bu ülkeye yazık ediyorlar. O gün bana karşı birleşip, kapalı kapılar arkasında beni başbakanlıktan etmek için dümen çevirenler bugün birbirleriyle kavgalı. Hiç birisi de huzurlu değil. Hiç birisi bulunduğu yerden memnun değil ama ben bulunduğum yerden memnunum. Vasfım ünvanım yok ama halkın içine rahatlıkla giriyorum.