Taraf yeri geliyor hükümete sert eleştiriler yöneltiyor. Peki bu gerilimin perde arkasında neler yatıyor?
Abone ol'Başbakan Erdoğan'ın İsviçre'de 8 ayrı hesabı var' iddiası ve Başbakan'ın dünürü Sadık Albayrak ile ilgili haberleri Taraf'ta manşet olunca işler karıştı. Bu haberlere kızan Erdoğan'ın sert çıkışına Ahmet Altan da aynı tonda karşılık verince herkes 'neler oluyor?' demekten kendini alamadı.
Hükümet ile dönem dönem ilişkiler neden geriliyor? sitesinde Cenk Açık imzalı yazıda Ahmet Altan'a son derece ciddi ve cevap bekleyen sorular yöneltiliyor. İşte yazıdan bir bölüm:
"Taraf, belgelere dayanarak, Başbakanın dünürü Sadık Albayrak'ın Antalya metrosu ihalesinde aracı olduğunu, komisyon aldığını ileri sürüyordu.
Taraf bu haberi yaparken, okul gazetesi çıkaran çocukların bile bileceği bir kuralı neden işletmedi ?
Söz edilen metro ihalesi biteli yıllar olmuş. İş yapılmış, bitmiş. Kimin aldığı, kimin yaptığı belli. Konuyla ilgili bütün ayrıntılara ulaşmak, bir tek telefonla mümkün. Peki Taraf niçin bu ayrıntılara ulaşmayı değil de, dedikoduyu sözüm ona "belge" diye manşetine taşıdı?
Türk medyasındaki genel defoyu işaret ederek, konuyu garagaraya getirmek sadece ayıbı büyütüyor.
Taraf'ın Sadık Albayrak haberinde gazetecilik konusundaki bir cehalet, bir bilgsizlik, bir ihmal yok. Peki ne var? Bal gibi bir "hesap" var.
Oğlu büyük bir medya grubunun başında olan Sadık Albayrak'la ilgili haberdeki hesabı birçok kimse anlamayabilir. Ama bazı bilgilere vakıfsanız, bu hesabı görmemek imkansızlaşıyor.
Ahmet Altan'a bir kaç soru sorayım, bakalım bu "hesap"la ilgili sizin de kafanızda bazı şeyler şekillenecek mi...
Taraf gazetesi bugüne kadar hangi matbaalarda basıldı?
Bu matbaalar arasında hükümetle "yakın ilişki" içinde olan büyük medya gruplarının tesisleri önemli yer tutuyordu degil mi?
Taraf gazetesinin matbaa işlerinden dolayı bu gruplara borcu ne kadar?
Bu borçları tahsil etmeye çalışan medya gruplarına karşı bizzat Ahmet Altan, Taraf'ın sürdürdüğü yayın politikasını bir pazarlık aracı olarak kullanmış mıdır? Alacaklarını tahsil edemeyen bu gruplara 'bir el devreye girdi Taraf'ın basımını engelledi' türü teditler yeltendi mi?
Mahrem diyalogları, tartışmaları, tehditkar ifadeleri ortaya saçmak doğru olmaz. Fakat Taraf'a "sütten çıkmış ak kaşık" rolüne soyunmaya hakkı olmadığını hatırlatmak da bir borç.
Bu mahallede 40 kişiyiz, kırkımız da birbirimizi biliriz.
Bildiğim birşey daha var: Bir insan bir alanda ahlaklı davranıp, başka bir alanda ahlakı elden bırakamaz. Ahlak bir bütündür. "Gazetecilikte dürüstüm, ticarette değilim" diyemezsiniz.
Ben yine de 'ekmek' için herkesin bu kadar eğilip büküldüğü bir dönemde, Altan'ın takındığı bu 'delikanlı' tavrın sürdürülmesi taraftarıyım."