Ahmet Altan: "Erdoğan, Türkiye’de rakipsiz. Ama artık sadece Türkiye’de değil bence dünyada da önemli liderlerden biri."
Abone olTaraf gazetesinin eski yayın yönetmeni Ahmet Altan, yeni romanının çıkmasına kısa bir süre kala çeşitli medya organlarında AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklenen demeçler veriyor.
Sosyal medyada ise, Ahmet Altan'ın 2009 yılında kaleme aldığı ve Recep Tayyip Erdoğan'ı yere göğe koyamayan yazısı yeniden gündeme geldi.
Söz konusu yazısında Erdoğan'ın vizyon sahibi olduğunu vurgulayan Ahmet Altan, onu cesur ve tarihi bir lider olarak tanımladı. Türkiye'de Erdoğan çapında politikacı olmadığına dikkat çeken Ahmet Altan, "Erdoğan’ın ‘kalibresine’ sahip kim var bu ülkede? Onun cesaretine ve vizyonuna sahip kim var? Kimse yok. Erdoğan, Türkiye’de rakipsiz. Ama artık sadece Türkiye’de değil bence dünyada da önemli liderlerden biri" dedi.
Ahmet Altan'ın söz konusu yazısının ilgili kısmı şöyle:
ERDOĞAN KALİBRESİNE SAHİP KİM VAR BU ÜLKEDE?
“Başbakan Erdoğan, Türkiye’yi de aşan çok geniş bir vizyonun sahibi... Tayyip Erdoğan, en zor, en belalı işlerden birine girişerek yirmi beş yıllık savaşı durdurdu. Bunu yaparken, sadece ‘tarihî liderlerde’ görülebilen bir özelliğini ortaya koyarak, kendi taraftarlarının bir kısmıyla çelişebilme cesaretini de sergiledi. Herkesin ‘savaş’ diyerek oy topladığı bir ülkede o ‘barış’ dedi. Bunu büyük bir kararlılıkla, rakiplerinin ucuz ve hamasi demagojilerine aldırmadan yaptı.
Şu anda Türkiye’de Erdoğan’ın çapında bir politikacı yok. Buna, Erdoğan’a en çok kızanların bile ‘hayır’ diyebileceğini sanmıyorum. Erdoğan’ın ‘kalibresine’ sahip kim var bu ülkede? Onun cesaretine ve vizyonuna sahip kim var? Kimse yok.
ERDOĞAN DÜNYANIN ÖNEMLİ LİDERLERİNDEN
Erdoğan, Türkiye’de rakipsiz. Ama artık sadece Türkiye’de değil bence dünyada da önemli liderlerden biri.
Başbakan, sadece Türkiye’deki savaşı durdurmadı, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun da büyük katkılarıyla, bütün bölgeye barış getirecek ‘açılımlar’ yaptı. Bir yandan Müslüman dünyada hayranlık toplayan bir ‘lider’ olurken, bir yandan da Batı’nın fikirlerine önem verdiği, desteklediği bir yönetici oldu. Dünya sahnesinin önemli liderlerinden biri artık.
Bütün tarihî liderler gibi o da tarihe kendi adını kendi elleriyle, risk alarak yazdı. Hak ettiği alkış belki hemen patlamayacak ama bir iki yıl sonra bu barışın etkisini herkes hissetmeye başladığında alkışlar daha da kuvvetlenecek.”