Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Jose Sosa ile yeni sözleşme için anlaşmaya varıldığını canlı yayında açıkladı.
Abone olTrabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, beIN Sports canlı yayınında sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Jose Sosa ile yeni anlaşma sağladıklarını söyledi.
Ağaoğlu; "Bu ay sonu itibariyle görüşmeler bitecektir. Kasım 2018 öncesi ve sonrası Sosa'da ne oldu, ne değişti? Ben nelerin değiştiğini biliyorum ama anlatmayayım, bir gün kendisine sorun. Sosa %99 kalacak. Ben şöyle söyleyeyim, kaldı da, asbaşkanımız detayları görüşüyor. Sosa, futbolu bıraktıktan sonra da Trabzonspor Kulübü'nde görmeyi arzuladığım bir oyuncu" dedi.
2018'in Ocak ayında Milan'dan transfer edilen Jose Sosa, bu sezon 17 maçta 3 gol ve 4 asistlik bir performans sergiledi.
Ağaoğlu'nun yaptığı diğer açıklamalardan kesitler şu şekilde:
Kulüpler Birliği'nin, Galatasaray Kulübü'nün dışında 17 kulübün imzalandığı belirtilen bir şey vardı, buna ilk tepkiyi gösteren de Trabzonspor'dur. Buradaki ifadeler, Trabzonspor'un etik ve anlayışına ters düştüğü için, federasyona aba altından sopa göstermek gibi bir durum oluştuğu için, bizim bu bildirinin altında imzamız yok dedik. Tekrar söylüyorum, o bildirinin altında, bildiriyi yayınlayan kulüplerin de imzası yok. Başkanlar düzeyinde, sıkıntılı olduğumuz hiçbir kulüp yok. Bütün deplasmanlara giderim, hiçbir deplasmanda sıkıntı yaşamadık. Hepsinde çok iyi karşılandık. Bazen seyirciden tabii ki kaybedilen maçtan sonra 3-5 kişiden tepki oluyor.
"Sturrıdge kolay olmadı"
Sturridge transferi uzun sürdü çünkü kariyeri boyunca İngiltere dışına çıkmamış bir yıldız oyuncudan bahsediyoruz, o anlamda tereddütleri vardı. Şu kadarını söyleyeyim, inanılmaz bir yeteneği konuşuyoruz. Top ayağına geldiği zaman topa bakmayan, vuracağı yere bakan ve oraya gönderen bir yetenek. Sürecin uzaması bizim de, kendisinin de aleyhine oldu. Kendisi de söylüyor. İki forvet ihtiyacımız vardı, Sturridge isminin olması, Sörloth transferimizi kolaylaştırdı, speküle edilmeden biten bir transferimiz oldu. Sturridge çok duygusal bir oyuncu. Hatta doğum gününü merak ettim, acaba sen de mi yengeç burcusun dedim.
Şampiyonluk hayali var mı?
Ahmet Ağaoğlu'nun Trabzonspor'u her sene şampiyonluğa oynar, mümkünse her sene şampiyon olur, tatmin olmaz, Türkiye Kupası alır, UEFA'da da Şampiyonlar Ligi'nde final oynar.
"Hocalar hep değişti"
Sayın Ünal Karaman'ın göreve gelmesinden sonra kaç kulüp aynı hocayla devam ediyor? Fatih hoca devam ediyor benim bildiğim. Hemen hemen hepsi değişti. Trabzonspor'daki bu istikrarı her platformda devam ettiriyoruz.
"Taraftar umudunu kaybetmişti"
"Gelirinin 6 katına yakın bir borç yükünün altında olan bir kulüptü geldiğimizde. Takım içi disiplinin de kaybolduğu bir durum vardı. Taraftar bazında da momentum tamamen ortadan kalkmıştı. Hiçbir zaman umudunu kaybetmeden bir toplum dahi, umudunu kaybetmek üzereydi. Aradaki mesafenin bu kadar açılması, büyük handikaptı. Taraftarla yan yana olduğumuz zaman altından kalkamayacağımız zorluk yok. İmkansız kelimesi, böyle bir bütünleşme olduğu zaman bu topraklarda bir şey ifade etmiyor. "
"1,5 yıl, 15 yıl gibi geçti"
1,5 yıl, benim hayatımda en az 15 sene ifade ediyor. Sabah kalkarsınız, işe gidersiniz, halledersiniz, akşam alışveriş yapar, eve gelir, televizyon izler, uyursunuz. Bu bir gündür. Öyle bir gün düşünün ki, kalktıktan sonra her taraftan sorun yağmaya başlıyor. Psikolojik olarak sizi boğan bir gün. Bunu diğeriyle kıyaslayamazsınız. Zorlu süreçlerden geçtik.
"Malatyaspor maçı dönüm noktası"
5-0'lık Malatyaspor maçı, sportif anlamda bizim dönüm noktalarımızdan biriydi. Yıllarda göz ardı edilmiş altyapı, sürekli dışarıdan gelen oyunculara yapılan yatırımlar... Yıllık gelirinizin 2-3 katı maliyetinde bir kadro oluşturuyorsanız, bunu karşılamanız mümkün değil.
"Takım içi disiplin oturmamıştı"
Paranın olmadığı, UEFA'da 32 bütçe dosyasının olduğu, icra davaları olan, 6-7 aydır ödenmeyen oyuncu maaşları, 8-10 oyuncunun kulübe çektiği ihtarlar... Bu sürecin içinden geçerken ağustos ayında artan bir seyirci ilgisi gördük. İdari disiplini yeniden oluşturmaya çalışırken, takım içi disiplini tam anlamıyla yerine oturtamamıştık.
"Avrupa'nın peşinde olduğu isim"
Devam eden süreç içinde 40 milyon euro civarında olan maliyeti bir anda 16 milyon euroya, sezon sonunda da 13.5 milyon euroya çektik. Uğurcan, o takımın 3. kalecisiydi. Geçen sene kasım ayında kaleyi devraldı, 1 yıl içinde A milli oldu. Şimdi çift haneli rakamlarla Avrupa'nın devlerinin hedefinde olan bir oyuncu. 20'li eurolarla telaffuz edilen bir kaleci haline geldi. Hüseyin, Yusufumuz, Abdülkadirimiz... Devamında onlara eklenen Abdulkadir Parmak... Kafamızda oluşturduğumuz plan dahilinde tecrübeli oyuncularla altyapımızdaki oyuncularla bir kadro oluşturduk
"Kasaya nakit girdisi oldu"
Bu kadronun ülkede yarattığı sempati bir ivme kazandırdı. 5-6 sene aradan sonra geçen seneyi 4. olarak, Avrupa Ligi'ne katılmaya hak kazanarak tamamladık. Elemelerden sonra gruplara kalmamız da kentte bir heyecan yarattı. Kasaya da nakit girdisi oldu. Gelirimizin 5.5 katı borcumuz vardı. Faiz ve kur farkı da bunun üstüne geldi, 6'ları bulduk. Geldiğimiz günden itibaren gelir gider dengesini sürdürülebilir hale getirmek için çok büyük bir çaba sarf ettik
"Gelirleri en çok arttıran kulübüz"
Şampiyonlar Ligi gelirlerini saymazsak, gelirlerini en çok arttıran kulüp, Trabzonspor. Türkiye'de seyirci sayısı yüzde 9 artarken, bizim stadımızda yüzde 24 arttı. Ticari ürün satışında yüzde 300'ün üzerinde satış söz konusu. Kadın taraftarların en çok ilgi gösterdiği 2. ya da 3. takımız. Sponsor gelirleri ciddi arttı. 1 milyar 200 bin borçtan, 850 milyon gibi bir rakama çekmiş durumdayız.
"2010'dan sonra ilk kez"
Sadece Yusuf Yazıcı'nın transferinden 17 milyon euro gibi bir gelir elde ettik. 2010 yılından sonra borsada ilk kez 106 milyon lira kar açıkladık. Bir anda sportif tarafı kar eden bir kulüp haline geldik.
"55 milyon euro zarar vardı"
UEFA'nın karşısına gittiğimizde, 2018 yılında 5 milyon euro zarar sözü verilmişti ama biz teslim aldığımızda 55 milyon euro zarar vardı. Bu direkt Avrupa'dan men demek. Anlatmaya çalıştık, yeniden yapılanmayı anlattık, kadromuzda bulunan 19 yerli futbolcudan 17'sinin altyapıdan yetiştiğini, gelirleri ciddi şekilde ürün satışından ve seyirciden kaynaklanarak arttırdığımızı beyan ettik. Disiplin kuruluna sevk edildik.
"Kimsenin parasına ihtiyaç yok"
Bu kulübün, hiç kimsenin parasına ihtiyacı yok. Bu kulüp 250-260 milyon lira ile şampiyonluk yarışı verir ve her sene kenara 50-60 milyon lira para koyar. Böyle bir şey mümkünken, bu kulüp nasıl bu kadar borçlandı?
"ilk defa bu kadar kurumsal"
Göztepe, Karşıyaka gibi kulüplerde kulüp başkanı, anonim şirketin CEO’su konumunda olan şahıs, aynı zamanda kulübü yönetiyor. Dernekler yasası söz konusu olduğu için diğer kulüpler böyle bir yapıya dönüştürülebilir mi ve yansımaları ne olur çok iyi düşünmek lazım. Biz geldiğimiz zaman bu kulübün ileriye dönük olarak bu sıkıntıları yaşamaması adına ivedilikle bir tüzük değişikliğine gittik. Kulüp başkanı artık istediği gibi kulübü yönetemez. Tüzük değişikliğinden dolayı taahhüt imzaladık kefaleti kabul ediyorum diye. Aynı kefaleti Bankalar Birliği’nde yapılan anlaşmada da imzaladım. Bu bir anlamda delege ve kulüp yönetimlerinin elinde. İlle de şirket olarak yönetmeniz gerekmiyor. Belki de Trabzonspor Kulübü tarihinde ilk defa bu kadar kurumsal yönetiyor. Hiçbir kararı başkan tek başına almıyor. Alınan kararları onaylıyor.
"6-7 ay maaşları ödemezseniz..."
Bazı kulüplerin yapmış olduğu yanlışların yansımasının doğal derecesi ligdeki tablo. Siz kalkar 40 milyon euro maliyetli bir kadro oluşturur da, transfer ettiğiniz oyuncuların parasını 6-7 ay ödemezseniz, taahhüt ettiğiniz bonservisi ödemezseniz... Dışarıdan transfer ettiğiniz oyuncuların hiçbiri Trabzon'da doğmadı. Profesyonel futbolcu, emeğinin karşılığı bir gelir elde etmek için geliyor.
"14-15 seneyi yedik"
2002 yılında bir hoca, bu ülkenin milli takımını dünya üçüncüsü yapıyor. Ondan sonra bu insan, bir takım saçma nedenlerden sistem dışı bırakılıyor. Yerine Hiddink geliyor, inanılmaz reaksiyon göstermiştim. Bu adamın tek kariyeri Kore'yi 4. yaptı, 3. olan da bizdik. Bu mu kariyer? Yabancı ile bu işi götüreceğimiz iddiası uğruna, milli takımın 14-15 senesini yedik.
"Merih'i parlatıp bize sattılar"
Merih Demiral'ı Sporting'den transfer ediyorsak, şapkamızı önümüze koyup 10 kere düşünmemiz lazım. Porto'dan, Sporting'den gelecekler ve umut veren oyuncuyu götürecekler, tarladaki domatesi koparıyorlar, götürüyorlar, parlatıyorlar ve ondan sonra sana satıyorlar. Bugün telaffuz edilen rakamlar, Türkiye'de hiçbir kulübün karşılayabileceği rakamlar değil. Avrupa'da en yaşlı oyuncuları oynatan 5 kulüp içinde bizden 4 kulüp var.