Ahıska Türkleri haklarını haykırdı

Sürgündeki Ahıska Türkleri, Dünya İnsan Hakları Günü'nde, 68 yıllık sürgünlerini insan hakları savunucularına haykırdı.

Ahıska Türkleri, tarihte yaşadıkları ve günümüzde yaşamaya devam ettikleri sürgün hayatında maruz kaldıkları sıkıntıların devam ettiğini duyurdu.

Bursa’da yaşayan Ahıska Türkleri, Dünya İnsan Hakları Günü'nde, Yıldırım ilçesinde bir protesto gösterisi düzenledi. Sürgüne Uğramış Ahıska Türklerinin Haklarını Koruma Merkezi Başkanı Paşa Alihan, yaptığı basın açıklamasında, “Acılarımız hala dinmemiş ve dindirilmemiştir. Biz Ahıska halkının tarihte yaşadığımız ve günümüzde yaşamaya devam ettiğimiz sürgün hayatımızda maruz kaldığımız ve günümüzde yaşamaya devam ettiğimiz sıkıntılar devam ediyor. Sürgün hayatımızda maruz kaldığımız tüm mağduriyetlerin giderilmesi ve telafi edilmesi için taraf ülkelere, Avrupa Konseyi’ne tüm ulusal ve uluslararası insan hakları savunucu kurum ve kuruluşlara Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla çağrıda bulunuyoruz.

Asırlardır yaşadığımız ata yurdumuz Ahıska’dan, 1944 yılında bir gecede sırf Türk olduğumuz için sürüldük. Halen 10 ayrı ülkede dağılmış bir şekilde yaşayan biz Ahıska Türkleri’nin uğradığı insan hakları ihlallerini 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde gündeme getirmek için insan hakları savunucu örgütleri ve basının harekete geçmesini bekliyoruz.” dedi.

ALİHAN: ZULÜMLERİN HESABINI KİM SORACAK

Ahıskalılar olarak, 1820’li yıllarda Rus işgalinde, Türkiye’den yana tavır koydukları için Rus baskısı ve zulmüne maruz kaldıklarını anlatan Alihan, şunları söyledi: “1918 yılında Gürcistan’la yapılan Batum anlaşması sonucunda Türkiye’ye katıldık. Ancak 16 Mart 1921 Moskova Anlaşması'yla türlü oyunlarla masa başında, ata yurdumuz Ahıska talihsiz bir şekilde Türkiye sınırları dışında kalarak işgaline devam edildi.”

İkinci Dünya Savaşı'nda Alman ordusuna karşı savaşmak üzere Stalin yönetiminin Ahıska’dan 40 bin genci cepheye gönderdiğini hatırlatan Paşa Alihan, “Cepheye sürülen Ahıskalı gençlerin çoğu 15-17 yaşında olup, savaşta 26 bin Ahıskalı genç hayatını kaybetti. Biz Ahıska Türkleri’nin insan hakkımız ne olacak? Bize kim sahip çıkacak? Bize reva görülen bu haksız zulümlerin sorumlularına kim hesap soracak.” diye ifade etti.