BIST 9.908
DOLAR 34,11
EURO 38,04
ALTIN 2.862,49
HABER /  GÜNCEL

Ağvada tatil keyfi!

İstanbulluların yazın hafta sonlarını geçirmek için gittikleri Ağva artık kış turizminden de payını alıyor.

Abone ol

Kente yakınlığı, doğal güzellikleri ile tercih edilen Ağva’da ava çıkabilir, bisikletle gezebilir, ormanda dolaşabilir, güne köy kahvaltısıyla başlayabilirsiniz. Ya da birçok genç çiftin yaptığı gibi romantik bir hafta sonu için tercih edebilirsiniz. Tüm otellerde şömine ve sıcak şarap servisi var.

Ağva’ya virajlı ama ağaçlarla dolu bir yoldan gidiyorsunuz. Yaz aylarının yeşil rengi çam ağaçları sayesinde hálá korunsa da yerler mevsimlik ağaçların sarı yapraklarıyla dolu. Hele bir de yağmur yağıyorsa, yol boyunca toprağın kokusunu duyarak ilerliyorsunuz.

Ağva yoluna düştükten kısa süre sonra İstanbul sanki çok uzaklardaymış gibi geliyor. Tavsiyemiz, yola çıkmadan önce sıkı bir kahvaltı etmeniz. Çünkü yazın yol üzerinde rastladığınız gözlemecilerin neredeyse hepsi kapalı. İstanbul’a 100 kilometre mesafedeki Ağva’ya otobandan 1.5 saatte ulaşabiliyorsunuz. Eğer isterseniz aynı yolla Şile’ye gidip, oradan devam etmek de mümkün.

İzmit’in Çat Tepesi’nden gelen Göksu ve Yeşilçay derelerinin Karadeniz’e döküldüğü deltada yer alan belde, çam ormanlarıyla kaplı. Öte yanda ise masmavi bir deniz uzanıyor.

Eğer kafanızı dinleyip, huzur bulmak istiyorsanız, ideal bir yere geldiğinizi hissediyorsunuz. Ağva Otelciler Birliği Başkanı Galip Nehir’e göre Ağva’ya gelmek için doğa, bitki örtüsü, hayvan ve insanı sevmek gerek.

AV MERAKLILARI İÇİN İDEAL

Eğer ava çıkmayı seviyorsanız, Ağva kış aylarında bu spor için ideal. Burada, yaban domuzu, ceylan, çakal ve birçok kuş türünü avlayabilirsiniz. Tercihiniz balık tutmaktan yanaysa, yine doğru yerdesiniz. Karadeniz’in nimeti balıklara oltanızı sallayıp, rastgele demek mümkün. Beldedeki lokantalardan taze balık eksik olmuyor ama siz kendi avladığınızı da pişirtebilirsiniz. Hatta kendin pişir-kendin ye türü lokantalarda, avladığınız balıklarla mangal keyfi bile yapabilirsiniz.

Kış olmasına rağmen deniz bisikletiyle derelerde dolaşmak, tekne gezisine çıkmak, kanoya binmek yine de keyifli. Sıkı giyinmek ve yağışsız bir gün seçmek koşuluyla elbette. Bize sorarsanız doğal güzelliğin tadına varmanın en iyi yolu bisiklet gezileri ve yürüyüşler.

ŞÖMİNE BAŞINDA SICAK ŞARAP

Bölgede kalabileceğiniz birçok tesis bulunuyor. Buraların müdavimleri genç çiftlerden oluşan gruplar ve aileler. Eğer yağmur ya da kara yakalanırsanız, nasıl vakit geçireceğim endişesine gerek yok. Şömine başında hoş sohbetler sizi bekliyor. Yanınızda kutu oyunlar götürebilirsiniz. Birçok otel odasında DVD bile var.

Otellerin çoğu Göksu Nehri kıyısında. Acqua Verde ve Riverside otellerine Göksu Deresi’nden salla geçiliyor. Paradise Otel’e gitmek için ise teleferik kullanılıyor. Sal ve teleferiğe binilen noktalarda otoparklar var. Otellerde şömine başında sucuk ve kestane partileri düzenleniyor. Bazı haftasonları canlı müzik dinlemek de mümkün.

2 BİN 800 YILLIK KALINTILARA DİKKAT

Tarih kitapları Ağva’nın tarihini M.Ö. 7. yüzyıla kadar dayandırıyor. Bu topraklarda sırasıyla Hititler, Frigyalılar, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar yaşamışlar. Ağva’nın köylerini gezmeye karar verirseniz, bu dönemlerin kalıntılarını da görmek mümkün. Romalıların Nikomedia’da, yani bugünkü İzmit’te uyguladığı baskılardan kaçan Hrıstiyanlar, Şile ve Ağva’ya yerleşmiş. Onların ayinler için kullandıkları mağaraları, beldenin güneyindeki Gökmaslı ve Hacılıkı Köyü’nde görebilirsiniz.

BALIK YEMEK İÇİN İKİ ADRES

Ağva’daki restoranlarda, balık yasağının bittiği eylül ayından beri Karadeniz’in tüm balıkları bulunuyor. Balık fiyatları günlük değişiyor. Bugünlerde bol olan palamut, büyüklüğüne göre 5-7 YTL arasında fiyatla servis ediliyor. Otellerde olduğu gibi restoranlarda da şömineler var. Buralarda da nehri ve doğayı izleyerek, kestane pişirip, mısır patlatabilirsiniz.

Beldenin en çok tercih edilen iki restoranı Yeşilçay kıyısındaki Liman ve Göksu kıyısındaki Gizli Bahçe. Gizli Bahçe’de içki hariç kişi başına ortalama 20 YTL ödemek gerekiyor. Salonunda 100 kişiyi ağırlayabilen restorana bayram ve tatil günleri gidecekseniz, rezervasyon yaptırmayı unutmayın. Restoranın arka bölümündeki fırında köy ekmeği ve köy pidesi pişiriliyor. Sabahları, tereyağı, pide, domates, zeytin, peynir ve Kandıra yoğurdundan oluşan köy kahvaltısı servisi de var.

ALIŞVERİŞ KLASİĞİ ŞİLE BEZİ

Buradan kendinize ya da sevdiklerinize bir şeyler satın almak istiyorsanız, tabii ki ilk sırada Şile bezi var. Şile bezini metreyle alabileceğiniz gibi, bu dokumadan yapılan gecelik, bluz, gömlek ya da elbiseleri de tercih edebilirsiniz.

NASIL GİDİLİR?

Özel aracınızla Ağva yolculuğuna çıkacaksanız size önerebileceğimiz iki güzergah var.

Aracınızla Ümraniye-Şile yolunu takip edin. Şile’den sonra yol ayrımına geleceksiniz. Ağva’ya giden sahil yolunu kullanarak ve sırasıyla Kabanoz, İmrenli, Akçakese ve Kurfallı güzergahını izleyerek 1,5 saatte Ağva’ya ulaşabilirsiniz.

İkinci güzergah ise şöyle: Ümraniye-Şile yolunu takip edin. Şileye gelmeden önce Pot Deresi’ni geçtikten hemen sonra sağa dönen yola sapın. Ovacık, İmrendere yolunu takip ederek, Teke güzergahını izleyebilirsiniz.

Özel aracınız yoksa Üsküdar’dan her saat başı Şile-Ağva otobüsleri kalkıyor. Önce Şile’ye daha sonra Ağva’ya ulaşım sağlanıyor.