Halk arasında "ağız kokusu" olarak bilinen "nefes kokusu", erişkinlerin bir çoğunda ömürlerinin bir bölümünde ya da sürekli olarak görülüyor.
Abone olZaten ağız kokması çocukluktan başlayan bir rahatsızlık değil. Daha çok yetişkin dönemde ortaya çıkıyor. İşte hayatın bu safhasında karşılaşılan ağız kokusu, fertlerin sosyolojik ve psikolojik hayatlarını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, kişilere rahatsızlık veren bu sorunun altında önemli hastalıklar olabileceğine dikkat çekerek, nefes kokusu şikayeti olan kişileri uyarıyor. Acıbadem Hastanesi Kadıköy Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hasan Tanyeri, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, nefes kokusu probleminin, 'Sinüzit, bademcik iltihabı, diş ve diş eti hastalıkları, mide ve bağırsak sistemi hastalıkları, dil kökündeki mantar enfeksiyonları, ağız, boğaz ve alt solunum yolları bölgelerindeki tümör' gibi birçok farklı sebebi bulunduğunu bildiriyor. Doç. Dr. Hasan Tanyeri, problemin sebepleri ve tedavisi konusunda ise şu bilgileri veriyor: Sinüzit denilen yüz kemiklerinin içindeki boşluklarda bulunan müzmin iltihap, sarı-yeşil ve kalın kıvamda bir tür akıntının genze akmasına yol açıyor. Bu geniz akıntısının iltihaplı oluşu, hastanın nefesine hoş olmayan bir koku veriyor. Tedavi: Öncelikle ilaçlar yoluyla bu iltihap giderilmeye çalışılıyor. İlerlemiş sinüzit vakalarında ise, akıntı ilaçla tedavi olmadığı için endoskopik sinüs cerrahisine başvuruluyor. Ağız bölgesinde müzmin bademcik iltihapları, 'magma' denilen katı kıvamlı bademcik döküntüsüne yol açarak hastalarda ağız kokusu şeklinde kendini gösteriyor. Tedavi: Bademciklerin alınarak ya da 'coblator' denilen radyofrekans aleti ile buharlaştırılarak sorun gideriliyor. Diş ve diş eti hastalıkları da ağız kokusuna yol açabiliyor. KBB uzmanlarının, sorunu görerek, diğer ağız kokusu sebeplerini ortadan kaldırmaları gerekiyor. Tedavi: Sorun, KBB hekimleri tarafından tespit edildikten sonra, hasta, konunun uzmanı diş hekimlerine yönlendiriliyor. Mide ve bağırsak sistemi hastalıkları da ağız kokusu sorununa yol açabiliyor. Bu noktada Doç. Dr. Tanyeri, 'Reflü' adı verilen bir hastalığa dikkat çekerek şöyle diyor: "Bu hastalık, midedeki asit içeriğinin özellikle geceleri yemek borusundan yukarıya hareketle mideden kaçak yapıp boğazın arka duvarını, ses tellerinin giriş yerini ve gırtlağı tahriş etmesi durumudur". Tedavi: Bu sorun fleksibıl optik laringoskopi yöntemi ile muayenede tespit edildikten sonra, tedaviyi KBB uzmanları başlatıyor ve hasta mide bağırsak doktoruna da sevk ediliyor. Bazı hallerde dil kökündeki mantar enfeksiyonları da ağız kokusuna sebep oluyor. Tedavi: Direkt olarak KBB bölgelerini ilgilendirmese de, muayene sırasında - özellikle 'esnek fiberoptik laringoskopla yapılan muayenede - dil kökü, yemek borusunun giriş yeri, gırtlak ve ses telleri gözlemlenerek hasta ilgili birimlere yönlendiriliyor. Ağız kokusu, sadece bazı basit hastalıklar sebebiyle oluşmuyor. Erişkin hastalarda gözlemlenen ve daha ciddi boyutlu durumlar söz konusu. Ağız, boğaz ve alt solunum yolları bölgelerinde tümöre bağlı bir nefes kokması probleminin baş göstermesi de mümkün. Doç. Dr. Tanyeri konu hakkında şunları kaydediyor: "Ülserasyon' tabir edilen krater tarzında tümörün çok süratli büyümesine ayak uyduramayıp ölen dokuların oluşturduğu lezyon, kötü koku yayabilir. Elbette sadece nefesi kokan bir insan için akla gelebilecek en son neden budur. Ancak, özellikle erişkin yaşlarda nefes kokmasıyla birlikte ses kısıklığı, yutma güçlüğü, kulağa vuran ağrı, ağızdan kan gelmesi ve boyunda şişlik şikayetleriyle birlikte (biri veya birkaçı) ortaya çıkarsa tümör ihtimali göz önünde bulundurulmalı ve hasta ayrıntılı kulak burun boğaz muayenesinden geçmelidir".