Sabah yazarı Özdil, Ağca'ya röportaj karşılığında 20 bin dolar ödeyen Milliyet yazarının ismini verdi. O köşe yazarı olayı doğruladı ve parayı neden verdiğini şöyle açıkladı.
Abone olSabah yazarı Yılmaz Özdil, Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'ya röportaj karşılığı 20 bin dolar ödeyen Milliyet yazarı Güneri Civaoğlu'nu yazısıyla gündeme getirmişti. Civaoğlu, bunun üzerine yazısıyla paranın neden ve nasıl verildiğini köşesinde açıkladı.
Yazı: Güneri Civaoğlu
Kaynak:
-1997'de İtalya/Ancona Cezaevi'nde Mehmet Ali Ağca ile bir TV röportajı yapmıştım. 5 yıl kadar önce, Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca tarafından bazı isimler ve medya kuruluşları sayılarak bu röportaj bağlamında benim de adım şu garip iddiaya konu edilmişti:
"Medya tarafından Ağca ile röportajlar için, 1987'den başlayarak birçok kez ödemeler yapıldı. Suç ortakları onlar mı?" diye soruyordu.
O zaman Adnan Ağca'nın iddiaları ve diğer meslektaşlarımın yanı sıra benim de açıklamam, 22 Haziran 2000 tarihli Milliyet'te "Kardeş Ağca saçmaladı" başlığı altında yarım sayfa yayımlanmıştı. (Sayfa: 19)
Galiba o açıklamamı yeniden ve aynen yayımlamak gerekli oldu.
İşte 5 yıl önceki açıklama:
"Kanal D televizyonunda hazırladığım Durum programında yayınlanmak üzere Mehmet Ali Ağca ile röportaj yapmamıza, İtalya Adalet Bakanlığı, Ağca'nın da 'evet' demesi koşuluyla izin vermişti.
Yapımcı firmanın sahibi Namık Koçak, bu amaçla Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'yı İtalya'ya göndermiş.
Ekiple birlikte Ancona'ya gittik. Ancak orada son anda Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca, Koçak'tan önce kendisine bir ödeme yapılmasını istemiş. Koçak'a, 'olumsuz görüş' bildirdim. Adnan Ağca, bunun üzerine yapımcı Namık Koçak'a, 'ödemeyi ağabeyi yüzünden yıllarca dışlanan ve çok zor durumda olan annesi için insani nedenlerle istediğini' söylemiş. Böyle bir para konusunu, Ağca'nın kardeşi ya da bir başkasıyla tek kelime bile konuşmuş değilim.
Ama o aşamadan sonraki gelişmeler bilgim dahilindeydi.
Yapımcı Namık Koçak, Kanal D televizyonu yöneticileriyle görüşerek, ancak röportajın yayınlanmasından sonra annesinin banka hesabına gönderilmek üzere bir ödeme onayını almış. Daha sonraki günlerde, programımızın yayıncısı Kanal D tarafından, Ağca'nın annesine resmi belgelerle ve banka havalesi yoluyla bu ödeme yapılmış bulunuyor. Bu saçma iddialar karşısında her şeyin açık, yasal ve belgeli olmasına özen gösterilmesinin yararı ortaya çıkmakta. Çünkü görülüyor ki, Adnan Ağca'nın iddia ettiği gibi gizli kapaklı bir tavır -başkaları varsa bilemem ama- bizim için kesinlikle söz konusu değil.
Bu röportaj, sadece aziz Abdi İpekçi'nin katlinin arkasındaki gerçekleri ortaya koymak amacını gütmekteydi.
Ancona Cezaevi'nde yapılan röportajdaki ödünsüz sorularım ve söylemim anımsanmalı.
Ağca'ya yardım gibi saptırmalar, herhalde amaçlı ama safsatadır."
.........................
Göründüğü gibi röportaj sırasında el altından gizli saklı bir ödeme yok.
İleride "Bize ödeme yapıldı" gibi iddialarda bulunulursa, "Yalan söylüyorsun. Elinde kanıt varsa göster" gibi bir kaçamağa önceden "kılıf" hazırlama kurnazlığı yapılmamış.
Her şey açık. Miktarı, kaynağı ve kime verildiği...
Bürokratik süreç içinde gerçekleşmiş.
Ayrıca...
Koçak'a kardeşi Adnan tarafından, "Annem hasta, ağabeyim yüzünden dışlanmış. Günahsız olduğu halde zaruret içinde" denildiği için ödemenin "sadece annesine" yapılması öngörülmüş.
2000 yılında basın toplantısı yapıldığında da kıvırtma, kaytarma, saptırma yok. Kamuoyundan saklanmamış.
Dünyada da böyle ödemeler gerektiğinde, bu yöntem uygulanıyor.
..........................
Asıl önemli olan içeriğe gelince...
Önce...
Röportajdan şu birkaç söylemi yansıtayım...
GC: "Mehmet Ali Ağca, çok değerli bir meslektaşımızı öldürdünüz."
MAA: "Ben masumum."
GC: "Siz Abdi İpekçi'yi öldürmediğinizi söylüyorsunuz. Peki ona kıyan, dünya çapında bir cani midir?"
MAA: "Yok yok, bu şekilde soruyu kabul etmiyorum."
GC: "Bunu yapan adam aşağılık bir cani midir?"
MAA: "Bizim kimseye hakaret etmeye hakkımız yok. Apocuların kadınları, çocukları öldürdüklerini gördünüz. Bu daha ağır."
GC: "İnsanları öldürenler bizim için canidir. Abdi İpekçi'yi öldüren cani midir, değil midir?"
MAA: "Evet katildir. Savaş suçlusudur ama... İpekçi'nin savaşla ilgisi yok ama Türkiye savaş içindeydi."
............................
Ve sonra...
Programın bitiminde Sibel İpekçi'nin gecenin geç saatlerinde telefonla arayarak teşekkür ettiğini belirteyim.
Başka bir izaha da gerek görmüyorum.