Askerlik işlemleri nedeniyle bugün GATA'ya gitmesi gereken Abdi İpekçi'nin katili ve Papa suikasti hükümlüsü Mehmet Ali Ağca'nın avukatı hastaneye geldi.
Abone olAvukat Mustafa Demirbağ, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesi'ne saat 11.50 sıralarında mavi renkli bir otomobille giriş yaptı. Aynı araçta bulunan bir başka kişi yüzünü bere ile gizledi. İstanbul Valisi Muammer Güler, Ağca'nın önümüzdeki çarşamba gününe kadar GATA Askeri Hastanesi'ne müracaat etmemesi durumunda, zabıta nezaretinde mevcutlu olarak getirileceğini söyledi. Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreterliği de, Mehmet Ali Ağca'ya aynı statüdeki diğer hükümlülere uygulanan işlemlerin yapıldığını, farklı bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirtti. Ağca her gün polise gitmek zorunda 12 ocakta tahliye edilen Abdi İpekçi'nin katili ve Papa suikastı hükümlüsü Mehmet Ali Ağca'nın askerlikle ilgili durumu netleşinceye kadar polise her gün imza vermesi gerekiyor. Ancak Ağca tahliye olduktan sonra imza vermek için karakola hiç gitmedi. 25 yıl cezaevinde kaldığını belirten Ağca, sağlık sorunlarını öne sürerek askerlik yapmak istemiyor. GATA'dan uzman heyetin vereceği rapor doğrultusunda Ağca'nin askere elverişli olup olmadığı ortaya çıkacak. Mehmet Ali Ağca, rapor olumsuz çıkarsa askere gitmeyecek. Ağca'nın avukatı Mustafa Demirağ müvekkilinin 2000'de bedelli askerlik için başvurduğunu ve bu haktan da yararlanmak istediğini açıklamıştı. Yargıtay kararı için inceleme Avukat Demirbağ, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Yargıtay'a göndereceği yazılı emirle ilgili incelemenin sonucuna göre ne yapacaklarına karar vereceklerini belirtti. Dün bürosunda gazetecilerle sohbet eden avukat Mustafa Demirbağ, Yargıtay'dan çıkacak olası kararla ilgili inceleme yaptıklarını, az rastlanır bir durum olduğu için 'emsal karar var mı?' diye araştırma yaptıklarını da söyledi. Mehmet Ali Ağca'nın nerede olduğu yönündeki sorulara yanıt vermeyen avukat Demirbağ, "müvekkilim sıradan ve gözlerden uzak bir hayat yaşamak istiyor olabilir. Buna herkes saygı göstermeli" dedi. Demirbağ, Mehmet Ali Ağca’nın para karşılığı röportaj verip vermeme konusunun henüz beli olmadığını da söyledi. Hapishaneden çıktıkları gün Ağca'yı taşıyan araca tanımadığı bir kişinin bindiğini iddia eden Demirbağ, "ben adamı arabada bulunan diğer kişilerin tanıdığını düşündüm, bir süre beraber gittik, sonra adama `Sen kimsin?' diye sorduk. Kimsenin tanımadığı anlaşıldı. Onun üzerine adamı araçtan indirdik. Kim olduğunu da bilmiyoruz" dedi. Ağca'nın hapishaneden çıktığı gün etrafta tanımadığı ama kendilerine yakın duran bir çok insanın olduğunu belirten Mustafa Demirbağ, "birileri Ağca'nın sırtından para ve itibar kazanmak istiyor" diye konuştu. Ağca'ya özgürlük yolu nasıl açıldı? Ağca'nın 12 ocakta tahliye edilmesi hukuki zeminde de tartışılıyor. Ağca'yı hapisten kurtaran Türk Ceza Kanunu'nun 16'ncı maddesi oldu. TCK'nın 16'ncı maddesi şöyle diyor: "Nerede işlenmiş olursa olsun, bir suçtan dolayı yabancı ülkede gözaltında, gözlem altında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçen süre aynı suçtan dolayı Türkiye'de verilecek cezadan mahsub edilir" ANAP döneminin affı olarak da bilinen 3712 no'lu kanun Ağca'ya uygulanmadı. Eğer uygulansaydı Ağca çok daha erken hatta Türkiye'ye iade edildiği gün tahliye edilebilirdi. Ağca, Türkiye'ye iadesinden sonra Fruko fabrikası gaspından 10 yıl, kuyumcunun gasp edilmesi'nden 10 yıl, cezaevinden firar suçundan ise 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ağca, İpekçi cinayetindense idam cezasına çarptırıldı. Ancak, son yasal düzenlemelerle idam cezası kalktığı için bu ceza, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına dönüştü. Papa suikastı suçundan dolayı Üsküdar Birinci Ağır Ceza Mahkemesi, İtalyan mahkemelerin hüküm kurması nedeniyle yeni bir hüküm kurmaya gerek görmedi. Eğer hüküm kursaydı, Ağca bu durumda eski TCK'nın devlet başkanlarına suikast hükmünü içeren 156'ncı maddesine göre yargılanacak, en üst sınırdan müebbet hapis cezasına çarptırılabilecekti. Ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Ağca'nın, İtalya'da geçirdiği 20 yıllık süre yeni TCK'nın 16'ncı maddesi gereğince 36 yıldan düşüldü. Geriye kalan 16 yıllık süre, 10 yıl daha düşülerek 6 yıla indi. Ağca'nın Türkiye'den kaçmadan önce cezaevinde geçirdiği 153 günlük süre de hesaplamaya dahil edilince 12 ocak 2006 günü tahliye edildi.