Hizbullah'ı 'araştırın' yazısını dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar'ın görmezden geldiği iddia ediliyor.
Abone ol10 yıl sonra tahliye edilen Hizbullah ile ilgili şaşırtan bir yazışma ortaya çıktı. 1993 yılında Çankaya'dan "Hizbullah'ı araştırın" uyarı yazısını Mehmet Ağar'ın dikkate almadığı ortaya çıktı. PKK'ya karşı güç olarak sivrilen Hizbullah'ın desteklendiği yada görmezden gelindiği iddialarını güçlendiren bir belge.
Habertürk gazetesi'nde yer alan Amberin Zaman imzalı haber gündeme oturacak. Buna göre dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, "Yakalanmaları fayda sağlamaz" diye işlem yapmamış. Gazete üst düzey Hizbullahçının mektubunu, Cumhurbaşkanlığı'nın uyarı yazısını ve Mehmet Ağar imzalı değerlendirme yazısını yayınladı.
Ekim 1993'te Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı olduğu dönemde, örgüt içerisinde üst kademelere kadar geldiğini söyleyen ancak ismini saklı tutan bir kişi, Köşk'e ihbar mektubu gönderdi.
"HER TÜRLÜ EMELLERİ ŞU AN GÖRMEKTEYİM"
Mehmet Ağar ne dedi? |
Mehmet Ağar, konuyla ilgili Habertürk'ün "ihmal var mıydı?" sorusuna şu yanıtı verdi: "İhmal falan söz konusu olamaz. O dönem en olumlu sonuçların, en netice alıcı sonuçların ortaya konduğu bir dönemdir. Hiçbir eleştiri olamaz. İhbar mektubunu hatırlayamadım. Hizbullah gibi örgütler istihbari olarak takip edilir, yeri ve zamanı gelrdiğinde operasyon yapılır. Ayrıca örgütler kolay olsa zatenn örgüt diye bir şey kalmaz" |
Mektupta şu bilgilere yer veriliyor: "Hizbullah içerisinde üst kademelere gelmiş bir kişiyim. Doğrusu önceleri severek ve isteyerek bu işi gönüllü yaptım. Ancak sonradan hayal kırıklığına uğradım. PKK terör örgütüne karşı olmaları hesabıyla her türlü yardımı yaptım. Şu an bile yapmak mecburiyetim var çünkü davadan dönen vurulur. Güvenilir kişiler arasındayım. Her türlü emellerini şu an görmekteyim. Gördüğüm için de hayal kırıklığına uğradım."
"NEDEN HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM"
"Hayal kırıklığımın sebebi ise bu örgütün Apoculara karşı olduğu gibi devletin birlik ve bütünlüğüne karşı oluşudur. Bu derece vatan ve millet düşmanı olduklarını bilmiyordum."
"DEVLET BÜTÜN OLANLARA SEYİRCİ"
"Şimdiki durumlarından söz edersek devlete ve bilhassa askeri birlik ve polise nasıl bir darbe indireceklerini hesap etmektedirler. Diyarbakır ve Baktman'a büyük bir askeri yığınak yapmakla meşguller. Tedbir alınmazsa büyük felaketler olacak. Diyarbakır ve Batman olmak üzere bazı yerleşim birimlerinde çok genç ve çocuk yaştaki insanlar intihar saldırıları gibi eylemlerle gece gündüz eğitilmektedirler. Devlet bütün bunlara seyircidir. Ama bunun faturasını çok ağır bir şekilde ödeyecek. Getirdikleri gençler İdil, Gercüş, Nusaybin, Kızıltepe, Silvan, Cizre, Silopi ve kırsal kesimlerden."
"PKK'YA HEM KARŞILAR HEM DE EYLEMLERİNİ HOŞ GÖRÜYORLAR"
"İşin ilginç tarafı PKK ile vuruştukları halde PKK'nın askere polise ve halka karşı eziyetini hoş görüyorlar. Kendileri de bu taktikleri benimseyip tatbik ediyorlar. Adam kaçırmalar, rehin almalar, haraç almalar, köylüye eziyet vermeler, kendileri gibi düşünmeyen kim olursa olsun kafir görmeleri bunun belli başlı örnekleridir."
EMNİYET: DEVLETE KARŞI EYLEM STRATEJİLERİ YOK
Dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, imzasıyla ilgili birimlere şu açıklama gönderildi:
"İhbar mektubunun yeni bilgiler verme yerine, geçmişte illegal örgüte yönelik olarak yapılan çeşitli operasyonlarda yakalanan kişiler hakkındaki bilgileri ihtiva ettiği, içeriğinde somut yeterli bilgilerin bulunmadığı görülmüştür."
Anayasal sistemimizi yıkarak yerine şeri kuralları esas alan bir rejim kurma amacını güden yasadışı Hizbullah örgütü stratejisi gereği güvenlik kuvvetleri ve devlet aleyhine herhangi eylemden kaçınmaktadır. Ancak yeterli taban ve güce sahip olduklarında nihai hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla devlete yönelik faaliyetlere girebilecekleri değerlendirilmektedir. Bahse konu ihbar mektubunu esas alarak; örgüt mensubu oldukları bilinen şahıslara yönelik yakalama amaçlı bir operasyonun bu aşamada beklenen faydayı sağlamayacağı gibi yakalanacak kişiler delillendirilemeyeceğinden, cezalalandırılmalarının da mümkün olamayacağı, bu nedenle hedef şahıslara yönelik istihbari mahiyetteki çalışmalara devam edilerek elde edilecek bilgiler ışığında hareket edilmesi daha uygun olacaktır."