DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, yaptığı yazılı açıklama ile ''AB'nin dayatma metotlarını kavrayamamış bu iktidarla üyelik yolunda ileri gitmek mümkün değil'' dedi.
Abone olAğar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye-AB ilişkilerinde en önemli gerginlik alanının tarımsal uyum olacağını belirtti. Türkiye ile AB'nin tarımsal yapısına ve üretimine ilişkin rakamların, bazen 4-5 misli farka ulaşacak ölçüde olduğunu savunan Ağar, Türkiye tarımını kendi standartlarına getirmek için AB'nin yıllık 11,3 milyar Avro kaynak transfer etmesi gerektiğini ifade etti. Buna rağmen 2004-2006 yılları arasında Türkiye'ye yapılan yardımın sadece 1 milyar Avro olduğuna dikkati çeken Ağar, 2013'e kadar da en fazla 1.3 milyar Avro olabileceğinin bildirildiğinin altını çizdi. 2004'te hazırlanan ''Etki Raporu''nda da Türkiye'nin AB'ye mal oluş hesabı çıkarıldığı ve tarımsal nüfusun AB'nin özümseyebileceği oranın üzerinde olduğunun vurgulandığını ifade eden Ağar, şunları kaydetti: ''Türk tarımına destek vermekten kaçınan AB'nin yarın, Çerçeve Belgesi'ndeki 'AB'deki rekabetçi baskı ve pazar güçleriyle baş edecek kapasitenin varlığı'na atıfla önümüze yeni engeller çıkartacağı açıktır. İktidar, tarımsal uyum için AB ile pazarlık yapmak yerine, tarıma desteği kesip tasfiyeyle sorunu çözmeyi tercih etmiş görünmektedir. Oysa tarıma daha fazla kaynak aktarılmalı, girdi fiyatları düşürülmeli, iç kaynaklarla tarımsal standartlar yükseltilirken, AB ile de en azından Polonya ölçüsünde bir pazarlık gerçekleştirilmelidir. AB dayatma metotlarını kavrayamamış bu öngörüsüz iktidarla sorunların çözümü, AB üyeliğinin sağlanması mümkün değildir. Milli irade tazelenmeli, Türkiye üyelik sürecinde inisiyatif almalıdır.''